• öncelikle kitabın tanıtım yazısını alıntılar isek:

    "her şey, emirgan'daki pembe köşk'ün tavan arasında, zamana karşı koymuş eşyalar arasındaki 18 hatıra defteriyle başladı. bu defterlerde acılarla örülmüş bir ömrün hikayesi gizliydi.
    hıdiv ismail paşa tarafından emirgan'da yaptırılan pembe köşk daha sonra satıldı. burayı alanlar pembe köşk'ün tavan arasında tarihi eserlere rastdladılar. incelemesi için tarihçi cemal kutay'a haber verdiler. işte bunların arasındaki 18 defter prenses ela'nın yaşamını yazdığı hatıra defterleriydi.
    elinizdeki kitap, bu hatıra defterlerinden derlenmiş osmanlı tarihine ışık tutan gerçekler yumağıdır.
    prenses ela bir ingiliz leydinin kızıydı, ama babası bir türk subayıydı. ela, dünyaya gözlerini osmanlının başkenti istanbul'da açtı. osmanlı gelenekleriyle yetiştirildi. mısırlı bir prensin katkılarıyla tahsilini avrupa'da yaptı. osmanlı sarayına da girerek bir çok olaya tanıklık etti.
    bize göre prenses ela, osmanlı tarihinin karanlıkta kalmış bazı sayfalarını, geride bıraktığı ışıkla aydınlatan bir osmanlı kızıdır."

    kitap müfid ekdal imzalı, köşkün tavan arasında prenses ela'nın 18 adet günlüğünün bulunması ile kitaplaştırılmış. bir yandan gerçek olaylar okuyorsunuz bir yandan enfes akıcı bir dil var. aşık olunası roman karakteri olan ela ile alengirli olayları yaşıyorsunuz. osmanlı ile ilgili çok bilgim yoktur ama kitabu okurken yazarın o dönemin sarayı, yaşantısı hakkında tarafsız olduğunu hissediyorsunuz.
    saray ve çevresindeki ailelerin (özellikle hıdiv ailesi) bir yandan zenginlikleri bir yandan kültürü, terbiyesi insanı şaşırtıyor. tabi yapılan taht kavgaları, alengirli işler ise şok edebilir. ayrıca o zaman kibarlığına yakınen tanık oluyorsunuz ki beni en çok etkileyen özelliği budur kitabın.
    okunası, orjinal bir kitap.
    not: piyasada yok, sahaf karıştıracaksınız, ikinci baskısını okumanız tavsiye edilir.
  • abdülaziz'e olan ilgimi arttırmış kitaptır.
    mısır valiliği ile alakalı kısımları özellikle ilgi çekicidir.
    d&r'dan bir-bir buçuk yıl önce 3. baskısını 3 liraya aldığım kitaptır.
  • pompalı tüfekle saldırı almış trans kadın. nasıl bir ortam, nasıl tehlikeli insanlar var şu alemde. kaçak göçek yaşıyoruz yemin ediyorum.
  • (bkz: elia martell)
  • sene 2000 falan. bazılarının ilk gençlik yılları.

    o zamanlar muhteşem yüzyıl falan yok ama bir sultanlı romanlar furyası aldı başını gidiyor. bir harem merakı sarmış bünyeyi. sözde bir tarih aşkı yanıyor serde!

    garip bir dürtü, genç bünyeyi bulduğu sultanlı, haremli tüm kitaplara saldırmaya itiyor. öyle bir dönemde elimden geçen, ufacık tefecik kitaplardan biri.

    günlük, mısır prensi ve detaylı saray tasvirleri dışında pek bir iz bırakmamış anlaşılan!
  • "muhafizlar su kariyi sikin", repligiyle koparmistir.
  • koyu beşiktaşlıdır.
  • keçiörenin en taşaklısıdır.
  • prenses ela karayip korsanına karşı adli calismasinin ardindan doktorlar dizisinin de parodisini cekip, o parodide doktor ela altındağ'ı canlandirmasini istedigim porn star.
hesabın var mı? giriş yap