• abi cahillik diz boyu. harry potter evreninde iyiyle kötü ayrımı bildiğiniz kadar keskin değil. dumbledore bile, bu noktaya gelene kadar karanlık sanatların babasıydı. ne zaman ki grindelwald adamın kız kardeşini öldürdü, dumbledore o zaman aydı anyayı konyayı da biraz daha karanlık büyü konseptinden kurtuldu. ha ama bu karanlık taraf one kazandırdı? güç, kuvvet, olgunluk. dibi gördüğü için tepeye yükselmesi de temiz iş oldu.

    şimdi siz bu şekilde biçimlenmiş karakterlerin içinde severus snape sirius black karşılaştırması mı yapacaksınız?
    o zaman adamları baştan sonra inceleyelim.
    sirius snape dediğimiz adam kim? bellatrix'in kuzeni, safkan büyücü. egoist, narsist bir karakter. okul zamanlarında gryffindor'da olmasını ve okulun popüler çocuğu james potter ile en yakın arkadaş olmasını kullanarak büyümüş, kendisine gücü yetmeyecek olan kişilere kötü davranmış bir karakter. severus snape bunlardan neden nefret ediyor? adama kötü davranmışlar. ağzına sıçmışlar lan herifin daha nolsun? lily potter'a rağmen. belki de james'in severus'a bu kadar kötü davranmasının sebebi de lily'yi ondan kıskanıyor olmasıydı. ne zaman ki bunlar büyüdüler adam oldular, voldemort hortladı, aydılar olanı biteni de bi düzeldiler. e orada da, kehanet devreye girdi. james ve lily öldü. sirius kafayı sıyırdı azkaban'a yolladılar adamı orada.

    severus'a bakalım.
    adam, kötü bir aile ortamından geliyor. kötü kötü kötü. lily var bi dost diyeceği, onda da ayrı gayrı evlere düşüyorlar zaten. slytherin nere gryffindor nere. buna rağmen herif çılgınlar gibi iksir bilimi görüyor. kıskançlık, acizlik, voldemort devreye giriyor. severus voldemort tarafına kayıyor. karanlık sanatları benimsemeye başlıyor. bunun sonucunda da lily james ile birlikte olmaya başladığı noktada, severus için tek çare voldemort'un yanına geçmek oluyor. buna rağmen, kehanet ortaya çıktığı zaman voldemort'a ihanet edip dumbledore'u buluyor ve lily'nin ne pahasına olsun korunması için dumbledore'un ajanı olmayı kabul ediyor. voldemort'dan haber getiriyor. niye? lily'yi seviyor da ondan. dön dolaş lily öldüğü noktada bile dumbledore'a olan sadakatini ve lily'ye olan sadakatini bir şekilde koruyor. hiç haz etmediği halde harry'yi her türlü beladan koruyor adam. napsın? herkes harry'ye yalakşap davranıyor diye bu da mı öyle davransın? ne kadar lily'nin oğlu da olsa, çocuğa ne zaman baksa kaybettikleri aklına geliyor. doğal değil mi çocuğa karmaşık hisler duyması?

    şimdi severus mu sirius mu?

    sirius ne yaptı seride? kaçtı. kaçtı. kaçtı. harry'ye bir aile hissi verdiği bir noktaya doğru. harry, sirius black'e ailesinden son kalan fert gibi tutundu çünkü babasından kalan tek şey bu. annesinden kalan tek şey bu. sirius da harry'yi james'ten başka bir şey görmedi. james yerine koydu. adama james diye seslendi zümrüdüanka yoldaşlığında? ölmeden önce james aşağı james yukarı öyle takılıyordu sirius.

    severus ne yaptı seride? kötü davrandı kötü davrandı. amaaaa... sirius'dan hep ve her zaman daha iyi bir görevi vardı. hikayede kilit taşlarından biriydi. sirius olmasaydı da harry bir şekilde olurdu. ama severus snape olmasaydı hikaye bu kadar iç burkar bir hal almazdı. sirius öldüğü zaman hepimiz üzüldük. ama snape'in ölümü bambaşka bir platformdu. şimdiye kadar yaptığı her şeyi neden yaptığı, dumbledore ile olan yakınlığı, ortaklığı ve bir sürü şey...

