procrastination
-
iki ay once aldigim uyari mektubunda gecen kelime. simdi ogreniyorum manasini hadi hayirlisi(hala sozlukteyim).
-
sinav gunu sabah 5'te calismaya baslamaktir.
-
efendim bu eylem sonrasinda bu olay oyle bir gotunuze kacar oyle bir gotunuze kacar ki, 3 gun sinirsizca durmadan 4 saat uykuyla kod kasarsiniz.
onlemler:
-gunu gunune calismak
-dikkat dagitici her maddeyi kaldirmak -
(bkz: all nighter) ve (bkz: cramming)
-
bir hayat tarzi haline geldiginde, heveslisini yarim, hayatin gerisinde ve gozleri yasli birakan olgu. gercekten yasamayi bir nevi engelleyen, dunyadan yamali bir ruhla ayrilmaya neden olan sey.
yillar sonra gelen edit: offf aglak laflara bak. bu editi size bir ders olsun diye yapiyorum sevgili kucuk sozlukculer. hepinizden daha akli basinda, deli gibi agir sorumluluklar tasidigim o donemde bile, gelecekten bakinca iste boylesine aptal, boylesine gerzek olunabilecegini bu entrynin "wording"inde goruyorum. ibret olsun diye de silmiyorum. kalsin da ne idim ne oldum hep anlayayim. -
parolasi yarini beklemeyin bugunden kaytarin(ing.why wait tomorrow procrastinate now) olan, kaytarma surecinde yapilan her isin (tv izlemek, utu yapmak, masayi duzenlemek) daha da eglenceli bir hal almasini saglayan guzel eylem.
-
(bkz: ödevi son güne bırakmak)
-
şöyle açıklanabilir:
"hard work often pays off after time.
but laziness always pays off now."
http://www.despair.com/…otivators/proc24x30pri.html -
prokrastes'in yaptığı şey.
-
çalar saati gereğinden erkene kurup, defalarca erteleme tuşuna basma zevki. "hayat tarzım bu" yalanına sığınırken fersah fersah fırsat kaçırttıran, gereğinden fazla kendine güven kokan karakter özelliği.
basbayağı tembellik.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap