• çaylağın, saçma entryler silsilesidir.
    ör: ne çaylağı be; istediğim gibi yazarım ben. sensin çaylak
    bu çaylak, kendisini 3 saniye içerisinde imha edecektir.
  • olasılığı ve şiddeti olan bir kavramdır.bu değerlerin toplamı, riskin büyüklüğünü belirler.
  • risk elemanlarından olan “tehlike (hazard)” risk alıcılarına (insan, mal, çevre, vb.) zarar verme potansiyeli olan kimyasal, fiziksel, sosyal, ekonomik veya politik durum olarak tanımlanabilir. “risk” ise tehlikenin ortaya çıkmasıyla oluşan zararın, büyüklük ve olasılık olarak ölçümüdür. söz konusu ölçümün sayısal olarak değerlendirilmesi amacıyla bir tehlikenin belirlenen alıcılar açısından riski aşağıdaki formülle ifade edilebilir;

    risk = c x fc

    yukarıdaki formülde;
    c: tehlike veya olayın olma durumunda açığa çıkması olası sonucun olasılığını;
    fc: söz konusu tehlike olay sonucunda beklenen sonucun veya tehlikenin açığa çıkma sıklığını ifade etmektedir.
  • okulun son boş geçen 1 haftası boyunca yok öğretmen gelmiş yok zil çalmış dinletmeyen insanın gözünü hırs bürüten oyun, arkadaşarı birbirine düşürme riski de vardır. bu oyunda kart çalan hemzemindir
  • 1959 yılında parker brothers tarafından piyasaya sürülen, geçtiğimiz yıllar içerisinde bir çok versiyonu ile değişik ülkelerin raflarında yerini almış, zamanlaması itibariyle türünün tek örneği olan artık klasikleşmiş bir kutulu oyun. gördüğünüz gibi bir oyunun daha arkasından parker brothers çıkıyor. kendilerinin günümüzde oyun piyasasında neden en önemli oyun üreticisi olduğunu görüyoruz, şaşırmıyoruz.
    (bkz: hasbro)
    (bkz: intertoy)

    ne diyorduk? risk evet. 1999'da 40 yıl kutlamaları şerefine bir 40. yıl versiyonu, fransa'da limited edition olarak napolyon versiyonu, risk kalesi adı verilen başka bir versiyonu, sadece avrupa versiyonu derken, tutulan bir oyunun ayakizlerini takip etmek daha da kolaylaşıyor. nedendir, inceleyelim.

    oyunun genel sistematiği

    risk'i eşsiz kılan, askerlerin ilerletilip dünyayı ele geçirme mantığının işlenmesi ve bunu gerçek hayat coğrafik yerleşimler üzerinden yapması olduğunu düşünüyorum. orta dünya olsaydı misal, mitolojik yerleşimler olsaydı oyun hemen fantastik kategorisinde değerlendirilecekti ve fantastiğe "annecimm" diyen kesim tarafından seçilmeyecekti. keza, zarlar işin içinde olduğu zaman bir gizem durumu söz konusu oluyor ve kimse yapacağı hareketten emin olamıyor. bu da oyunu dinamik kılıyor tabi.

    oyunun zayıf yönleri

    risk'i oynamayı severim, ama bunca zaman oynadığımda farkettim ki bu oyunda bir bug var. kimse farketmemiş mi acaba? bu oyunda avustralya'yı ve yeni zelanda'yı alan, yani oyun tabelasının sağ alt köşesine askerleri yığan, oyunu kazanıyor! hani tamam, görev kartlarında "13 yerleşimde 1'er asker" durumları çıkarsa kazanmıyor, orası tamam ama, eğer ki baştaki yerleşimlerde biri orayı kapatmışsa ben geriliyorum şahsen. kamçatka ve alaska meselesine ise hiç girmiyorum... gerçi bug değil o oyunun sunduğu stratejik şahaneliklerden biri, ama olsun.

