• boşanma kararımı aileme üzülecekleri için açıklayamadığımı söyleyince; “sen alt soyundan sorumlusun, üst soyundan değil... oğlun için bir rota belirleyelim, gerisi kendi başının çaresine baksın” demişti
  • takma kafana, allahın dediği olur
  • seans sırasında içinizde şimşekler çaktıran aydınlatma yaşatan sözlerdir.

    “sizce neden güvende hissetmediğiniz bir ilişkiyi 4 yıl sürdürdünüz? çünkü siz hayatınız boyunca hiçbir yere ait olmamışsınız. bilinçdışımız çocukluğumuzdan bugüne kadar gelen alışkınlıklarımızdan bir güvenli alan yaratır. sizin alışkanlığınız ise kendinizi güvende hissetmemek, sırtınızı tam anlamıyla rahat rahat birine yaslayamamak. kısacası güvensizlik sizin güvenli alanınız olmuş. ve sırtınızı rahat rahat yaslayamadığınız, güvende hissedemediğiniz bu adam bunun sembolü, bu bir aşk değil.”
  • -saçma sapan şeyler düşünme eve git bol bol bira iç.

    behzatç.
  • ben kendime sinirlenip "böyle hissetmemem lazım, doğru değil" dediğim her saniye bana "robot değilsin, araba kontağını kapatır gibi aaa bu yanlış diyerek duygularını kapatamazsın" diyerek kafama kazıdı kadın.

    her duygu değişimimde bunu kötü karşılıyorsam kendime söylediklerini hatırlatıyorum.
  • gizli öznesi sorunlu cümledir. onun psikoloğunun, senin psikoloğunun gibi iki özneyi de barındırır.

    temel anlatım bozukluklarından biridir. türkçe gramer yapısı ileride evrimleşerek buna bir çözüm bulur umarım.

    edit: başlık psikoloğunun söylediği unutulmayan sözler olarak açılmıştı.
  • benimki psikolog değil, psikiyatrist anısı.

    gerçekten sıkıntıların içerisinden çıkamadığım bir dönemde, 20'li yaşlarımın başında gittim.

    izmir'de oldukça tanınan bir doktor. gittiğimde kapısında insanlar maaş kuyruğu gibi sıra bekliyordu resmen.

    önce öğrencisi olan psikolog görüştü benimle, sonra kendisi odasına aldı beni.

    ama gerçekten, böyle bir tedavinin faydalı olacağına inanmayan bir kafa yapısındayım ve son çare olarak adama gelmişim.

    adam onu dedi, bunu dedi, sana hafif de bir ilaç yazacağım falan dedi.

    konuşmanın bir yerinde, sanki bütün seansın en önemli anı ve konuşmanın en önemli cümlesi oymuş gibi;

    "ben pluchart'ım ya diyeceksin. kendine güveneceksin, inanacaksın. ne olacak diyeceksin? ben bunu atlatırım, hallederim diyeceksin" gibi bir laf etti.

    sonra reçetemi aldım, çıktım gidiyorum.

    ulan dedim adam resmen devre arasında futbolcu gazlayan fatih terim gibi tedavi yapıyor.

    ben manyak mıyım, ne işim var benim burada? bu zibidiye vereceğim zamanı ve parayı sokağa atacağıma, kendi hayatıma, düşüncelerime çekidüzen vereyim.

    o günden sonra da ne gerçekten sıkıntım kaldı ne de yaklaşık 15 yıldır benzer bir destek almak durumunda kaldım.

    eminim doktor ve ilaç tedavisine gerçekten ihtiyacı olanlar da vardır.

    ama o gün anladım ki aslında bu hayatta her zaman tek başımızayız.

    bırak doktoru, ailemiz-sevgilimiz-eşimiz-dostumuz bile aslında bir yere kadar varlar ve gerisi her zaman insanın kendisinde bitiyor.

    o günden sonra hayatı hep en mutlu, en huzurlu şekilde yaşamaya çalıştım.

    kimseye maddi veya manevi muhtaç olmamak için elimden geleni yaptım.

    canımı sıkan, beni üzen kimseye de ikinci bir şans bile vermedim.

    henüz pişman olduğum bir durum yaşamadım.

    umarım asla yaşamam da.
  • psikolojidir bozulur düzelir, allah karaktere zeval vermesin.

    sigmund freud
  • "bu söylediklerin bana biraz abartı geldi, istersen bir çay iç"
  • “kendini bir sanık sandalyesine oturtmuşsun, karşıda da hakim var. hakim de sensin ve öyle gaddar bir hakimsin ki her defasında sorgulamadan direkt yargısız infaz veriyorsun.”

    hayatım boyunca gercekten de böyle oldum, en zalim hep kendime davrandım. baska bir insan yapsa gülüp geçeceğim şeyleri ben yaptığımda sürekli kendime en ağır cezaları verdim. bi hata yaptığımda kendi kendimi mahvettim. psikiyatristim bunu cok mükemmeliyetçi bir ailede büyümeme bağladı.
    demem o ki; kendinizi hatalarınızla birlikte sevin, çocuklarınıza da hatalarını sevmeyi öğretin.
    yoksa hayatları boyunca onları cezalandıran bir iç ses ile yaşıyorlar.
hesabın var mı? giriş yap