    dumbledore severus'a bayılmıyordu. dumbledore aziz de değildi zaten. severus'u sevmesine de gerek yoktu. orada herkes görevini yapıyordu. dumbledore, esas yüzünü severus'a gösteriyordu. harry'ye iyi davranmaktan, ona örnek olmaktan başka bir şey yapmıyıordu. ama esas karakterini, esas dumbledore'u severus'un yanında, onların konuşmalarında gördük.

    tabii ki severus için de bu geçerli. o da gerçek karakterini dumbledore ile ortaya çıkardı.

    o yüzden bu basit versus'u severus olur.

    not: lupin spor.
  • sümsüküs fanları kızacak fakat, safkan ve büyük çoğunluğu voldemort destekçisi bir ailede yetişmesine rağmen, her zaman arkadaşlığı ön planda tutan ve haksız yere atıldığı azkabanda geçirdiği uzun yıllardan sonra, en iyi arkadaşının oğluna çok çabuk büyük bir sevgi besleyebilen kısacası her ne kadar havalı bir yapısı olsa da sevgiden beslenen bir sirius'un; kendisi de bir melez olmasına rağmen melez ve bulanıklardan nefret eden kafatasçı, ömrünü karanlık sanatlara veren, voldemort takipçisi ve lily'e duyduğu sevgi, dumbledore'a saygısı ve daha sonra kaybettiği voldemort saygısı dışında, nefretle beslenen sümsüküsün kafasına vura vura alacağı sersustur.

    kendimizi kandırmaya gerek yok lily aşkı olmasa snape'in iyi tarafa geçmesine imkan yoktu. snape çapulcular ona zorbalık ederken de içi kötülükle dolu küçük bir veletti.

    "sirius'un çocukça saçmalıkları kötü olabilir fakat snape'in ölümüne bilerek ve isteyerek sebep verdiği kaç masum vardır?" sorusu ile de vurucu bir son yapalım.
  • şahsen sözlükteki bugüne kadar gördüğüm en başarılı versus. öncelikle bunun altını çizeyim

    ben bu karşılaştırmada snape'in bir adım daha önde olduğuna inanıyorum. bir adam düşünün ki en karanlık büyücünün dibinde, yanıbaşında onu bitirmek için ölümü göze alarak oynuyor. iyi taraf için kötü adam olmayı göze alıyor. büyücü dünyasında neredeyse peygamber kabul edilecek adamı istemese de sırf o'na söz verdiği için, karanlık büyücünün sonunun hazırlanması için katili oluyor.

    sirius'un fedakarlığını, cesaretini kimse küçümseyemez ama iyilik için katil olmayı, kötülüğü yok etmek için kötü olmayı herkes kabul edemez.. allah taksiratını affetsin "harry potter'ın tanıdığı en cesur adam!"

    edit: ilma
  • çok başarılı bir versus olduğunu belirterek sözlerime başlıyorum.

    hayatında hp'nin çok farklı bir yere sahip olduğu biri olarak başlığı görmemle cart diye birinin ismini söyleyemedim. ikisi de reyiz, ikisi de ayrı ayrı adamlar. ama ben bir tık ile severus diyeceğim sanırım. imkansızlıklar içinde büyüyüp imkansız aşkla da sınanan bir adamın doğru yolu kaybetmesini çok da yadırgamıyorum açıkçası. bu noktada sirius'un harry'ye verdiği öğüdü hatırlatmak istiyorum:"hepimizin içinde aydınlık ve karanlık taraflar vardır. önemli olan hangisini seçeceğimizdir." işte snape burada karanlığa mahkum oldu. sevdiği hiçbir şeye sahip olamayan bir adam gönülden sevmediği bir yola girdi. bu yol ondan asıl sevdiği şeyi alınca herşeyin farkına vardı. yolundan döndü ve kötü adam etiketi üstüne yapışmış olmasına rağmen kendisine acı hatıralar veren çocuğu korumaya adadı kendini. içindeki acıyı da onlara acımasız davranarak göstermeye çalıştı ama içten içe hep korumacı bir içgüdüyle davrandı.

