• 2. dünya savaşı'nda nazilerin gerçekleştirdiği çingene soykırımının adıdır. almanya’da çingenelere yönelik ayrımcı politikaların tarihi çok eskilere gider ancak nazi ideologlar, özürlüler, çingeneler ve yahudilerin alman ırkını nasıl bozduğuna dair teorilerini 1933’de olgunlaştırdılar. eylül 1935’te çıkarılan “alman kanını ve onurunu koruma kanunu”nda (nüremberg kanunu) çingenelerin de adı geçiyordu. 1938-39’da çingenelere yönelik baskılar 13 ekim 1942’de çıkarılan emirle çehre değiştirdi. savaş bittiğinde, başta auschwitz olmak üzere çeşitli toplama kamplarına sevk edilen 38 bin alman ve avusturya çingenesi’nden 24 bini kamplarda öldürülmüştü.

    1941 ilkbaharında, almanlar eski yugoslavya topraklarını işgal ettiklerinde, ustaşa denilen faşist hırvat çetesinin kontrolü altına giren bosna-hersek’te kurulan bağımsız hırvatistan devleti (nezavism drzhava hrvastka) hükümetinin ilk işi, kamusal alanlara ve ulaşım araçlarına “sırplara, yahudilere ve göçebelere [çingenelere] yasaktır” posterleri asmak olmuştu. “ari kanı ve hırvat halkının onurunu koruma kanunu” ve “aynı irka ait olma kanunu” uyarınca, iki veya daha fazla kuşaktan beri çingene olanlar, mal ve mülkleri müsadere edildikten sonra toplama kamplarına gönderildiler. müslüman çingenelere ortodoks soydaşlarından daha yumuşak davranıldı ancak sırbistan’daki toplama kamplarından en ünlüsü olan jasenovac’da 28 bin (çingene bilim adamlarına göre 60 bin ile 80 bin arasında) çingene öldürüldü.

    1942 ağustosu’nda, sırbistan “yahudi ve çingene sorununu çözdüğünü” ilan eden ilk ülke oldu. 1943’te mussolini rejiminin devrilmesinden sonra italyanlardan almanların kontrolüne geçen arnavutluk’taki çingenelerin etnik kökeni konusundaki belirsizlikler canlarını kurtarmalarını sağladı.

    1941’den itibaren almanya’nın müttefiki olarak makedonya ve trakya’nın kontrolünü üstlenen bulgaristan’da kral boris’in çıkardığı anti-semit (yahudi düşmanı) ulusun korunması kanunu’nda çingene adı geçmiyordu ama mayıs 1942’de çingenelerin kamu yararına zorunlu çalışmasına karar verildi. ağustos 1942’de bulgarlarla evlenmeleri yasaklanırken, bazı müslüman çingeneler din değiştirmeye zorlandılar. yine de, 1943’ün başında kral boris, makedonya ve trakya’daki bütün yahudileri toplama kamplarına gönderirken bulgar vatandaşı olan çingeneleri sürgünden muaf tuttu. dolayısıyla savaş sırasında sadece(!) 5 bin civarında bulgar çingenesi hayatını kaybetti.

    bulgaristan’ın kontrolü altındaki makedonya çingeneleri de boris’in tavrı sayesinde soykırımdan kurtuldular. yunanistan’daki çingeneler ise 1943’te tam auschwitz toplama kampına gönderiliyorlardı ki, (bir iddiaya göre) atina baş piskoposu’nun müdahalesi ile kurtuldular. en büyük kırıma ise romanya çingeneleri uğradı. 300 bin romanya çingenesi’nden yaklaşık 36 bini (çingene araştırmacılara göre 90 bini) nazi toplama kamplarında hayatını kaybetti.
  • türkçeye yoketmek olarak çevrilebilir. literaüre ian hancock tarafından sokulmuştur.

    yahudi soykırımının gölgesinde kalmıştır. çingeneler yahudiler gibi örgütlü bir toplum olmadığından porajmos sırasında yokedilen çingenelerin sayısı tam olarak bilinememektedir. tahminler 200.000 ile 2.000.000 arasında değişmektedir.

    aryan ırkının üstünlüğü masalıyla hareket eden nazilerin soykırıma aryan çingenelerle başlaması ne kadar garip.
  • eğlencenin değil, yas tutmanın günü 8 nisan'a dair güzel bir yazı.