    oyunun güçlü yönleri

    zaten 50 yıllık geçmişinde bu güçlü yönler olmasa piyasada kalamazdı, söylemeye gerek yok ama gene de değinmek gerekirse... bir kere elbette ki kolay anlaşılırlığı ve oyun yapısının basitliği var. bu basitlik kişilere strateji geliştirme, hatta oyun ortasında strateji değiştirme olanağı sağlıyor. turn mantığı ve kurallara boğulmamışlığı da oyunun temel özelliklerinden. grafikleri de keza, süreç içerisinde olabilecek en iyi haline gelmiş. e durmadan da yeni versiyonlar piyasaya çıkıyor... gelecek sene 50. yılı için kim bilir ne şahanelikte versiyonlar gelecektir misal. dolayısıyla olmuş diyor, kendilerini buradan tebrik ediyoruz.
  • sonunda olayın başınıza kalacağını bile bile, en az %50 ihtimalle işlerin kötü gideceğini görerek, içinizden bir ses sürekli olarak "yapma lan manyaaakkk" diye bağırırken, sevdiğiniz insanların, sizi seven insanların yapmamanız gerektiğini söylemelerine rağmen, son karede kendinizi ağlarken/dövünürken/üzülürken/depresyonda fotoğraflarına yerleştirip, tüm bunları göze alarak, karşılığında kaybetmek istemediğiniz birşeyleri kumar masasına yatırıp korku dolu gözlerle o adımı atmaktır...bazen kayıptır, bazen kazanç.bazen hırstır, bazen aptallık, bazen cesaret, bazen aşk...
  • megadeth'in 1997 yılında çıkardığı cryptic writings albümünün bir nevi devamı niteliğinde gördüğüm albümdür. eğer cryptic writings dibi görünmeyen bir kuyuyu aramak üzerine kuruluysa, bu albüm kuyunun dibine düşmekle ilgilidir. benim yakıştırmam mı yoksa diğer dinleyiciler de farketmiş midir bilemem ancak, her şey bir yana dave mustaine bu albümde kendisinin en karanlık zamanlarında*yanında olanlara* selam çakmış ve teşekkür etmiş* , eski grup arkadaşlarına** artık belli bir düzeyin üzerinde samimiyet gösteremeyeceğini, ellerini bile sıkamayacağını belirtmiş * ve ruhunun en karanlık köşelerini ziyaret etmesini, kendini dünyaya daha rahat açmasını sağlayan en eski sevgilisine* de selam çakmayı ihmal etmemiştir*

    ancak bu albüm de metallica'nın değişik tatlar denediği ve zamanında benim de burun kıvırdığım, ancak zaman geçtikten sonra daha farklı tatlar alabildiğim load ve reload'unun maruz kaldığı eleştirilere uğramıştır ki, frontmaninin mottosu "metal up your ass" olan bir grubun da içe dönüp ya da en basitinden değişikliğe ihtiyaç duyup kaydettiği bir albümün nazar boncuklarıdır gözümde.

    not: bu albümle ilgili içimizi burkan tek nokta nick menza'nın yokluğudur...
  • birden fazla parametreyi düşünebilme, düşünülen planı zamana yayabilme, cesareti toplayıp riske girme anını kestirebilme, motivasyonu koruma, rakiplerin görev ve motivasyonlarını bozma gibi daha bir çok nirengi üzerinden oynanan oyun. gizli hedef görev kartlarıyla oynanması çok daha mantıklı ve zevklidir kanaatimce. tavsiye edeceğim görev kartlarını şöyle listeleyeyim;

    1) yeşil orduları yok et (24 bölge) (tahtada o renkte ordu yoksa parantez içindeki görev yerine getirilir)

    2) güney amerika ve avustralya kıtalarını ele geçir

    3) kırmızı ordulari yok et (24 bölge)

    4) 14 bölgeyi en az 2 askerle kontrol et

    5) asya kıtasını ele geçir

    6) avrupa ve afrika kıtalarını ele geçir

    7) beyaz orduları yok et (24 bölge)

    8) 2 kıtayı kontrol altına al

    9) sarı orduları yok et (24 bölge)
  • saat 20:30'da belgrad ormanı koşu parkuruna gidip yürüyüş yapmak. son 10 dakikada artık önümüzü tamamen göremez hale geldik. allah'tan parkuru ezbere biliyoruz da sağa sola sapmıyoruz. ama en güzeli korktuğunu belli etmemeye çalışan arkadaşa "cep telefonunu aç da ışığında yolumuzu bulalım" dediğimde "olmaz diğer canlıların dikkatini çekeriz" demesiydi..
  • taktikleri için

    (bkz: gizli hedef/#14252203)
hesabın var mı? giriş yap