    o sebeplen 51'e 49 severus diyorum.
  • başlığı açan arkadaş neye göre karşılaştırma yapılacağını müphem bırakmış. elimden geldiğince tarafsız bir şekilde, özelliklerine göre karşılaştırma yapayım:

    güç; büyü gücü olarak karşılaştırırsak yani snape ve sirius düello yaparsa, bariz bir şekilde ezici bir üstünlükle snape kazanır. (1-0)

    fayda; zümrüdüanka yoldaşlığına yardım bazında konuşacak olursam açıkça, snape'in daha fazla yardım yani fayda sağladığı görülür. snape, uzun zaman boyunca a.d.'ye gizli bilgi veriyordu yani tabiri caizse kilit taşı rolünü üstleniyordu. ayrıca gizli gizli harry'ye bir çok defa yarar sağlamıştır. sirius ise daha hapisten çıktıktan kısa bir süre sonra öldü, haini yakalayamadı. tek somut faydası; mirasını harry bırakmış olması. snape ile fayda bazında karşılaştırırsak yine burada snape'in yaptıkları ağır basar. (2-0)

    karakter; snape karakter olarak kompleks iken sirius basit birisidir. daha dibindeki düşmanı fark edememiştir. ancak sürüyle hareket edebilir.(düz liselerdeki sosyal bölümündeki öğrenciler gibi.) zayıfa gücü yeter, kendinden güçsüze saldırır. snape ise yalnız kurttur, tek gezer; sürüyle hareket etmez, yalnız çalışır.(bilumum liselerdeki sayısal öğrencileri gibi.) kendinden zayıflara saldırmaz.(harry'ye yaptıkları ise rol icabıdır, görevi gereğidir.) asla aşkına ihanet etmez. hülasa; snape, sirius'tan daha karakterlidir. (3-0)

    iyilik; aslında iyilik göreceli bir kavram değildir. zamanında, sirius çocukken arkadaş sürüsüne uyardı ve diğer çocuklara zorbalık ederdi. aslında burada sirius'un ailesine sırt çevirmesinin sebebi de arkadaşlarıdır. eğer arkadaşları safkan felsefesini benimseseydi sirius da onu benimseyecekti. sirius, sürü psikolojine uyan biridir. çevresi iyilerin tarafına geçtiği için iyi olmuştur. çevresi de bir kız yüzünden iyilerin tarafına geçmiştir.(burada; snape kız yüzünden iyilerin tarafına geçti diyenlere duyurulur: j.p. kimin için iyilerin tarafına geçti?) snape ise, çocukluğunda iyi birisidir ama şartları onu sertleşmeye zorlamıştır. ''eziyet gören birisi, tekrar eziyet görmemek için başkalarına eziyet edebilir.'' sen birisine sürekli zorbalık edip, onun iyi birisi olmasını beklersen, sende mantık yok demektir. snape de haliyle maruz kaldıklarına tepki koymak için karanlık tarafa geçti. (hanginiz aşkınızı kaptırdığınız kişinin yanında durmak isterdiniz?) fakat yaptıklarından fazlasıyla pişman olarak iyilerin safına; kendi isteğiyle(yaptıklarının ve yapacaklarının farkında olarak), kimse zorlamadan katıldı(spike gibi). buradan snape'in sirius'tan daha iyi birisi olduğu sonucu çıkar. (4-0)

    cesaret; harry potter serisinde, snape'ten başka, voldemort'un gözlerinin içine bakarak yalan söyleyebilecek kadar cesur başka kimse var mıdır? voldemort'a karşı casusluk yapmak, her babayiğidin harcı değildir, yürekten fazlası gerekir. snape'in soğukkanlılığından, ne kadar cesur olduğu anlaşılabilir. sirius ise hep kaçar, sürüsü olmadan bir hiçtir. hakeza; snape'in yaptıkları, sirius'un yaptıklarından daha fazla cesaret ister ve binaenaleyh snape, siriustan daha cesurdur. (5-0)

    zeka ve akıl; bunu uzun uzun yazmaya gerek yok, snape, siriustan daha zeki ve akıllıdır.(aksini iddia edebilecek yoktur sanırım.) (6-0)

    bilgi; bu konuda da snape fazlasıyla ağır basar. iksir konusunda olsun, büyü konusunda olsun vb. konularda olsun snape, sirius'tan daha bilgilidir; kendi hazırladığı büyüler vardır ve branşında en iyisidir. a.d. bile ondan iksir konusunda yardım ister. (7-0)

