sevgiliyi sevmemek

• belirtileri arasında:
  
  -sevgilinin sabah uyandıktan minimum 15 dakika sonra akla gelmesi ve akla gelince mutlu olunmaması, hiçbir şey hissedilmemesi
  
  -sevgilinin gün içindeki yoğun tempo arasında yine akla gelmemesi, adeta unutulması, yokluğunun hissedilmemesi
  
  -görüşülmeyen uzun saatler sonunda "mesaj atmak/aramak lazım mı acaba şimdi?" gibi düşüncelere dalınması, bunların bir görevmiş gibi yerine getirilmesi
  
  -sevişme isteğinin ve nedeninin sevgili yokkenki zaman dilimindekiyle aynı olması (sevgilimiz yokken hormonlarımız deli gibi sevişmek ister herhangi bir kimseyle elbette. fakat gerçekten sevdiğiniz bir sevgiliniz olduğunda sevişme isteği hormonal olmaktan çıkarak kafayı yeme noktalarına varır ve bu isteğin yöneldiği nokta sadece sevgilidir. sevilen kişiyle sevişirken amaç hormonları rahatlatmak değil, birbirine karışıp birbirinin içinde kaybolma isteğidir. sevgiliniz varsa ve sevişirken tek amacınız hala sadece hormonlarınızı susturmaksa riskli bölgedesiniz demektir.)
  
  -nerede/kiminle/ne yaptığının merak edilmemesi ve sorgulanmaması ve hatta sorulmaması
  
  -aynı şehirde haftada bir kez görüşülmesi, görüşmek için çabalanmaması
  
  -karşı cinsten gelen flörtik yaklaşımların hoşa gitmesi, bunlara açık olunması ve bundan vicdan azabı duyulmaması
  
  -başkalarıyla görüşmenin gayet doğal olduğuna inanılması
  
  gibi bir çok malca hareketin ve düşüncenin olduğu durum.
  
  bu durumun içinde bulunanlara lütfen hakaret etmeyiniz, akıl vermeyiniz, öğütte bulunmayınız. çünkü kendileri de ne bok yediklerinin gayet bilincindedirler fakat muhtemelen geçmişte bu şahıs yüzünden kuyruk acısı yaşadıkları için, ellerine fırsat geçmişken değerlendirmeden edememişlerdir.
• geçmişte yaşanan aşk acılarından bıkıp bu sefer seni seven biriyle beraber olmayı seçmek durumunda olur bu bazen. içinden hiçbir his gelmez insanın sevgilinin yüzüne baktıkça. gözlerini kaçırırsın hatta. gülümsemeye çalışırsın. ne zamanki bırakıp gitmek istersin, seni seven o insan çok güzel bir jestle çıkıp gelir, bırakamazsın, kopamazsın. sevilmek hoşuna gider ama sevgisizliğinizin meyvesi o allahın cezası kara yumru yüreğinin ortasında öylece durur yinede. gitmek bilmez. sevemezsin işte. olmaz. neden ona aşık değilim sanki diye düşün dur ondan sonra. onun sevgisini hak etmek için ne yapabilirim. yollarını ararsın, hatta aramak isteği gelmez içinden çoğu zaman. yapmaya çalışırsın, seviyorum dersin, ama içinden gelerek olmadığı için, doğal olmaz, eğreti durur çoğu zaman. bırakıp gitmemekte de kendini haklı hissedersin, çünkü dışarısı acılarla dolu. bir kere daha sevip, bağlanıp, kapının önüne konulma ihtimali, yine acılarla dolu aylar, yıllar. kaldırmak istemezsin bunları. beni seveni buldum bırakmam onu dersin o yüzdende bırakamazsın bir türlü. yeni yalanlar söylemek zorunda kaldıkça bu yükün altında daha da ezilirsin, bu yüzden mümkün olduğunca kaçarsın, ne bilelim telefonlara çıkmazsın, geç aramak için bahaneler bulursun, yarın görüşmeyelim dediğinde üzülmen gerekirken sevinirsin, bu günü de atlattım oh dersin. ama diğer tarafta seni seven insan ne acılar çekiyor oysaki, yine de tutunuyor sana, bırakmak istemiyor, seni mutlu etmeye çalışıyor. bunları gördükçe daha da mahcup, bağlanırsın ona karşılığını veremeyecek olmana rağmen. ne bırakmaya karar verirsin ne de tutunmaya. yolun tam ortasında yani en tehlikeli yerinde bekler durursun. sonra bir gün senin yapamadığını o yapar. bırakır gider seni. üstelik o senin bir türlü veremediğin ilgiyi, sevgiyi bir başkasında bulduğu için gider. güler misin ağlar mısın bu duruma. o andan sonra daha fazla bencil olamayacağını anlayıp gülmek gerekir. sen bırakmış olsan arkada bırakıp gittiğin için duyacağın vicdan azabı bir nebze olsun hafiflemiştir keza o en azından kendi seçimini kendi yapmış, kurtulmuş, mutluluğu bulmuştur. ama artık seni sevip değer veren bir insan kalmamıştır yer yüzünde. buna üzülürsün. sana zamanında aldığı hediyelere bakıp ağlarsın. ona layık olamadım diye. içinde hep bir yara olarak kalır bu. acaba onun gibisini bir daha bulamazsam diye.
• sevmemek, sevememek, hatta bazen nefret etmek. nefreti kusmak. ben böyle kötü şeyler hissetmezdim oysa bi insana karşı. ama bunu isteyen o, hayatımı elimden almaya çalışan, beni her gün aşağılayan, inciten, hasta olduğumda umursamayan ama sorduğumda her şeyden çok sevdiğini söyleyen bi insan. inanıyor muyum ? tabi ki hayır.
  ve ben, sürekli yapmacık davranıyorum. böyle değildim ben. "ee yeter siktir git" demeliyim biliyorum ama yapamıyorum, yapmıyorum. onun bi şeylere tutunmaya ihtiyacı varken yapamıyorum, vicdanım izin vermiyor. fakat yine her zaman olduğu gibi ben üzülüyorum, bitiyorum, hayattan soğuyorum.
  sevmiyorum seni, sevemiyorum. bu karşında gördüğün insan ben değilim. senin görmek istediğin insanmışım gibi davranıyorum sadece.
• eski sevgiliyi unutmak için başvurulan bir yol...sözde sevgilinizi sürekli sevdiğinizi söylersiniz,ama kendinize bağlanmaması için elinden geleni yaparsınız,çünkü içinizde onu sevdiğinize dair zerre kadar bir his yoktur.ilgi göstermezsiniz,buluşmamak için damarli bahaneler bulursunuz,cep telefonunuzu kapali tutarsiniz ve mümkün oldugu kadar açmamaya çalışırsınız,sürekli cani sikkin bir şekilde takilirsiniz.sizi seven sözde sevgiliniz bunlara göz yummaya ,olumlu düşünmeye çalşır amaiçi içini yer ve zaman zaman patlar ve ufak şiddetli kavgalar oluşur.zaten olumsuzluklar doruk noktasina ulaştığında onunla ayrilmak istediğiniz söylersiniz veya o sizi birakir.
• terketme sebebi. inan terkedilsen bile koymaz.
• sevgili olarak bahsi geçebiliyorsa eğer muhtemelen durum sevmemek değil sevememektir.
  
