• türkiye'deki gelişmeler ile ilgili kullandığı ifadeler, kendisinin küçümseyici tavrından çok, sanırım iyi duyamamaktan yahut dile yeterince hakim olamamaktan kaynaklanan bir yanlış anlamnın peşisıra kişide oluşmaktadır.

    özellikle gay evlilikler ve türkiye'deki direniş ile ilgili ifadeleri tam olarak şöyle idi:

    "türkiye'de pek çok mesele ile uğraştığınızı biliyorum. ve sanırım gay evlilikleri bu listenin tepesinde değildir. ama birgün olacak."

    "türkiye'de sorunlarla boğuştuğunuzu biliyorum. fakat ne yazık ki içeriğine çok hakim değilim, detaylarını bilmiyorum. ama lütfen savaşmaya devam edin."

    kısacası, istanbul konserinde bu ülke ile iligli hiçbir sarkastik ve küçümseyici ifadesi olmadı. gay evliliklerinin birgün listenin tepesinde olacağı ifadesi de, bu ülkeden ziyade, dünyanın geneline yönelik bir espiri idi.
  • muhteşem bir konsere imza atmış ve tüm dinleyicileri büyülemiş sanatcı..

    açılışı "çok güzel görünüyorsunuz" diye yaptı.. cidden de pek güzeldi herkes. öncesinde çıkan kız kardeşi de kendi de acayip sempatikti.
    45 dakika kız kardeşini dinledik ve sesi çok güzelmiş lucy'nin de. sürekli seyirciyle konuştu.

    rufus'a tekrar dönersek; gerek sesinin tınısı gerekse besteleri kimi zaman bi klise atmosferi oluşturuyordu sanki.
    şarkı aralarında çokca konuştu bilgilendirdi. going to a town çalınca tüm salon coştu. meğer herkes bu şarkıyı bekliyormuş ve çok seviyormuş.
    benim çok sevdiğim fransızca şarkıyı söyledi. o kadar çok şarkısı var ki hani sevdiğiniz bir şarkıyı söyleyince haliyle çok mutlu oluyorsunuz.

    huzur böyle bir şey olsa gerek :
    https://soundcloud.com/…s-feux-dartifice-tappellent
    yazmış olduğu şarkıların hikayelerini anlatması çok güzeldi. mesela 27 yaşı onun için dönüm noktasıymış, alkole yatkınmış, ve kötüye doğru gidişi değiştiren bir şarkı yazmış, ne zaman o şarkıyı dinlese mutlu oluyormuş.

    sonra kocasını özlediğinde bir şarkı yazmış. sonra annesi hastalandığında.. ve sonra gittiğinde..

    bir opera üzerine çalıştığını biliyorduk, ondan da bahsetti ve bahsederken bile zaten heyecanını anlıyorsunuz. operaya o kadar uygun ki tiyatral duruşu ve sesi.

    piano ve gitarsız bir solosu var ki, gerçekten çok çok büyüleyiciydi.

    sonra bazı yardım albümlerinden bahsediyordu dedi ki detayları sayfamdan bulabilirsiniz, sonra ekledi
    ehehe tabi girebilirseniz sayfaya :)) açıkçası ben ve yanımdakiler tüm salon güldük, artık rufus'a mı yoksa halimize mi o kısım müphem.

    sonra tur için gittiği ülkelerden bahsederken litvanya mı letonya mı uff her neyse ne önemi var ki dedi, ama istanbul bir dünya markası dedi canım benim. orda da gülümsetti.

    yani bir konserin ötesindeydi.. küçükçiftlikte ilk kez konser izledim. çok merkezi o kısım güzel.. ama soğuk bir mekan. hem mecazi hem gerçek anlamda soğuk. daha samimi ve sıcak bir atmosfer yaratılabilirdi. diğer yandan katılımcı sayısının çokluğu çok güzeldi. birkaç kendini bilmez dinleyici dışında.

    bu şarkı da rufus sevip de konserine gidemeyenlere ya da ilk kez dinleyenlere biraz olsun konserin atmosferini anlamaları için gelsin.

    https://soundcloud.com/…fus-wainwright-je-suis-venu

    hiç bitmeseydi; hiç susmasaydı...
  • sıcacık bir röportaj vermiştir istanbul'dayken. şuradan altyazılı olarak izlenebilir.
  • istanbul'dan bir başka söyleşi: http://www.redbull.com/…ainwright-istanbul-roportaj
  • cigarettes and chocolate milk adlı parçasını dinlerken mest olduğum hiç susmasın istediğim müzisyen.
  • canlı dinlemeden öleceğim herhalde ve gözüm açık gidecek. çok seviyorum, başka şarkıcıları sevmek gibi değil. very big cat ya, rufus.
  • bir de o bir şarkıyı yeniden söylerse, şarkı yeniden doğmuş gibi olur, bu şarkı bu kadar güzel miydi, olur.
  • yazdığı ilk opera olan prima donna'yı sonunda bcc senfoni ile kaydedip piyasaya sürmüş sanatçı.

    dinlemek için
  • az önce samsung'un reklam müziğini şazamladım ve across the universe ile karşılaştım. sahibi de bu muhterem kişiymiş.

    sağolasın şazam. *
hesabın var mı? giriş yap