    ezcümle: sirius, zengin kopilin yanında takılan beta yancıdır; alfa nereye giderse o da oraya gider(bunun gibi karakterleri sokaklarda ve çevremizde sıkça görüyoruz); snape ise genelde yalnız takılan, sürüye ve yancılara ihtiyacı olmayan, prensipli, efendi birisidir ve bu yüzden de tercih edilmemiştir sevdiği kız tarafından. (bkz: hatunların efendi adam yerine piç tercihi)

    sathi bir şekilde teşbih yapacak olursam: snape, kedigillerden pantherinae cinslerinden biriyken; sirius ise köpekgillerden köpektir. yani birisi sürüye ihtiyaç duyar, öbürü duymaz.
  • caner hocanın alacağını düşündüğüm versusdur.
  • bu karşılaştırmayı yorumlayan sirius black aşıklarının oldukça çirkinleştiklerine şahit oldum az önce. eh, kaslı olmayı zeki olmaya tercih ediyorlarsa...

    neymiş efendim, sirius black ailesini reddedecek kadar arkadaşlarına düşkün, yakalanma ihtimalini bile bile vaftiz oğlunu kurtarmak için sihir bakanlığına dalabilen bir kahramanmış. sır tutucu olarak, voldemort'un kendisinin peşinden geleceğini öngörüp peter'ın bunu yapmasını tavsiye edecek kadar da bilgeymiş. çok büyük adammış. severus snape onun yanında beş para etmezmiş.

    bu şekilde düşünüyor olmaları komik, belki biraz trajik?

    sirius'un dumbledore'un uyarılarına rağmen karargâhı terk etmesini ve sihir bakanlığı'na gitmesini ''yiğitlik'' olarak tanımlamaları ne acı. neredeyse tüm yoldaşlık üyeleri orada, ölüm yiyenler ile düello ederken ve sirius'a hiçbir şekilde ihtiyaç yokken; harry'ciğini koruyabilecek onlarca kişi canını ortaya koymuşken, sirius'un güvende olduğu alanı terk etmesi zayıflıktır. sirius, duygularına hakim olamadı ve mantığını kullanmayı reddetti. bedelini de hem harry, hem de kendisi fazlasıyla ödedi.

    şu bilgelik meselesine gelince: peter pettigrew kadar aciz ve aptal birine sır tutucu olmasını önermek bilgelik mi oluyor? sirius da, james de, remus da peter pettigrew'a karşı hep gereksiz bir şefkat beslediler ve duydukları şefkat, onu ezik hissettirmemek için gösterdikleri çaba maalesef kendilerinin zarar görmesine sebep oldu. sirius yine aklının değil, kalbinin sesini dinledi. peter'a bu önermeyi onun ''dikkat çekmeyeceğini'' öne sürerek yaptığını düşünüyorsunuz, değil mi? aslında pek öyle değil. bana kalırsa sirius, peter'ın kendini sır tutucu olabilecek kadar önemli hissetmesini istediği ve yanlarında ezik olarak durmadığını belirtmek için görevini ona devretti. peter pettigrew'un, james potter'ın en yakın arkadaşlarından biri olarak voldemort'un gözünden kaçabileceğini düşünmek ciddi anlamda aptallık olmaz mıydı? her ne kadar sevmesem de sirius'un bu denli aptal olabileceğini sanmıyorum ve arkadaşlık bağlarına yenik düştüğünü varsayıyorum.

    anlayacağınız, sirius black'in zaafları ve zayıflıkları inkar edilemeyecek kadar fazlaydı. fangirllüğünüz de bir yere kadar, değil mi minik gryffindorcuklar?

    gelelim severus snape'e.

    snape bu aralar en çok harry, hermione, ron ve neville gibilerine karşı olan davranışları yüzünden kötüleniyor. açıkçası, genel olarak bakıldığında beni rahatsız etmiyor bu durum. severus snape, slytherin bina başkanı olarak üstüne düşeni yaptı. harry ve arkadaşları da sütten çıkmış ak kaşık değil, dürüst olalım. hogwarts yıllarındayken çapulcular'ın snape'e ''sümsükus'' lakabını taktıklarını ve her fırsatta onu küçük düşürmeye çalıştıklarını da göz önüne alırsak; severus snape'in birkaç adaletsiz davranışı gayet normal karşılanabilir. ki tekrarlıyorum, harry saf bir melek değildi. ceza arzedecek durumlara sebep oldu ve snape de bir hogwarts profesörü olarak yapması gerekeni yaptı.

