sakar geçidi

• mugla - marmaris karayolu üzerinde bulunan ve gökova'yi mugla'ya baglayan, 670 m. rakimli tepeden deniz seviyesine inen geçit. kargasekmez olarak tabir edilen keskin virajlari ile ünlüdür. özellikle inis yönünün tek seritli olmasi dolayisi ile uzun konvoylar olusur. yaz aylarinda artan kamyon ve tatilci trafigi insanin sinirlerini yipratacak düzeydedir.
  herseye ragmen, inisteki ova ve gökova körfezi manzarasi her seye deger. açik havalarda ise bu manzaranin sol tarafindaki köycegiz gölünü de görmek mümkündür ki, o da ayri bir güzelliktir.
• karayollarının yıllardır gidiş-geliş yapmaya çalıştığı geçit.
  
  konvoya takılmassanız araba kullanmanın nfs tadında olduğu yoldur ayrıca
• bazı delilerin arkadaşlarını sanki o hiç oraları bilmiyomuş gibi korkutmak için, "şöööle yüksek bööle korkunç, uçaktan bakar gibi oluyosun, direksiyon hakimiyeti vıdı vıdı..." sözleriyle tanımladığı muhteşem manzaralı, sevgili geçit. ha bi de şunlar var tabi:çine uçurumları, manisa cangılları, göcek çukuru vee patara çölleri^*
• arabayla inmesi ayrı, çıkması ayrı zevkli olan yerdir. ayrıca bu geçidin en tepesinde marmaris yönüne giderken bir de sağa sapan orman yolu bulunmaktadır ki sonunda gökova körfezinin en güzel manzarası vardır (tabi gitmek için çok kötü bir yolu geçmeniz gerekmektedir).
• gidiş geliş çift şeritli bir yol olmasına rağmen kazaya çok müsaittir. geçidi ilk kez sürücü koltuğunda geçiyorsanız işiniz zordur. o eşsiz manzarayı mı izleyeceksiniz yoksa önünüzdeki virajlara mı konsantre olacaksınız şaşırırsınız. gel gelelim yan koltukta otururken her şey günlük gülistanlıktır, doya doya izlersiniz güzelim ovayı, denizi ve dağları.
• özlem vardır sakar geçidi'nde. sabırsız kıvrılıp koşarcasına akar asfalt yeşile doğru. ardından da alabildiğine mavi. bu bazen denize duyulan özlem olur, bazen de anneanneye, dedeye... bazen yol kenarında sıralanmış mandalina ağaçlarına, bazen de bacası tüten catısız köy evlerine otların ortasındaki. sabırsızlık vardır sakar geçidi'nde; heyecan vardır, yeşille mavi vardır ayaklarının altında hüznü ısrarla bastıran.
• oldukça dikkatli olunması, hız levhalarına uyulması, yoğun trafikte inilmemesi ve çıkılmamasını tavsiye ettiğim gökovayı muğlaya bağlayan yol. navigasyon kullanıyorsanız mutlaka fayda sağlayacaktır ancak en çok fayda sağlayacak şey "yavaş" olmanızdır, burada yavaş derken gerçekten yavaş olmayı kast ediyorum. inerken ayağınız frende, çıkarken debriyajda olsun, gözleriniz hep açık olsun. bu sene iki defa inip çıktım ve bir çok defa hatalı çıkışlara, sert frenlere tanık oldum.
• en tehlikeli ve keskin virajı çıkarken olan ilk virajdır, akyaka sapağından sonraki hani. hızı filan ayarında tutmak gerekiyor. yoksa benim gibi deli dumrul olarak viraja girilirse yuvarlanma tehlikesi yaşanabiliyor, aman derim.
  
  bir de gece vakti yağmur altında inişi tam gerilim filmi gibi. dün gece bunu gördüm.
  
  not: acemiyim abilerim, ablalarım.
• şimdiye kadar geçerken en çok korktuğum yer.. o 2 keskin virajı alırken yakında kalpten ölücem sanırım...
• yeni bir kahvaltı yeri açıldı oraya ve manzarası akyaka'yı görüyor alabildiğince:
  http://galeri2.uludagsozluk.com/…-gecidi_336965.jpg
  http://instagram.com/p/ycaodjqy9n/
  kahvaltı yapmasanız bile oranın manzarasını görün mutlaka. sakar geçidi başlamadan akyaka-marmaris yönüne giderken sağ tarafta.
  yolları biraz bozuk lakin 1-2 km lik yol zaten.
  
  mekanın servis ve yemek kalitesi tartışılır.
  kahvaltı yeri açılalı 2 ay olmuş güzel.
  mekan görevlileri elinden geldiğince ilgili buna da eyvallah.
  mekan işletmecisi geldi efendim bir istediğiniz var mı falan diye. masadaki arkadaşlarım servisin ortalama seviyede olduğunu söyleyip teşekkür etti. ekmek buğday ekmeği idi. ekmek çeşidi arttırılabilir ya da kızarmış ekmek gelebilir gibi bir öneride bulundular. organik ekmek lafı açıldı derken mekan sahibi ziraat mezunu olduğunu söyledi. olsa daha iyi olur önerilerimizle mekan sahibini uğurladık masamızdan.
  ardından ben hayvan gibi aç olduğum için afedersiniz arkadaşımın da bal tereyağına dadandım. görünümü kıllandırdı beni şekerli galiba bu dedim.
  tadına bakmamla olayı anladım. 2 farklı bal kullanıyor mekan. bana gelen balda sorun yoktu lakin arkadaşıma şekerli bal getirmişler.
  mekan sahibini kibarca masama çağırıp 2 farklı bal kullandıklarını ve de şekerli bal kullandıklarını söyledim. hatta masamdaki 2 farklı balı bizzat kendisinin tatmasını istedim. masada temiz çatal var mı dedi önce. ekmek banın dedim. ekmekten biraz koparıp şekerli balı tattı ve söylediği aynen şu:
  -hmm şimdi ekmekte de şeker varsa nerden bileceğiz?
  
  ben: ama 2 farklı bal kullanmışsınız diğer balı da tadın bence.
  -şimdi çam balı ile süzme balı karıştırıyoruz ve orijinal bal bildiğiniz üzere kristalize olur.
  +iyi ama ben kristalize kelimesini hiç kullanmadım ve 2 balı karıştırsanız dahi bana gelen bal farklı arkadaşıma gelen farklı.
  -peki içerden soracağız efendim.
  
  özetle buranın manzarasından asla eksik kalmayın. yemeseniz de olur.