• garsona bülbül yuvası nasıl bişey diye sorduğumda bana:
    "datlı yuvarlak" cevabını vermişti.
  • bu i$letmenin taksim'de istiklal caddesi'nin uzerinde eskisinin kar$isina acilan yeni $ubesinin giri$inde gozunuze ufak bir camekan carpar. hayir efendim, camekanin icinde japon turistlerin onune dizilip fotograf cektirdigi kadayif kulesinden yoktur. veya birbirinden lezzetli sütlü tatlilara da evsahipligi de yapmamaktadir bu camekan. gelen gecenler neyi ne fiyata yiyebileceklerini de ogrenememektedirler bu camekana goz atip.

    camekanin icerisinde yanyana dizilmi$ be$ alti adet verniklenmi$ deniz kabuklusu bulunmakta, kabuklularin sag ustunde bir "deniz kestanesi" fotografi ve yazisi, sol ustunde bir kac maddelik bir aciklama yazisi, camekan cerceversinin uzerinde de a$agiya sarkar bir $ekilde asili bulunan "150 milyon yillik fosil" yazisi yer almaktadir. camekana merakla bakinan mu$terilerin arasindan kafa uzatilir ve sergilenen deniz kabuklularinin uzerine ili$tirilmi$ "bilgilendirici" nota goz atilirsa uzerinde a$agi yukari $unlarin yazili oldugu gorulebilir : "fosiller binlerce seneden gunumuze kalan canli kalintilaridir. incelenen bazi fosillerin 150 milyon yildir degi$meden gunumuze kadar varligini korudugu gozlenmi$tir. yapisinda bir degi$iklik olmayan bu fosillerin gunumuzdeki hayvanlardan hic bir farki olmadigi gorulmu$tur. boylece gunumuzde var olan canlilarin tamaminin hic bir degi$iklige ugramadan milyonlarca yil once de var oldugu ve yeryuzunde birden bire bir sebepten dolayi tumuyle birlikte ortaya ciktiklari ispatlanmi$tir." eger bu yaziyi okuyup icinize bir titreme geldiyse i$tahla yemeginizi yiyip, ciki$ta kasada 150 milyon yillik bu kestane fosillerinden bir ikisini ucreti mukabilinde cebinize atip e$e dosta hava atma firsatini da yakalayabilirsiniz.

    bu sahneye $ahit olunca ozet olarak "yuh!" dedim. $a$kinligim akp hukumeti ve onun uzantisi beceriksiz belediyelerin son bir iki yildir iyice ayyuka cikan $eriat eksenli siyaset ve din eksenli ya$am tarzi telkininin bir uzantisina, o belediyelerin ba$kanlarindan birinin sahibi oldugu bir i$letmede rastlamaktan cok daha oteydi. $a$kinligim mensubu olduklari bir inancin gerektirdigini du$undukleri ya$am tarzini, icinde ya$adiklari toplumun tum bireylerine sanki uzerlerine vazifeymi$ ve kimsenin hic bir $eyden haberi yokmu$ gibi empoze etmeye ve bu toplumun ya$ama $eklini duzenleyen devlet ve hukuk kurallarini da bu niyetle revize etmeye cali$an külli zevatın cehaleti ve sadece bilincaltlarina i$lenen misyonun gereklerini yerine getirmeye cirpinirken nasil da cagin bin yil gerisinden takip eden bir otomatikligin icinde bulunduklarini farketmemle ilintiliydi. her firsatta okumayi emretmesi ve bilime aykiri olmamasi ile ovundukleri bir inanc sisteminin uyeleri olduklari iddiasina sahip bu toplumumuzun yuzlerce yil onundeki(!) zevat hepimiz icin en iyiyi bizler adina seçer ve bizlere cukulatanin icerisinde, caktirmadan yutturmaya cali$irken bunu becerebilmek icin gereken asgari bilgi birikimine, bilimsel yontem anlayi$ina ve hatta temel kultur seviyesine olup olmadiklari konusunda zerre kadar $upheye du$memekteydi. yani temel olarak 5 vakit namaz kiliyorsunuz diye istanbul'un en i$lek caddelerinden birinde actiginiz ve gayet iyi i$ yapan lokantanizin camina belgrat ormani'nda piknik yaparken rastladiginiz bir kac odun parcasini asip : "nuh'un gemisi'nin varligi $uphe goturmez bir gercek ve dinozor soyunun tukenmesine de tek sebeptir." yazabilirdiniz. ya da belki inanclari konusunda cok hassas bir katolik oldugunuz icin, actiginiz bir lokantanin camina -tanri'nin fotosentezle beslenen bitkileri gune$'ten once yaratmasi celi$kisini dikkate almadan- genesis'in bir kac satirini yazip "dunya ba$langicta ustunde ve altinda ba$ka gokler olan sonsuz bir duzlemdi ,sonra sinirli hale getirildi." iddiasinda bulunabilirdiniz. kisaca bireysel inancinizin dogmalarini, ve hatta bunlari tamamen kendi zihinsel - ussal yeteneginiz veya zekaniz nisbetinde algilamaniza ragmen bilimsel bir gercekmi$ gibi insanlara sunabilir, mesleki gayenizle hic alakasi olmasa ve hayatinizda bir kez olsun "bilim neyi amaclar? ne yapar? yanilma riski yuksek olsa bile ne icin inat eder?" sorularinin cevabini merak etmemi$ olsaniz bile kalkip manevi kanaatleri bilimsel gercekmi$ gibi reklam etme hakkini kendinizde bulabilir, karanlik bir dunyada bilimin mum i$igini yanik tutmaya cali$an binlerce bilim insanini mezarlarinda hoplatabilirdiniz.

