• bu başlığa cevap geçtiğimiz yüzyıl yaşamış alman bir fizikçiden gelsin o zaman,

    'dostoyevski bana tüm bilim adamlarından daha çok şey vermiştir'-albert einstein
  • bilakis şaşırtacak boyutta faydaları vardır. önem sırasına göre değil, geldiği gibi yazıyorum. yeni maddeler aklıma geldikçe entryi güncelleyeceğim.

    1) düzgün cümle kurmayı öğrenir, kendinizi doğru şekilde ifade etme yetisi kazanırsınız.

    2) gramer bilginiz gelişir. yazarken imla hatası yapmazsınız.

    3) sözcük dağarcığınız genişler. 15 kelimeyle günü kurtarmak zorunda kalmazsınız.

    4) hayal gücünüz gelişir. yeterince tasvir edilememiş mekanları kendi hayal gücünüzle, kendi zevkinize göre tamamlarsınız.

    5) her ne kadar hayal ürünü olsa da çoğu roman tarih, mekan ve karakterlere ait gerçek bilgiler de verir. genel kültürünüzün artmasına yardımcı olur.

    6) verilen bilginin gerçek mi, hayal ürünü mü olduğunu öğrenmek için araştırma yaparsınız. araştırmacı ruhunuz gelişir ve sonuçta doğru bilgiye ulaşırsınız.

    7) ortalama 300 sayfalık bir roman sizi en az beş saat oyalar. bu süre zarfında saçma sapan işler yapmaktan uzak durursunuz. siz de rahat edersiniz, çevrenizdeki insanlar da.

    8) birini dinlemeyi, anlattıklarına odaklanmayı öğrenir, empati yeteneği edinmiş olursunuz.

    9) sesli okuduğunuzda telaffuzunuz gelişir, diksiyonlu konuşmanıza yardımcı olur.

    10) uykuya dalma sorunu yaşayanlar için iyi bir kurtarıcıdır.

    11) duccio yazdı: "olaylara farklı açılardan bakmayı ve günlük hayatta çözüm odaklı olmayı sağlar."

    12) tmain yazdı: "oturduğunuz yerden rus, fransız, amerikan, ispanyol, norveçli, meksikalı, japon gibi saymakla bitmeyecek kadar farklı kültürden ve farklı yaşlardan insanların düşünce yapısına, hayat felsefesine, yaşamdan süzdüklerine erişirsiniz."

    13) batu yazdı: "belki hiçbir zaman girilemeyecek hayat ve yaşamlara girmeyi, bunlara şahit olmayı sağlar. yeri geldiğinde ortaçağ'da bir korsan da olabilirsiniz, gelecekte bir astronot da..."

    14) birbireyki yazdı: "okuduğunu anlama oranında artış olur, yüzde 60'ta kalmaz." (oecd verilerine göre türkiye'de okuduğunu anlamama oranı yüzde 40'mış bu arada.)

    15) marok bilge yazdı: "farklı hayatlar ve yaşam tarzları görmek insanın kendinden farklı olana karşı toleransını artırır. bir süre sonra bu belirli şeylere karşı olan tolerans genel bir hoşgörüye dönüşebilir."

    16) maymunspor yazdı: "roman okumak, tanımadığınız biriyle dertleşmek gibi... çektiğiniz ıstırabın size has olmadığını görünce hayata o kadar da kızmamaya başlıyorsunuz."

    17) bosversimdibunlari yazdı: "insan ömrü sınırlı, dolayısıyla tecrübe edebileceğimiz şeyler de sınırlı. ancak romanlar, insanlara farklı tecrübeler kazandırır, hissettirir. ayrıca roman karakterlerinin hatalarını görerek tecrübe kazanırız. sürekli hata yapıp akıllanacak kadar uzun bir ömrümüz yok. bu yüzden romanlar bir noktada bize rehber..."

    18) anksiyeteliesc0rt yazdı: "roman okuduğunuzda psikolojik tahlil yapma kuvvetiniz artar..."

