14 entry daha
  • "efendi" adli sicmigiyla turk okurunun komplo teorilerine ne kadar duskun oldugunu fark eden ve yeni kitabini yazmak icin en populer konu olan gida sektorunu ele aldigini iddia eden oportunist yazarin son kitabi.

    kitabin 12. sayfasinda amerika'nin 3te 2sinin asiri sisman ve obez oldugunu okudum ve kitabi kapattim.

    bu nasil bir atmasyondur arkadas ya milletin elinde google var artik ayiptir!!

    edit:

    leolominadze adli yazar uyardi. evet gercekten acip baktiginkzda amerika'nin ucte ikisinin "overweight ve obez" oldugunu okuyabilirsiniz. ama en onemli nokta "overweight" kelimesini turkceye tam cevirince "asiri kilolu" degilde, olmasi gereken kilodan fazla anlami tasiyor olmasi. yani soner yalcin biraz daha ilgi cekici olsun diye "asiri kilolu" kelimesini kullanmis. ben de tam bu ilgi cekici olmasi icin gerceklerin saptirildigi suphesiyle bu kitabi okumayacaktim ama okumaya devam ediyorum. enteresanliklari soner yalcin sevenleriyle paylasacagim;)
  • gıda terörü meselesini ele alan bir soner yalçın kitabı. gıda terörü konusuyla yaklaşık beş altı yıldır ilgileniyorum, yeri geldi uzun süre çok sağlıklı beslendim, yeri geldi farklı beslenme tarzları denedim. sağdan soldan, okuduklarımdan, araştırdıklarımdan minik minik bilgileri yığa yığa bir hayli şey öğrendim. benim öğrendiklerimin çoğu lafta da kalmadı üstelik. denedim bizzat gördüm bir çok şeyi. tahıllar( glüten içeren her şey) zararlı diye duydum önce. okudum araştırdım. ama şüpheyle okudum. sonra dedim ki denemesi bedava. denedim. aknelerim geçti, uyku problemim azaldı, sırt ağrılarım azaldı, bağırsaklarım düzeldi, enerjim arttı. bir aya yakın bir süre denedim ama tamamen iyileşmek için yeterli bir süre değildi bence.
    bir buçuk yıl kadar pakete girmiş hiç bir gıdayı tüketmedim, salça, makarna v.s de dahil. o dönem de de ciddi düzelmeler oldu sağlığımda.
    bu kitabı bir arkadaşım tavsiye etti bu konu üzerinde kafa yorduğumu bildiği için. bir çok meseleyi önceden duymuş olduğumu tahmin ettiğim halde okumaya cesaret edemiyorum. çünkü çok pis oyunlar döndüğünü biliyorum. komplo teorisi diye küçümsenen bir çok mesele bizi yavaş yavaş zehirliyor, süründürüyor.
    bu entry'i okuyan değerli okur sana bir şey söylemek istiyorum. şayet tıpta bir türlü çaresini bulamadığın rahatsızlıkların ( çok ciddi şeylerden bahsetmiyorum tabi ki, o konu beni aşar) , adı bir türlü konamayan yorgunluğun halsizliğin var ise. ve dediğim gibi her yolu denedim kurtulamıyorum diyorsan sana bir önerim var. tahılları, pirinci, içinde katkı maddesi olan her türlü gıdayı, özellikle trans yağları tüketmeyi kes. ona buna bok atıp "hiç bilimsel değil" diye burun kıvırmadan önce bir sakin ol ve düşün. insan bu dediklerimi tüketmeyi 15-20 gün bıraktı diye ölmez, hiç bir şey de olmaz emin ol.
    bol su iç bir de. bozulan dengenin düzelmesine yardımcı olur. bu süreçte vücuduna kulak ver. bir de ben bunları dedim diye bodoslama atlama. biraz oku,araştır. bazı konuları özümse ondan sonra uygula. hala aynı fikirde olursan o zaman söyleyecek lafım yok. beyin de bedava denemesi de. bilim ad koymaktır unutma. bilimin henüz adını koyamadığı bir şeyi yok kabul etmek hiç bilimsel değil. kaldı ki bilimi tekelinde bulunduran milletlere ne kadar güvenebiliz, bunu da bir düşün.
    tabi ki bunları bir ön bilgi olsun diye yazdım. derdi olmayanın "peh" deyip geçeceğinden neredeyse yüzde yüz eminim. ama derdi olan bir kişi bile bu konuda araştırmaya başlasa o yeter bana. saygılar, sevgiler...

    not : soner yalçının kitabını okumadım hatta soner yalçın'ın hiçbir kitabını okumadım o yüzden fazla bir şey söylemek istemem. ama işin sağlık boyutunu irdeleyen ,bilimsel açıklamalar yapan, hekimler tarafından yazılmış bazı kitaplar var. ilgilenenler için:
    (bkz: tahıl beyin)
    (bkz: buğday göbeği)
    (bkz: gaps diyeti)
    (bkz: canan karatay) kitapları

    edit: 2014 yılında şöyle: #45456106 bir entry yazmışım. okumak isteyen olursa diye buraya iliştiriyorum.
    edit: imlâ (north blue'ya teşekkür ederim)
59 entry daha
hesabın var mı? giriş yap