371 entry daha
  • delisiyim divanesiyim. sanırım eli makbiyıl şırfıntısı yüzünden böyle oldu. adamı gördüğüm anda aşka düşesim geliyor.
  • (bkz: piç)

    sadece bunu yazıp bırakmak istiyorum aslında. sözlükte kelime anlamı olarak adını verebilirim, hiç de garip olmaz. şeytan tüyüne de yazmayı düşünüyorum.

    bu adam benim hayatıma, pek çok yaşıtım gibi, ally mcbeal ile girdi ve o günden beri toparlanamadık biz zaten. kırmızı palyaço burnu görünce içini çekenler beni anlar... fazla holivut filmi seyretmedik yani, leri'yle tanıştık. ayarları bozan kendisidir.

    13 senedir çok değiştim, zevklerim değişti, hayatımdaki insanlar değişti ama bu adamın adını görünce gülümsüyorum. of yatağa atsam değil, ah elini tutsam da değil. baktıkça bakasım geliyor, bakınca iyi hissediyorum.

    tüm bunların üstüne, 3 sene önce çok fena bi şey fark ettim ki bu adam, seneler sonra yeniden karşıma çıkan ortaokul aşkıma benziyor. ortaokul aşkım dediysem, platonik.

    tarih tekerrür etti ve seneler sonra kendisine yeniden aşık olmayı başardım. tebrikler, bildiniz: yine platonik.

    robert downey jr, rüyalarımın adamı, bölece duble yol olarak içime döşendi ve şizofrenik bir hal aldı. bağlamdan kopuk olarak ele alınca gülümsüyorum, platonik takıldığım adama olan benzerliğini hissettiğim anda içimi zift karası kaplıyor.

    bu gerizekalı platon, aynen robert gibi tıfıldı eskiden. zargana misali bi şeydi. ama çok iyi arkadaştık, ben de haliyle her ergen gibi şıp diye aşık olmuştum.

    şimdi o tıfıl arkadaş, tıpkı -yine- robert gibi, yunan tanrısı misali kol kası yaptı kendine. adam güzelleştikçe güzelleşiyor, bense çöküyormuşum gibi hissediyorum.

    sanki uçurum böööyle açıldıkça açııyor aramızda.

    ay yeter! düşük özgüvenimi de alıp gidiyorum bu başlıktan. drama queen olayım derken, paspas oldum sonunda.
  • şunu yazdığımı unutup, aynı şeyleri yazmaya geldiğim adam.

    sondaki özgüven kısmı hariç, hepsi -kelimesi kelimesine- aynı.

    aradan 2 sene geçmiş ama durum hala bu. adam, değişmeyen lezzet olarak 15 senedir hayatımda. (diğeri 22 oldu sanırım)

    öbürü... ah, öbürü. hani şu ortaokul aşkım olan ve robert seksisine benzettiğim... çok sular aktı orada da. neyse ki o saçma, kalbi kırık, örselenmiş ve sanal uçurumu kapattım. o uçurum zihnimin beni göçertmesiydi. çöktüğüm möktüğüm yok, kendisi o ara özgüvenimi siktiği için o haldeydim.

    lakin... inceden bi içim acıdı şimdi okuyunca. napalım kader böyleymiş. iyi olsun. iyiyim ben neyse ki.
188 entry daha
hesabın var mı? giriş yap