    19) screeek yazdı: "farklı dilde okunan bir roman, yabancı dil öğrenimini kolaylaştırır."

    ekşici piçler için özel bonus: halka açık alanlarda okuduğunuzda entelektüel bir izlenim verir, hatun düşürürsünüz. (evet, bu son maddeyi pek sevdiniz.)
  • dulce et utile yani haz ve fayda kavramıyla çürütülecek önerme.

    edebiyat teorisine göre; edebiyat, işlevini okuyan kişide haz duygusu oluşturarak gerçekleştirir.

    basit bir örnek vermek gerekirse bir insan ahlak kavramını anlatan bir kitabı okurken sıkılabilir ancak ahlak kavramını içeren bir trajedi okurken hem haz alır hem de ahlak hakkında bir şeyler öğrenebilir. yani edebiyattan faydalanır, edebiyat fayda sağlar.

    bu nedenle dulce et utile, edebiyatın temel prensiplerinden biridir ve bu nedenle roman okumak vakit kaybı değil bilgiye ya da diğer faydalı şeylere ulaşmanın en haz verici yoludur.
  • “istediğimiz kadar çok hayatı ancak edebiyat alanında buluruz.” ( freud)
  • benim için tam bir antidepresandır. beni benden uzaklaştırır. kendi dünyamda bazen fırtınalar kopsa bile okuduğum roman bambaşka bir dünyayı anlattığından beni sakinleştirir, başka yerlere götürür.

    ayrıca çok farklı insan karakteri tanımanızı sağlar. bu insanları gerçek dünyada tanıma olasılığınız her zaman yoktur. roman size işte bu hizmeti sunar. böylece sadece kitap okuyarak insan sarrafı olursunuz.
    insanları tanıdıktan sonra kitaplara daha çok sarılırsınız.
  • --- spoiler ---

    roman okuyan bilim adamınada rastlanmamıştır.
    --- spoiler ---

    bütün bilim adamları üstünde araştırmasını yapmış, dahi anlamındaki de'yi ayırmadan gelip tespiti patlatmış.

    kaliteli bir roman, yazarın gözlemleri üzerinden başka yerde bulamayacağın psikolojik ve sosyolojik analiz, tarihi ve siyasal gözlem ve muhtelif konularda bilgi verir. dostoyevski, marquez, umberto eco, ahmet hamdi tanpınar, yaşar kemal falan okuyup hiçbir şey öğrenemezseniz zaten sizin ben... diyecek bir şey bulamıyorum. derhal terk edin burayı.
  • schopenhauer : her boş vakitte okumak insanı ahmaklaştırır, zihni felç eder.

    birkaç yüzyıl önce doğsaydın bak filozof oluyordun.

    şaka şaka yine bişey olmazdı senden.
  • çok çok ince bir alan var hayata dair, o alana sadece romanlar girebiliyor.

    çizgi roman, dizi, oyun, film, hikaye, felsefe vs. birçok alana meraklıyım biliyorsunuz beni ve evet hepsinin parladığı yerler var ama gerçekten roman olmak için yazılmış(don kişot'tan kara kitap'a o şekil çoook büyük roman sayısı baya az olsa da) romanlar çok ayrılar, üstünler.

    elbette roman okumak hayatımı değiştirdi demiyorum; ama hayatımda büyük dönüşümler yaşarken hep o ince alana girebilen büyük romanlarla rastlaştık...

    ileride başka bir tür devralır(mesela oyunların gelişimine bakarsak o umut var gibi) veya gerçekten orhan pamuk dev romancıların son örneğidir, bilemiyoruz. ve evet romanların son derece olumsuz tarafları da var, empati duygusunun yanlış yönetilmesi veya kitabiliğin yarattığı komplex durumlar; ama o ayna olmalığın saf zevki açısından romanların dengi yok şu an.
  • katılmadığımdır. yıllarca akıl sağlığımı romanlarla korudum. kavga gürültü dayak huzursuzluk içinde yetiştiğim evden romanlarla kaçabildim. mutlu huzurlu hayatların hikayelerini okuyarak..
  • herhangi bir tür kitap dahi okumamış biri için bir tür bahane ifadesi/aracı.

    bu sayede "nasılsa bir faydası yokmuş, okumam olur biter" diye geçiştirecek bir bahanesi daha olacak ve alternatiflerine hiç bakmayacak bile. bu açıdan söz konusu mevzunun "doğru" ya da "yanlış" olduğuna bakmaksızın işin bir başka boyutunu da değerlendirelim dedim.

    ek bilgi: bilim adamı değil bilim insanı lütfen.
hesabın var mı? giriş yap