proaktif
-
genelde işletme yüksek lisansi (bkz: mba) yapmis arkadaslarin, her toplantida en az iki defa sarfetmeyi sevdikleri sozcuk. (bkz: bullshit bingo)
-
proaktiviteden nasibini almış insan tipi.
-
-
(bkz: proaktif dusunce)
-
profesyonel kurban'ın tam tersi.
-
hayat üzerinde söz sahibi olma farkındalığı. istenen için elini taşın altına sokma eylemi.
örneğin, proaktif insan, "olsa da yesek" cümlesi kurmaz. gider, alır, yapar, yer.
(bkz: reaktif) -
proaktif kisi, vuku bulacak herhangi bir seye onceden hazirliklidir, tedbirini almis, a, b, z planlarini olusturmustur. basina hadise geldikten sonra oturup "lan naapacaaz simdi?" diye dusunmez, onceden tasarlanmis sekilde hareket eder, panige kapilmaz, bocalamaz, carsaflamaz, kaosa girmez, karambole dusmez. sakin ve efendi bir sekilde duruma uyum saglar ve krizse krizi, kerizse kerizi yonetir... elini tasin altina sokmak, gozunu budaktan esirgememek filan gibi izahlarla pek bir ilgisi yoktur. keza preventive maintenance da proaktif olmanin ta kendisidir.
-
(bkz: retroaktif)
-
bilerek ve isteyerek yeni koşulların oluşmasını sağlamak ya da olağan koşulların seyrini değiştirmek için inisiyatif kullanmak, böylikle işini geliştirmektir.
proaktif kişiler yaptıkları işi br adım öteye götürmek için yaratıcı çözümler geliştirebilen ve bu yönde adım atmakta çekinmeyen değişimci kişilerdir -
(bkz: self motivated)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap