• bünyesinde hipileri, 50lik punkları, anarşikleri, geyleri, orospuları, pezevenkleri, işsizleri, ayyaşları barındırır,yani toplumun sindirilmeye çalışılanlarıdır bu bölgenin sahipleri. bi çeşit kurtarılmış daha doğrusu ele geçirilmiş bölgedir. almanyanın neresine gitseniz aynı olan zaman mekan kavramı burada farklıdır, alman kalıbına sığmayan yegane mekanlardandır burası. ufak christianiadır. isyankar korsan bayrakları heryerdedir zaten..her yer bira, sidik kokar..kiminin elinde bira kasası, kimisinin kırbaç hemen yanda da dönerci mahmut abi, bi acayip mekandır..

    korsanlarla herhangi bi barda st paulinin maçını izlemek olmazsa olmazdır.sex shoplar, striptiz kulüpler, casinolar ilginizi çekerse buyrun, gırla..

    akşam tam 8de -beş dakkaya kimse kalmaz çünkü- 100 metre kuyruğa giren orospuların önünden muhakkak bi geçilmelidir, görülmelidir ki malum bi dünya güzel hatundan o kadar laf başka hiçbir yerde yenemez ha..

    iş yemeğe geldiğindeyse rezil olan alman mutfağının yanından geçilmez zira 'mekanının' ötesinde olan dönercilerimizden birine dalar dönerle giderilen ucuz ve lezzetli hasretin ardından bi markete sapıp kapılan biralarla limana inilir ve güneşin batışıyla kafalar çekilir..
  • burayi cuma ya da cumartesi aksami gordukten sonra, almanya'nin geri kalaninda yasanan seyin adina hayat demekte zorluk cekenler olabilir. anlayisla karsilarim.

    sternschanze ve altona'daki kebapcilara da arada ugradiniz mi yasadiginizi damarlarinizda hissedersiniz.
  • reeperbahnda sabah 6'ya kadar eğlenip fischmarkt'e gitmenin türkiye'deki karşılığı,istiklalde sabaha kadar eğlenip balık pazarında kokoreç yemeye eşdeğerdir.ama burdaki barlarda dikkat çeken en önemli özellik ise kız sayısının erkek sayısına oranının çok büyük olması...
  • almanya'nin hamburg kentinin güney-batisindaki bir bölgesine verilen ad. bir liman kenti olan hamburg'u zamaninda denizciler arasinda cok ünlü yapan sokak. efendim bu sokak avrupa'daki en ünlü red light districtlerden biridir. ilginc olan ise sokagin ortalarina yakin bir bölümünde bir tiyatro bulunmasi, gündüz saatlerinde cocuklarin bu tiyatroya gelmesidir. her ne kadar gündüzleri pek bir hareketlilik olmasa da bu sokakta cesitli erotik malzemeler* satan dükkanlar, seks filmleri gösteren sinemalar bulunmasidir. ayrica sokakta her türlü cinsel tercihe uygun barlar, diskolar bulunmaktadir. gidenlerin kendi güvenliklerini asla tehlikeye atmamalari ve acik alanlarda cüzdanlarini disari cikartmak gibi bir hata yapmamalari önerilir.
  • önce amsterdam'i ardindan reeperbahn'i gördüyseniz, reeperbahn yaninda biraz "light" kalir.` :kisisel görüsüm` güzeldir gene de, bir alternatiftir.
    eglenmek, dens etmek, icmek icin pek cok mekan barindirir ve i$in raconu gecenin tek bir mekanla sinirli kalmamasidir. gecede en az 3 mekan degistirmek lazimdir ki tadi cikarilsin.
    görüp de hastasi oldugum genis vitrinli pek cok guzel mekan yer alir. (hayir, vitrininde hayat kadinlarinin oturdugu degil.) bu tarz bar/club/disco karisimi yerlerin sokaga bakan cepheleri genis camekanlidir, icerisi de artik mekanin tarzina göre ya dö$ek/yastik atilmistir, ortada dans pisti kalir; ya da masalar sandalyeler bulunur. saatler ilerledikce dolar buralar. sürekli bir ziyaretci sirkulasyonu vardir. arka sokaklarda daha alternatif girisin de parali oldugu mekanlar da yer alir.
    hizlidir hayat reeperbahn da. almanya'nin enternasyonallik` :ne bicim kelime` karismis her yeri gibi güzeldir, tek tip degildir.
    **evet bu aksam reeperbahn'in bütün meyhanelerini dolasmak vardi sevdiklerle. sabahin ilk isiklariyla elbe'nin kenarinda balik pazarinda` :fischmarkt` kahvalti etmek vardi.**
  • türkiye'den gidiyorsanız burada geçireceğiniz bir cuma ya da cumartesi gecesi, eğlence sınırları konusunda algınızı yerle bir edecek, türkiye gözünüzde artık açık hava hapishanesine dönecektir. sokaklara taşan ve sınırsızca eğlenen her yaştan her sosyal statüden insan, su gibi akan içkiler, şiddete eğilim göstermeyen sarhoşlar, sex tiyatrolarına giren ev hanımı kıvamında bayanlar ve aileler, yola yığılmış sarhoşlara yardım eden rahibeler tüm algılarınızı yerle bir edecektir.
    edit: ne çok imla hatası yapmışım.
  • kapı önünde duran abilerin, türkiye'de ki "adanam var urfam var" diyip müşteri toplamaya çalışan kebapçılardan tek farkı cümlede geçen adana ve urfa'nın yerine daha farklı seçenekleri sunmalarıdır. yöntem tamamen aynı, önünden geçtiğiniz her dükkan mutlaka içeri bir buyur etmektedir.
  • ömrümün uzunca bir döneminin geçtiği, hamburg'da meşhur bir semt. haala duruyorlar mı bilmiyorum ama orada o dönemler club 88 ve top ten diye iki ünlü disko/bar vardı ve reeperbahn mekânlarının çoğu gibi 7/24 hiç kapanmazlardı. tuhaftır ki, günün en alakasız zamanlarında bile tıklım tıklım dolup taşarlardı, lakin en zevkli saatleri sabaha doğru dört gibi, çalışan(!) kadınların ve onların pezevenklerinin iş çıkışı bir şeyler içmek için arz-ı endam etmesi ile başlardı. hey gidinin hey.

    http://en.wikipedia.org/wiki/reeperbahn
  • hatun kaynayan, st pauliye bagli, ozellikle cumartesi gunleri, 15 yasindaki bebelerinden tutun da, "gocumen" bayramda eli opulecek teyzem yasindaki menopozlu teyzelerin bile yolunu tuttugu, hamburg un eglence merkezi.

    yine de isin ilginc tarafi, bunyesinde yan yana ve birbiriyle alakasi olmayan dukkanlari bulundurmasidir; kerhane ile tiyatro gibi; ya da yemek olarak alakasi olsa da, lezzet olarak uyusmayan, mcdonald s, pizza hut ya istanbul döner "grill kebap" gibi...

    hülasa, "gidin gorun" ibaresini hak eden bir yerdir reeperbahn; eger yolunuz bir gun almanya dan; ya da bilemediniz hamburg dan gecerse, ugramak en dogru secim olacaktir.
  • reeperbahn'da, kulüplerin değil barların yoğunlukta olduğu kısımda ayakta takılıyorum, ortam kalabalık. almanya'nın geneline nazaran ilk bakışta ürkütücü olabilecek bir atmosfer var. arkadaşlar mekana girdi, bense yeni aldığım ve henüz açmadığım şarabı mekanın güvenlik görevlilerine vermemek için girmedim, bir önceki mekanda yine yeni aldığım suyu bırakmak zorunda kalmışım ve bir daha bir şey kaptırmak istemiyorum. dışarıda arkadaşları beklerken rewe'den aldığım kirazı bir köşede yiyor ortamı gözlüyorum. bir çocuk geldi, "ilginç bir seçim, güzel" dedi gülerek kiraz yediğimi görünce. ben de "ister misin" diyerek kiraz uzattım, o da "içinde başka bir şey varsa ağzına sıçarım" gibisinden bir şey dedi. "yok bilader bizde yanlış olmaz" diyerek verdim kirazı, o da bana içmekte olduğu sigarasını uzattı. türkiye'den geldiğimi öğrenince "habibi" falan dedi, arapça konuştuğumuzu sanmak yaygın bir düşünce almanya'da. sonra hiç görmediği babasının da türk olduğunu, annesini hamile bırakıp ortadan kaybolduğunu anlattı hiç de iyi anmayarak kendisini. tatlı bi çocuktu, sarılarak ayrıldık.

    reeperbahn sokaklarında dolaşmaya devam ettim. sidik kokulu sokaklarda aykırı tipler cirit atıyor, özellikle metro istasyonundan iç kısımlara doğru yürüyünce "ulan şimdi şu karşıdan gelen tekinsiz tipler kıstırıp dövecek" fikrine kapılıyorsunuz. neyse ki bir şey olmadı. caddenin adını unuttum şimdi, sonundan sola dönünce burger king'e çıkıyor, arkadaşları beklerken sanırım oradan üç dört kere geçtim. yolda hayat kadınları laf atıyor "du bist süß" falan diyerek, laf atmak ne kelime sizi tutup bırakmıyorlar. turist olduğum belli, kocaman sırt çantam var, gülerek sıyrıldım kendilerinden. caddenin karşısına geçip kulüplerin yoğun olduğu kısma geçtim. sarmadı, tekrar barların olduğu yere döndüm.

    ilginç bir yer reeperbahn. dönerci-sex shop-son ses eğlence. yine de eğlendikten sonra fischmarkt'ta ekmek arası balık çakmak güzel.
hesabın var mı? giriş yap