    http://www.yurtsuz.net/…rajmos*&newsid=679&fileid=0
  • nazi almanyası ve başta miklos horthy idaresindeki macaristan ile alman işgali altındaki yugoslavya'da kurulduğu ilan edilen hırvatistan olmak üzere müttefikleri tarafından romanlara karşı uygulanan soykırıma verilen ad. bu uygulamalarda farklı kaynaklara göre 130.000-286.000 arasında değişen sayıda roman öldürülmüş, tüm roman nüfus da insanlık dışı uygulamalara maruz bırakılmıştır (ikinci dünya savaşı öncesi avrupa'daki roman nüfusu yaklaşık 947.500 olarak tahminlenmiştir).
  • tony gatlif'in korkoroadlı filminde konu edilmektedir. yönetmenin aslında bir belgesel çevirmek istediği ancak çingenelerin yahudiler gibi organize bir millet olmadığı için neredeyse hiç bir evrağının bulunmaması gibi sebeplerden ötürü daha ziyade bir dram filmi gibi çekilmiştir. vichy fransası altında yerleşik hayata zorlanan çingenelerin toplama kamplarına gönderilmeden önceki hayatlarının kabaca bir portresi çizilmiştir.
  • roman kırımı, çingene soykırımı ii. dünya savaşı'nda nazi yönetimince gerçekleştirilen çingenelere yönelik soykırımıdır. kelime anlamı olarak yok etme ve yıkım anlamına gelen porajmos veya pharrajimos ve yine toplu katliam anlamındaki samudaripen kelimeleri bu soykırımı ifade etmede kullanılmaktadır.

    yahudilere karşı soykırım olan holokost'tan önce başlanmış bu toplu katliam, zorunlu tehcir ve yoketme hareketinde temel motivasyon nazi almanyası'nın ve ideologlarının benimsediği aryan ırk yaratma fikri ve hastalıklı, sakat ve aşağı ırktan olup bu saflığı kirleten yabancıların temizlenmesi düşüncesiydi. alman kanını ve onurunu koruma kanunu olarak da bilinen nürnberg yasaları ile yasal temele oturtulan fikirler uyarınca, üstün ırktan olmayanlar alt sınıf insanlardır ve ari ırkına ait insanlar ile evlenmeleri yasaklanmıştır. bu yok edilmesi gereken aşağı ırklar tarifi içinde özürlüler, çingeneler ve yahudilerin sayılmış ve alman ırkını nasıl bozduklarının vurgulanmıştır. 1936 yılında romanların seçme hakları tıpkı yahudilere olduğu gibi ellerinden alındı ve 5 temmuz 1936'da alman içişleri bakanlığı "çingenelerle mücadele" adıyla bir genelge yayınladı. bu genelge uyarınca genel bir "çingene taraması" başlatıldı ve berlin kanalizasyonu yakınlarındaki marzahn'da bir çingene kampı kuruldu ve toplama kampı olarak işlev kazandı. 8 aralık 1938'de nazi partisi şefi heinrich himmler'in çıkardığı genelge ile çingeneler avusturya'daki daçau, sachsenhausen, buchenwald, lackenburg gibi toplama kamplarında gözaltına alındı ve dünya savaşı yıllarında farklı ülkelerdeki gettolara ve gaz odalarına sürüldüler.
    ii. dünya savaşı sırasında yahudi soykırımının da başladığı günlerde 24 kasım 1941 tarihli emirde, 707. bölük komutanı çingenelere yönelik "ari olmayan ırk" fikrinin yansımasını şu şekilde belirtiyordu:
    “yahudiler ve çingeneler" emredildiği gibi, yahudiler yok edilmeli girilen her yerde ve çingenelerin de sonu gelmelidir. büyük çapta yahudilere karşı operasyon düzenlemek bölük birimlerinin işi değildir. bu görev, siviller ve polis tarafından yerine getirilmekte. eğer herhangi bir yahudi grubuyla karşılaşırsa, duruma göre, bölük birimleri tarafından yok edilebilirler ya da yakınlarda bulunan gettolara gönderilebilirler. daha sonra bu gettolardan, sivil birimlere ya da sd’ye verilirler.
    başta almanya, avusturya, hırvatistan, macaristan, romanya olmak üzere, nazi yönetimi veya nazi işgali sonrası kurulan idarelerce çıkartılan kanunlar ve uygulamalar uyarınca çingene nüfusunun önemli kısmı mal ve mülkleri müsadere edildikten sonra toplama kamplarına gönderildiler. dünya savaşının öncesindeki baskılar 13 ekim 1942’de çıkarılan emirle toplu katliama dönüştü ve savaş bittiğinde, auschwitz-birkenau, chelmno, sobibor kampları olmak üzere çeşitli toplama kamplarına sevk edilen alman ve avusturya çingenelerinden yarıdan fazlası (yaklaşık 25 bin) öldürülmüştür. belzec, jasenovac kamplarındaki balkan çingenelerinin kaybı ise bunun çok daha ötesindedir. o dönemde avrupa'daki çingene nüfusunun 1 milyondan az olduğu düşünüldüğünde, 220.000 ila 500.000 arasında değişen çingene katliamının boyutları ortaya çıkmaktadır.

