• karşı tarafa açılmadığınız sürece platonik aşk hayatınızın bilinmezlik merkezi haline gelir. açılmamazlık süreniz arttıkça yaşadığınız hayat verimsizleşir ve bazen sizin hayatınız olmaktan çıkar. karşı tarafa açılıp ret cevabı alırsanız, bu sefer uzun bir çöküntü dönemine giriyorsunuz.
    platonik aşkın anlamsız hareketlerine anlam yüklendiği masum zamanlar ve temiz duygular hep bizlerle olsun.
  • plotanik aşk %100 acı çekmektir.
  • ömrümüzde bir kere bile olsa nasibimizi aldığımız tövbe ettiren aşk türü.
  • biraz uzun bir yazı olacak,kusuruma bakmayın..

    ne demiş sevgili nejat alp abimiz; "sevgi ne güzel şey.tanrı'nın bize verdiği en güzel hediye.hiç olmadık zamanda içimize alev gibi düşen, dünya'da ki en güzel duygu.."

    biz de birisini sevdik be sözlük.sevmez olaydım diyor insan.keşke hiç karşılaşmasaydık diyor insan..

    adı irem.hafif sarı saçlı,siyah gözlü,benden biraz kısa ama ölçülü yine de boy orantımız.

    hep görürdüm onu kurum içinde.tanışmak nasip olmamıştı.lise son sınıfta'ydık.ben meslek lisesine gidiyordum.o ise ilçe'de bir anadolu öğretmen lisesi'ne.ben sabah işçi servisiyle okula gidiyordum; onu ise almaya bir servis geliyordu.benim servis onunkinden sonra kalktığı için kurum kapısından ilk onun servisi çıkardı ve ben de bu vesileyle kendisini görürdüm.o da bana bakardı servisin camından.bakışmamızdaki en büyük faktör belki de onun öne oturmasıydı.önde olmasaydı onu o kadar rahat göremezdim.

    günler geçtikçe içim kıpır kıpır oluyordu.güneşli bir cumartesi öğleden sonra dershane çıkışında internet kafe'ye gittim ve onu ekledim facebook'tan. bi süre sonra kabul etti.başladım yazmaya;

    "merhaba irem beni tanıyorsundur.her sabah gördüğün çocuk..."vs

    laf lafı açtı."akşam biz dışarı çıkıyoruz arkadaşımla sen de gelir misin? hem tanışmış oluruz" dedi.gelmem mi, uçarım be güzel kız.

    akşam olur ve arkadaşıyla kurum içinde buluşuruz.işin içine arkadaş girdiği için ben pek rahat olamıyorum tabi.o da anlamış ertesi gün bana çok çekingensin demişti.

    günler günleri kovaladı.arkadaşlığımız ilerledi.ben ona açıldığımda o bana klişe laflardan olan "ben öyle şeyleri sevmiyorum,arkadaş kalalım" gibi bişey söyledi.tamam dedim.elden ne gelir ?

    biz de binamızın tadilatta olması sebebiyle misafirhane'de kalıyoruz.

    bir gün bana elektrik çalıştırır mısın dedi ve dışarı çıktık.parka gittik.ilk 5 dakika ders çalıştık sonrasında normal konulardan sohbet açıldı.bi olay yüzünden bana kızdı.ben gidiyorum dedi ve gitti.o zamana kadar onu evine hep ben bırakırdım, bu sefer istemez dedi.misafirhaneye gidene kadar çocuklar laf atıyor " işini biliyorsun, kapmışsın kızı..vs" odaya vardım ve açtım mp3'ü.murat göğebakan'ın tüm parçalarını dinledim.en çok beni vuran da "ay yüzlüm" olmuştu o zaman.

    ben kendimi affettirmek için ona gümüş bi bileklik aldım.çağırdım verdim ve barıştık tabi.

    doğum günüm gelmişti.beni çarşıya çağırdı.beraber çiğ köfte yedik.onun en sevdiği şeydir çiğ köfte.bana ısmarladı hatta.oradan çıkıp bi mağazaya girdik, ben de kendime cüzdan hediye ettim.o bana hediye almamıştı ama olsun..

    olayların kopuş noktası yaklaşıyordu.
    arkadaşlarıma hava atmak için ben irem'le çıktım dedim.onlar da inanmamıştı.mesaj atıp sordular haliyle..ve o gün ben irem'i kaybettim tabii ki.
    üzerinden 5 yıl geçti.o 5 yıl da tekrar facebook'tan eklemek istedim olmadı tabi ki.yaklaşık 1 yıldır twitter'dan bakıyordum; ama sadece fotoğrafına. çünkü twitter'ı kilitliydi.foursquare'de bakıyordum.orada ki fotoğrafı farklıydı çünkü.
    neyse ki yakın zamanda twitter'ını açtı ve ben de bol bol fotoğraflarına baktım.

    tabi bu süre içinde olaylı bir sevgili hayatımda devam ediyordu.3 kez ayrıldık falan.bu durumuma da en güzel yorumu feridun düzağaç yapmış;
    "sevdiğim başka sevenim başka.."

    geçtiğimiz 21 ocak irem'in doğum günüydü.ben hatırlamadım.twitter'ını da girdiğimde kendini ele vermişti."en güzel doğum günü" twitiyle..

    boş durmadım ve yıllar sonra bombayı patlattım.facebook üzerinden mesaj attım.

    güzelce doğum gününü kutladım,espri yaptım ve geri dönüşte aldım.çoook teşekkür etti..ondan gelen mesaj bile beni mutlu etmeye yetti.son dönemde onunla alakalı 2 tane çok güzel rüya gördüm.insan gerçekleşsin istiyor ama..

    bazen düşünüyorum eğer ona ulaşırsam mecnun'un leyla'sı misali mi olurum ben de?

    ya ona ulaştığımda artık o sevgim kalmazsa?

    neyse zaten ulaşamayacağım için dert değil be sözlük.ne demiş savcı esra "biz de mutsuz olalım.."

    esen kalınız.
  • (bkz: bunun ne biçim başlık olması)

    yeter bu kadar karamsarlık be kardeşim. çık bi dolaş, malum kişiye görün. bi merhaba de. otur bir çay iç. harem ağası mısın duygularını belli etmemen öğretildi sana?

    millet çatır çutur birbirini götürüyor hala platonik platonik takılıyorsunuz aq. yazık ömrünüz geçiyor farkında değilsiniz.
  • (bkz: platonik aşk)
  • hayatımın rutini
  • içinde bulunup bulunmadığımı anlayamadığım durum. yıllarca haberi vardı sevgili sözlük, yıllarca birlikteydik, artık değiliz. şimdilerde haberi var mı ne hissettiğimden çok merak ediyorum. ya benim kadar düşünüyordur bunu ya da hiç umrunda bile değildir belki de. asla bilemeyeceğim ve sorunların birbirlerinin çözümü oldukları garip bir hadise. insan ölüyor böyle olunca yahu, hele de böyle yaşanmışlıklar geride bırakılmaya çalışıyorken. belki de doğal olanı böyle olmasıdır. kim bilir?
  • en son aşk acısı 2013'te filan çekildi bence. sonra herkesin bi anda çakraları açıldı ve ortam sakinleşti.
  • platonik aşkın kısa tanımı. hemen herkesin bir şekilde başına gelen vahim hadise. pek kaçışı da yok hani, hastalık gibi. geçmesini bekleyeceksin çaresiz.
hesabın var mı? giriş yap