    tüm bunları abarta abarta anlatıp severus snape'i ''kalpsiz bir canavar'' olmakla itham etmek kolay tabii. işinize geliyorsa harry'nin kıçını defalarca nasıl kurtardığını da anlatın. lily'ye olan bağlılığı yüzünden harry'yi hayatta tutmak için nasıl çabaladığını da göğsünüzü gere gere söyleyin. hayır yani, niye bu kadar zor bunları yapmak? ben hp evrenindeki her karakterin ayrı bir derinliği olduğuna inanıyorum. hepsini iyi ve kötü yanları ile kabullenmiş durumdayım. yeri gelir, sirius black'i de överim. mesela sirius'un asiliği çok hoşuma gidiyor. belirli değerlere sahip ve bunlar uğruna savaşmaya her an hazır. en büyük eksisi mantığını kullanamaması ve coşkusunu dizginleyemiyor olması. belki bunları yapabilse james de, lily de, kendisi de ölmezdi.

    severus snape en az lord voldemort kadar zeki ve kurnazdır benim için. dumbledore kadar sadakatli, duygusaldır. bazı gryffindorların deyimiyle, tek bir ''always'' olayı yüzünden abartılmadı hiçbir zaman. icat ettiği büyüler, voldemort'a karşı bile başarıyla kullanabildiği zihinbend özelliği, karanlık sanatlar ve iksir'deki yetenekleri ile aşmış bir büyücüdür kendisi. aklı kadar kalbi de geniştir.

    demem o ki, objektif olun ve öyle yorumlayın lütfen. ''sirius black, severus snape'den daha akıllı ve cesurdu'' diye ağlayacaklardan gidip kumda oynamalarını rica ediyorum.
  • yapmayın arkadaşlar tabi ki de sirius. adam sadakatinden çekmediği kalmadı. yetmedi yıllarca yalnız kaldı, esir oldu tam vaftiz oğluyla mutlu mesut yaşayacaklar dedik bu sefer de pislik kuzeni tarafından öldürüldü. bir mezarı bile olmadi. benim harry potter serilerinde tartışmasız en sevdiğim karakter. severus reisin yeri de ayrıdır ama tabi ama yine de sirius forever.
  • her ikisini çok sevmeme, her ikisinin sonuna çok üzülmeme rağmen sirius black hep bir adım öndedir benim için. ne zaman hatırlasam içim sızlar, ona yapılan haksızlığa üzülürüm, boşa giden yıllarına hayıflanırım..

    bana göre en ideal eş/arkadaş/baba figürüdür. yazılanları tekrar etmek istemiyorum fakat harbi mert ve gözükaradır. sirius'a hakaret edenleri çok fena hırpalarım, haddinizi bilin amk! sizler patiayak'ın tek patisi bile olamazsınız!

    ilk kez bir karakter için deli gibi ağladığım, hikayesinin bir parçası olmak istediğimdir. böyle fedakar biri için hiç düşünmeden canımı bile verebilirim, çünkü sirius için yapılan hiçbir şey boşa gitmeyecektir. öyle adam öyle delikanlıdır, çok seviyorum lan nasıl anlatayım daha! tabi bunda gary oldman'ın yadınsanmaz payı var, hastayız babacım..

    severus da candır, rahmetli alan rickman karakteri muhteşem oynamış ölümsüzlüğe taşımıştır. her insan gibi severus'un da hataları yanlışları var, bu yüzden yargılamak haddime değil. çünkü herkesin yükü kendine ağırdır, onun ne acılar çektiğini hayal bile edemeyiz. her insan güçlü doğmaz, bazıları severus gibi sürekli geçmişi ve acıları ile boğuşur.

    iki harika karakter ve onları canlandıran iki kral aktör. alan rickman ışıklar içinde uyusun, gary oldman daha uzun yıllar yaşayıp yaratmaya devam etsin.
  • vs atsalar her türlü snape alır. sirius black snape’in yanında asa kullanma yeteneği olarak dünkü bebedir.
hesabın var mı? giriş yap