    bu dönemde kamplara gönderilmeyen ve özellikle bulgaristan, yugoslavya, arnavutluk, sırbistan idareleri altında yaşayan çingeneler için ise soykırım öncesi almanya'daki gibi çalışma yasağı, seçme hakkının iptali, zorunlu çalışma, müsadere, çingene olmayanla evlilik yasağı ve zorla din değiştirme gibi uygulamalara maruz kaldı. miklós horthy idaresindeki macaristan ve özellikle ion antonescu yönetimindeki romanya'da soykırımın boyutları diğer ülkelere göre daha büyük kayıplara sebep olmuştur.

    columbia guide to the holocaust ve abd holocaust memorial museum'un internetteki ansiklopedisinden alınmış ülke bazlı yaklaşık kurban sayıları tablosudur. diğer araştırmalarda ise 200.000 ila 500.000 arası rakamlar görmek mümkündür. bazı araştırmalar ise bunun da üstünde sayı vermektedir. örneğin teksas üniversitesi'nde çalışan çingene kökenli ıan hancock'a göre savaş dönemi nazi daresi güdümündeki estonya, litvanya lüksemburg, hollanda ve bağımsız hırvatistan devleti'nde yaşayan bütün çingeneler soykırıma kurban edilmiştir. hawaii üniversitesinden rudolph rummel bu sayıyı 258.000 olarak verirken zbigniew brzezinski bu sayının 800.000 seviyesinde olduğunu öne sürmektedir.

    ülke - toplam çingene sayısı - alt kurban sayısı - üst kurban sayısı
    arnavutluk 20.000 ? ?
    almanya 20.000 15.000 15.000
    avusturya 11.200 6.800 8.250
    belçika 600 350 500
    bulgaristan 80.000 0 0
    çekya (bohemya ve moravya) 13.000 5.000 6.500
    estonya 1.000 500 1.000
    fransa 40.000 15.150 15.150
    hollanda 500 215 500
    italya 25.000 1.000 1.000
    letonya 5.000 1.500 2.500
    litvanya 1.000 500 1.000
    lüksemburg 200 100 200
    macaristan 100.000 1.000 28.000
    polonya 50.000 8.000 35.000
    romanya 300.000 19.000 36.000
    slovakya 80.000 400 10.000
    sovyetler birliği (1939 sınırları) 200.000 30.000 35.000
    yugoslavya 100.000 26.000 90.000
    yunanistan ? 50 50
    toplam 947.500 130.565 285.650

    günümüzde bu soykırımda hayatını kaybeden ve katledilen çingeneler için çeşitli ülkelerde anma etkinlikleri düzenlenmektedir. 2 ağustos tarihi de dünya çingene soykırımı kurbanlarını anma günü olarak kabul edilmektedir.
  • nazi almanyasının korkunç katliamlarından birisidir. ne yazık ki çingenelerin bu trajediyi anlatabilecek acısını unutmayıp her zaman hatırlatacak, ve bunu dünyaya duyuracak bir diasporası veya aydınları yok.
    ayrıca yıllardır dersim katlimı iddiasıyla paylaşılan pek çok fotoğraf da esasen bu trajediye aittir 1 "dersimliler" bile romanları çingeneleri istismar etmekte tereddüt etmemiş anlaşılan
hesabın var mı? giriş yap