aynı isimde "şahsiyet" başlığı da var
  • bölüm içinde kullanılan ve şu yazıyı yazmasına yarayan aletin adını merak ettiğim dizidir.

    https://www.imdb.com/…0978/mediaviewer/rm1463894016

    bilenler yeşillendirsin.
  • hikayeye edilecek tek bir kelime olduğunu düşünmüyorum çünkü üzerinde bulunduğumuz topraklarda bu hikaye bir kurgu değil yaşanmışlıktır. hepimizin , hergün yüzleştiği gerçeklerden başkası değildir. ayrıca her rolün son derece hakkı verilmiş olsa da hümeyra ve haluk bilginer harikalar yaratmış.
  • iki yıldır kendime sorduğum bir soru vardı. cümlenin yapısını tam oturtamamıştım. hakan günday yardımcı oldu, sağ olsun:

    «peki o zaman şahsiyetim ne olacak?»
  • finalini izlerken her saniyesinde yüreğim titredi. neden biliyor musunuz? akşam haberlerinde 75 saniyede verilen hatta verilmeyen, mesela instagram’da post olarak atılan akışta dolaşırken görüp üzerine tıklamaya dahi tenezzül etmediğimiz veya twitter’da dolaşırken başka birinin rt’siyle gördüğümüz bazen okuyup bazen okumayıp hızlıca parmağımızı ekranın üzerinden kaydırıp geçtiğimiz gerçekleri yüzüme vura vura bana vicdan yaptıra yaptıra kendimi sorgulata sorgulata izlememe sebep verdiği için. teşekkürler yapım ekibine, senaristine, yönetmenine, oyuncusuna, emeği geçen her emekçiye...

    unutmak insanın hem cenneti hem de cehennemi.

    agah beyoğlu benim vicdanımdı. unutmak isteyen ama unutmaktan korkan agah bey... duyduğumuz acı gerçeklerde hepimizin vicdanı sızlıyor değil mi? 1 gün? 1 hafta? başımıza gelmedikçe birebir yanmadıkça unutuyoruz hepimiz. hepimiz dilsiz şeytanız aslında. her gün hem de her an yapıyoruz bu şeytanlığı. bu şeytanlığı anca vicdanımızla yok edebiliriz. ama o da yetmiyor. ülkemizde yetmiyor.

    nevra elmas benim aklımdı. unutmuş, yeni bir hayat kurmuş. olmamış, sevmemiş, yıkmış. tekrar kurmuş. neyi unuttuğunu unutmuş. unutmanın cennetini yaşıyor ama kalbinde cehennemin kor ateşi var. çıktı ortaya işte. bir daha yandı.
    ben de bana acı veren hadiseleri, kişileri unutuyorum. gerçekten başarabiliyorum bunu. ama gördüm ki aklım unutsa da kalbimdeki yarası kalıyormuş. o yüzdenmiş ansızın gelen kalp sancıları, ansızın boşalan gözyaşları.

    gazeteci ateş, başkomiser tolga, komiser firuz evet bu karakterler gerçek. evet bunlar bürokrasi, bunlar devlet, bunlar çimen.
    kamburalılar... biziz bunlar. hepimiz bir parçasını oluşturuyoruz. bazen susarak, bazen haklılığın mücadelesini vermek için can verirken...

    --- spoiler ---

    “sen adaletle hukuku birbirine karıştırıyorsun. adalet başka bir şey, hukuk başka bir şey.”
    --- spoiler ---
  • verdiği mesajlarla, özellikle şu milli maç olur unuturuz sözü ile birlikte, genel olarak bakacak olursam gayet güzel bir dizi olmuş. yok 5. bölümde kapattım, yok zaman kaybı diyenler daha ne bekliyorlar anlamış değilim. napalım gidip erkenci kuş falan mı izleyelim? en iyi türk dizilerinden bir tanesidir şahsiyet.
  • son dönemde izleyip de beğendiğim tek türk dizisidir. final bölümüyle ağzıma zıçmış bulunup, neden cansu dere mk dedirtmiştir.

    edit: imla
  • (*entry kenardaydı. yeni yazmadım)

    az önce bitirdigim, hayatımda izledigim en güzel birkaç diziden birisi. ekip buraları okuyorsa eger hepsinin emegine saglık böyle bir diziyle bizi buluşturdukları için.

    gelelim şahsiyet'e. üzerine söylenecek o kadar çok şey var ki nereden başlasam bilemiyorum. spoiler da olur mu bilmem ama direkt yazacagım. bu dizideki bütün kadınlar ve başlarından geçenler bu ülkenin bir gerçegi malesef. taciz, tecavüz, cinayet, mobbing, aşagılanma hepsini biz bu ülkede malesef kadın olarak her yaşımızda yaşıyoruz, ülke gerçegi bu çok üzgünüm ki. dizideki bütün kadınların hepsinin başından bir olay geçti aslında. diziyi izlerken ben de 13 yaşındayken yaşadıgım bir olayı hatırladım. evet unutmuştum ve dizi sayesinde hatırladım. evimize çok yakın bir bakkal vardı, adam 60 yaşlarındaydı sanırım. oradan her alışveriş yapışımda para üstünü verirken elimi okşardı. birkaç alışverişten sonra bir daha o bakkala gitmedim alışveriş için. diziyi bitirirken adamın yüzünü öyle net hatırladım ki şok oldum beynimin bu olayı bilinç altına gömmesine. evet insan bazı anları zihninden siliyor, agah bey'in de dedigi gibi delirmemek için belki de. dizinin unutma hastalıgını merkeze almasının bir nedeni de buymuş gibi düşündüm ben. evet milletçe zaten her olayı unutuyoruz, herkesi çok kolay affediyoruz ama nevra'nın da yaşadıgı kötü anları unutmasını ben çok normal karşıladım.

    kadınlar, bizim gibi cografyalarda malesef unutarak akıl saglıgını koruyabiliyor sanırım. sonuç olarak çok güzel bir diziydi. sabahtan akşama hakkında atılıp tutulan kadınlara biraz empati yapabilirsiniz belki diziyi sindirerek izlerseniz.
  • çok güzel başlayıp son bölümlerinde olayların beklediğimden farklı gelişmesiyle beni üzmüş fakat haluk bilginer'e bir kez daha hayran kalmamı sağlayan ve kendisini tiyatroda mutlaka izlemem gerektiğini düşündüren dizi.
    bir de kambura çekimlerinde kullanılan soluk renkler aklıma manchester by the sea ve leviathan filmlerindeki kasvetli şehir görüntülerini getirdi.
  • puhutv’ nin iki üç haftada bir yayınladığı için önceki bölümü unuttuğum dizi.
hesabın var mı? giriş yap