• genelde aşk sonrası ya da sonlanamamış bir aşkta, giden tarafın kalanı uyandırmasıyla gercekleşir.
  • michael langford tarafından yazılmış bir kişisel gelişim kitabı. insanın, egosunu yendiği takdirde yakalayacağı düşünce yapısı ve ruh halini "farkındalığı izleyen farkındalık" olarak tanımlamış ve bu bilinç düzeyine ulaşmak için yapılması gerekenleri listelemiştir.

    günümüzde kişisel gelişim kitaplarının ciddi bir kısmı yanlızca basit telkinler ile insanları hedeflerine yöneltirken, bu kitap istisna olarak anlaması ve uygulaması gayet zor yöntemler ele almaktadır. zira iç huzuru yakaladıktan sonra insanın "hiçliğe" odaklanmasını istemektedir. bunun başarılması halinde ulaşılacak durumun tam bir dinginlik ve farkındalık hali olduğunu, belkide evrenin en saf halini hissettiğimizi belirtmektedir.

    özetle kitap, birçok öğretinin temelini oluşturan "farkındalık ruh halini" okuyucuya yaşatmaya çalışmaktadır. kesinlikle denemeye değer.
  • bir hayalin gerçek olmadığının ya da gerçek zannedilenin bir hayalden ibaret olduğunun farkına varmak, gerçeklerle yüzleşmek.

    "i know it's over
    and it never really began
    but in my heart it was so real"

    lanet olsun bu şarkı hiç eskimiyor. lanet olsun sana, the smiths.

    (bkz: i know it's over)
  • her rüyadan uyanmak yeni bir rüyaya girişdir aynı zamanda
  • yok artık daha neler gerçek bu olamaz diyen iç sese lanet okumak, gerçek bu işte aklını başına devşir diyen kalbe şükran duymaktır.
  • çok özlediğiniz insanı yanınızda gördüğünüz bir rüyadan uyanıp hayatın bok gibi gerçekleriyle karşılaşmak insanı hayatından nefret ettirebilir.
    bu sabah keşke uyanmasaydım...
  • bu çok güzel, hep istdiğiniz, hayalini kurduğunuz bi rüyaysa uyanmak insanı çok bedbaht ediyor. keşke rüyam gerçek olsaydı... çok ütopik şeyler de olsa gerçek olmasını isterdim.
  • gözden katre katre yaş boşaltacak kadar acı bir tecrübe olabilir.
  • neredeyse birkac aydir en cok beklediğim sey son buldu. hic uyanmak istemediğim bir rüya. uyanmam, gerçeklere donmem yeniden adapte olmam ve yeniden bekleyecek guzel seyler bulmam gerekli.

    cunku boyle rüya gibi bir haftaligina baska bir dunyada bulunmam vardi. hic ama hic donmek istemediğim bir dunya sanki. simdi kendi gercekligim o kadar tuhaf geliyor ki bana. 2haftadan sonra ne ben ayni insanim ne çevrem ne döndüğüm yerlermis gibi. cok sacma gelecek ama bilemiyorum insan belki de ait olduğu yeri bulma yolculugunda boyle oluyor. cok çabuk alisip hemen kaybetmişim gibi. gec bulup erken kaybettigin bir sey gibi. yeniden gidene dek zaman geçmez gibi bir sey.

    hep bekleyip sonra yasayip sonra bitince bana kendimi inanilmaz boşlukta hissettiren birkac hafta oldu.
    simdi eski düzende kendime dair sıkıntı vermeyen bir sey bulamiyorum. sadece geziyi planladigim notlar, vize başvuru dosyalarim, önceden acik kalmis sekmeler.

    simdi bekledigim, plan yaptigim hicbir sey yok ve gercekten berbat hissediyorum. is, ev her sey ayni ama döndüğüm insan ben değilim kesinlikle. cok farkli geliyorum kendime. ev cok yabanci geldi kedim disinda. is yerinde cocuk gibi ağlamak istiyorum her seyden uzaklaşmışım cunku beni adapte eden tek sey son bulmuş, bir daha hic yolum düşmez gibi bir his.
    kendimi biliyorum cunku, insan malini bilir iste, donuste nasil olacagimi da biliyordum suan keske hic gormeseydim alismasaydim halindeyim.
    herhalde hic dönmeyeceğimi sandigim o guzel sehre geri dönebilmek icin uğraşmam gerek simdi. rüyadan uyandim ama kendi gerçeklerim ve olağan düzenimde de değilmişim gibi cok garip.
  • yeniden doğmak gibidir.
hesabın var mı? giriş yap