• ankara'da özlediğim mekanlar arasında ilk sıradaki kahveci. sürekli olarak probador colectiva ve baristocrat kahveleri bulundurmaktalar ancak ara ara yurtdışından (has bean, five elephant, rave coffee) kahveler de sunabiliyorlar. çok kez tek başıma sadece muhabbet ve kahve için gittiğim oldu, ev samimiyeti gördüğüm az sayıda yerlerden.
  • standart ve lezzetli ve özenli ve orjinal kahve yapmayı becerebilen pek hoş bir kahve. saygı duyuyorum. rispetto....
  • v60, kalita, aeropress ve chemex turu demleme ekipmanlari mevcut. pek cok degisik ve ithal cekirdeklere sahipler. mekanin onu de icerisi de oturmak icin pek guzel dekore edilmis. calisanlar oldukca nazik. yalnizca masalar biraz dip dibe. kalabalik zamanlarda sohbet etmek biraz zorlasabiliyor.
    kendi yapimlari tiramisular da oldukca lezzetli. yeni mekan ve guzel cekirdek arasindaysaniz kacirmayin derim :)

    edit: erenjan sag olsun ben tatlilar pone saniyordum, kendi imalatlariymis. her sey simdi daha da sevimli hale geldi.
  • kurulduğu günden beri nitelikli ve üst seviye çekirdek kullanma çizgisinden şaşmamış butik kahveci. dünyalar tatlısı bir işletmecisi vardır, sıkça yurt dışındaki kavurmacılardan kahve getirir. bir gıda mühendisinin elinden kahve içmek ve tatlı yemek mümkün kılınmış.

    probador colectiva, baristocrat, coffee department ve kimma'nın çekirdekleri rutin olarak bulunur.
    yurt dışından da has bean, square mile, stumptown, coffee collective, the barn, five elephant, gardelli, rave, screaming beans, lot sixty one ve nomad'in çekirdeklerini deneme fırsatı dönemine göre değişiklik göstererek bulunabiliyor.
  • en sevdiğim kahvelerine "demokrasi şöleni" ismini koyduğum ankara'nın en sevimli kahve dükkanı. içine girmeden bile "kahve dükkanı açalım yeaaa" diyerek hasbel kader açılmadığını, arkasındaki vizyon ve anlayışı sezebiliyorsunuz.
    abonesi olduğum, bahçelievlerin benim için en gözde mekanı.
  • bugün ilk defa giderek hayran kaldığım mekan. ortamı sıcacık. çayı güzel. magnoliası var, hemi de oreolu. üstelik harika yapmışlar, tadı damağımda kaldı.

    bahçeli'ye gelip de civardaki popüler ama kalitesiz cafélerde oturmaktansa, buraya gitmek çok daha mantıklı.
  • sırf kahvesi ve rispynutu için ankara’ya gidilesi yer...
    3. dalga kahve işi malum ama bu kahve dükkanı gerçekten çok farklı, neden farklı sahibesi inanılmaz güler yüzlü. gıda mühendisi olduğunu öğrendiğim hanımefendi bütün kahveleri kendisi demliyor yani lezzet ve tat hep aynı. neden farklı küçük butik bir kahveci hele hele ankara’nın soğuğunda havanın erken karardığı akşam vakti sıcak samimi evinize gelmiş gibi hissdeiyorsunuz. neden farklı tatlıları hiç bir yerde ikamesini bulamayacığınız cinsten tarifleri aile sırrıymış, özellikle rispynut efsane ( dikkat yüksek kalori içerebilir ama bol fındık sağolsun proteinde yüksek) evet evet çok yazdım ne diyim gidin görün haksızssam yazın
  • it. saygı
  • ankara kahve kültürü özelinde konuşacak olursak tatmin edici bir şehir değil henüz. birkaç senesi daha var kahveciliğin oturabilmesi için. yere göğe sığdırılamayan markaların sahipleri ile azıcık sohbet etmek istediğinde aşırı iddiadan önünü göremiyor insan ama kendi kavurduğu kahvesini demleyen hiçbir kahveciden memnun ayrılamıyorsun.

    tabii ki bahsettiğim daha çok üçüncü dalga demleme yöntemleri ile yakından ilişkili. espresso bazlı kahvelerde farkı bu kadar net anlayamazsın.

    her neyse, rispetto ankara'da denemek istediğim mekanlardan bir tanesiydi ve sonunda dün gittim. bahçelinin kalabalığı ve gürültüsünden yalnızca bir sokak uzakta oldukça keyifli, kendi halinde bir yer ile karşılaştım.

    italyanca saygı kelimesinden mi seçilmiş, ristretto isimli kahveye ufak bir gönderme mi olmuş emin değilim, sormadım da.

    izmir baristocrat ve istanbul probador colectiva markalarının çekirdeklerini kullanıyorlar. iki marka da oldukça tatmin edici işler yaptığından mekana kalan sorumluluk yalnızca kahveye eşlik edecek tatlılar, müzik ve güleryüz oluyor demleme tekniklerine hakimiyet dışında. bahsettiğim markaların kahve çekirdeklerine ise birkaç deneme ile uyum sağlamak, kavurma profillerini algılamak mümkün.

    sahibesi oldukça sempatik bir kadın ve kahve hakkında konuşurken gözlerinin çipil çipil parladığını görebiliyorsun. mekan doğası gereği kalabalık olamıyor ve müzik de rahatsız etmiyor, çalan şarkılar oldukça keyifli filan.

    bir kış günü, biraz kalabalıktan kopmak istediğinde gidebileceğin sıcacık bir mekan oldu özetle rispetto benim için
  • sevdiğim herkesi götürmek istediğim ama herkes öğrenir de büyüsü kaçarsa diye de bir o kadar korktuğum, içerisine girdiğim anda kendimi roma da hissettiren mahallemizin canım kahvecisi.
hesabın var mı? giriş yap