• olayları değil anları hedef alan dizi. bir bölümü 20 dakika sürmesine rağmen resmen arkadaşınla "işte onu yaptım sonra bunu yaptım" havasında geçiyor. biraz daha uzun olsa çok keyifli olur ama olsun seviyoruz.
  • bir zamanlar bazı bölümlerini türkçe'ye çevirmem gerekmişti, o şekilde tanışmıştım ve daha ilk sahnelerden ısınmıştım bu diziye. iş boyunca gülümsemiştim hatta kahkaha bile atmıştım. bir yıldır filan adını duymuyordum.

    sonunda tüm sezonlarının netflix'e gelmesiyle bayram ettim diyebilirim. intihar, panik atak, bipolarlık, depresyon, beden imajı sorunları, cinsel yönelimini saklama... bir dolu ağır mevzuyu öyle hoş işliyor ki. hafife alarak değil de, ferahlaştırarak.

    woody allen'ı anımsatmıyor değil. gençler çok tatlı. yaşlılar da öyle. bir de tartışmalar harika. kaç kez bir diyaloğu durdurup kendi hayatımdaki insanlara izletmek istedim, özellikle o an beni temsil eden karakter galip geliyorsa resmen oturduğum yerde zafer kazanıyorum.

    jeneriğin her bölümde gidişata yedirilmesi güzel. bölüm isimlerinin yemek isimleri olması ise biraz sakat. fena iştah açıyor.
  • nedense bana girls u hatirlatmis dizidir. bi yandan ridiculous diyerek bi yandan cekirdek citleyerek seyrediliyo cok guzel...
  • ismi the smiths şarkısı sanılabilen dizi..
  • --- spoiler ---

    başroldeki josh'a aşırı gıcık olduğum (biraz da kıskandığım) dizi. bir insan nasıl geoffrey gibi bir kişiyi üzer, öyle bir erkek arkadaşı terk eder aklım almıyor. hayalindeki sevgili kim deseler örnek olarak gösteririm o kadar sevdim geoffrey'i ama o josh. hele o josh. uyuz oluyorum ona. dizi boyunca bir daha kimseyi bulamasa hatta yalnız ölse üzülmem o derece kılım.

    bir de şunu itiraf etmek istiyorum. ara sıra youtube'u açıp yakınlaştıkları sahnelerin derlemesi olan videoları izliyorum. öyle de takıntılı bir insanım.

    edit: ilk sezonda en iyi sahnelerden biri de şuydu.

    ve son olarak kimse açılış müziğini eklememiş. geçen yazı sürekli bu şarkıyı dinleyip ayna karşısında dans ederek geçirmiştim.
    --- spoiler ---
  • izlemekten aşırı keyif aldığım dizilerden. bu kadar underrated olmasına çok şaşırıyorum açıkçası. senaryo güzel oyunculuklar ortalama dizinin havası çok tatlı eğlenceli ve komik. 1.sezondan beri herkesin konuşmasını bekliyorum ama bundan sonra zor sanırım. son olarak josh thomas'ın kalemiyle gelecekte neler yapacağını merak ediyorum.

    keyifle izletiyor.
  • hala horozu neden kestiklerini anlayamadigim dizi.
  • kesinlikle izlenmesi gerekiyor. ilk başlarda josh oldukça itici gelirken diziyi bitirdiğimde onu bile özleyeceğim heralde dedim. hayatın tüm gerçekleri var dizide. hele son sezon tokat gibi çarpa çarpa ağlaya ağlaya bitirdi beni.
  • 2x07 bölümünün jeneriğinin josh'un annesi tarafından yapılmış olmasının beni içten içe gülümsettiği buruk komedi.
    20 yaşındaki josh, duygularını günlük hayatta çeşitli kaçınmalarla ve mizahla bastırmaya çalışan kendisine göre 50 yaş cildine sahip bir adam.
    kendisinin,ailesinin ve arkadaşlarının buruk komik hikayesini izliyoruz. dizi çeşitli mental bozukluklara, ilişkilere ve hayatın komik absürtlüğüne yer veriyor.
    olayımız avustralya'da geçiyor. dizinin yazarı ve başrolu olan josh thomas'ın -köpeği john da "himself" olarak arzı endam eder.
    gece yatmadan öncelerimin iç büken ve eğlendiren dizisi olmuştur.
    ayrıca josh'un gerildiği zaman iki eli yanlarda yere açık şekilde yürümesine bayılıyorum haha
    bazı bölümleri dizideki tom- thomas ward ile birlikte yazıyorlar.
  • mekanlar,renkler,minimalist görüntüler,senaryo,oyunculuklar neresinden tutsanız mükemmel.ilişkiler ve süregiden hayatı son derece yalın anlatıyor.kah gülüyor kah duygulanıyorsunuz.son derece de akıcı.izlemediyseniz kesinlikle tavsiye ederim. 7,5/10
hesabın var mı? giriş yap