    eger yolunuz istiklal caddesi'ne du$erse i$i muhallebi yapmak ve doner satmak olan bu i$letmenin dunyanin dort bir yaninda canli ya$ami inceleyen, hayatlarini mikroskoplar kar$isinda harcayan, kilise tarafindan cezalandirilan, allah adina eziyet edilen degerli insanlarin bulgularina ne maksatla kafa tuttugunu kendiniz sorgulayin. ayni insanlarin "allah insanin ucmasini isteseydi kanadi ku$a degil ona verirdi" diye hezarfen ahmet celebi'yi süren belki de ölümüne sebep olan zihniyetin torunlari olmak konusunda hissettikleri bu maksadi belirsiz hevese neden bu $ekilde $iddetle itiraz ettigimi de kendi kendinize sorun bence.
  • sahibinin kadir topbaş olduğunu öğrendiğimden beri gitmediğim tatlı müessesesi.
  • garsonlarin ku klux klan edasinda size zenci muamelesi yaptigi, cok zorda kalmadikca (kan $ekeri du$er aniden bunye bu) gidilmemesi gereken mekan..
  • iddia ediyorum, ben burada yapılan sütlü tatlılardan daha iyisini yaparım. yaparım.
  • biber turşusunu artık yemekleri yanında servis etmedikleri hususunu sitelerinden müşteri hizmetlerine mail olarak attım, cevap şu şekilde:

    sn trueway

    "yemeklerimizin yanına servis ettiğimiz biber turşusu yıllardır bizim için özel olarak gemlik’de rifat minare firması tarafından hazırlanmaktadır.

    maalesef depomuzda geçen seneden ürün kalmamıştır. başka marka biber turşusu kullanmayı tercih etmediğimiz için rifat minare firmasından siparişimiz gelene kadar bir müddet ara vermek zorunda kaldık. 10 gün içinde bu yıl yapılan biber turşusu rifat minare tarafından teslim edilecek ve tekrar yemeklerimizin yanında servis edilmeye başlanacaktır.

    bu konuda bizi anlayışla karşılayacağınızı umar , sizlere her zaman şubelerimizde hizmet etmekten memnunluk duyacağımızı bilmenizi isteriz."

    bu cevabı maili attığım gün aldım, bu da gerçekten iyi bir müşteri hizmetleri olduğunu gösterir, öte yandan içerik de müşteriye kaliteli ürün sunma çabaları olduğunu gösteriyor, eh bana da saray'dan yemeye devam etmek ve biber turşusunu beklemek düşer bu durumda.
  • kadıköy şubesi ısrarla kış bahçesi inşa edip kullanıma açar. kanun ve yönetmeliklere aykırı olduğu için kadıköy belediyesince zabıt tutulur, yıkım kararı alınır, kış bahçesini oluşturan konstrüksiyon söktürülür. ama yılmayan saray muhallebicisi kadıköy şubesi, tekrar ve tekrar aynı kusuru icra eder. nihayetinde büyükşehir belediyesi tarafından, artık tüm kafeterya, muhallebici ve restoranları ilgilendiren, içinde bulunulan bina maliklerinin muvafakatının alınması şartıyla kış bahçesi izninin verilebilmesini sağlayan madde istanbul imar yönetmeliğine sokulur. siz de bir kafeterya açmak ve sigara içilen bölüm için kış bahçesi oluşturmak istediğinizde buna karşı çıkan kadıköy belediyesinin dirayetini yönetmeliğe soktuğu bir maddeyle aşan, muhallebici büyükşehir başkanız için hayır duası okumadan geçmezsiniz.
  • geldiğinde "yanlış mı anladı lan, yarım porsiyon mu anladı acaba?" diye düşündürecek kadar küçük porsiyon döneri, affedersiniz 16 tl'ye satan, gereksiz pahalı mekan. günaydın'da bile 13,5 tl porsiyon döner, e insaf!
  • metrosunda öpüşürsen sana "ahlak dersi veren" adamların gelip sana muhallebi satmaya çalıştığı muhallebici zinciridir.
  • çeşitli şubelerinde çalışan işçilerini iş yavaşlatma ve işçileri şirkete karşı kışkırtma gerekçesiyle işten atan kadir topbaş firması.

    yıllardır günde 13-14 saat asgari ücrete çalışan işçilerinin ücret artışı, çalıştıkları fazla mesai saatlerinin ücretlendirimesi ve izin günlerinin düzenlenmesi taleplerinin karşılığını, bu talepleri olanları işten çıkararak vermiştir.

    bakalım bu sene ne kadar kar edecek sevgili şirketleri..
hesabın var mı? giriş yap