  biraz daha ayrıntılı anlatmak gerekirse, sevmemek birinin başına gelebilecek en kolay ve basit çözümlere sahip şeyken, sevememek her geçen an biraz daha kemirir insanın içini. sevmek istersin, bunun için uğraşır ve hatta kendini zorlayabilirsin. en kötü yanı da bu, zorladıkça geri teper. karşındakinin senin için en doğru insan olduğunu düşünürsün, seni ne kadar sevdiğini görürsün, kendine kızarsın hatta neden olmuyor daha ne istiyorum dersin. ama olmayınca olmuyor işte. bir kere bitince bir şey bir daha asla eskisi gibi olmuyor. aşk gerekiyor belki. ve belki suçlu sensin, belki o. suçlu aramak da gereksiz, çünkü karşılıklı olan bir ilişkiyi bir şekilde yürütememek bu da en nihayetinde. vazgeçmek gerekir mutlaka, sonu kesin olduğu için ve daha fazla üzülmemek için.
• sevgilinin yol açtığı bir problem olabilir. başta deli gibi sevilen sevgili bir takım dangalaksal davranışlarla kendi sonunu ilan etmiş olabilir. çok boktan bir şey yemin ederim. sen seveceksin içinde o heves var ama karşındaki gözü dışarda bir mal. ne yapacaksın. bir iki üç.. bir kaçtan sonra sevmemek en iyisi. sevemiyorsun zaten. zaten de haketmiyor.
• belirsiz mutluluğun farkında olmak ama buna rağmen belirli mutsuzluğu seçmek sonucunda meydana gelen tiksindirici durum
• bunu anladığı anda ayrılmak yerine ilişkiye devam ediyorsa bir insan kesinlikle ya ortada bir menfaat vardır ya da acıma. bu da şiddetle kaçınılması gereken bir şeydir. zira, geçip giden sizin güzel hayatınız olur.
• acilen cozulmesi gereken bir sorundur. aksi takdirde ilk etapta sevgiliden nefret etmek, daha sonrasinda ise sevgiliyi oldurmek istemek boyutlarina ulasabilir.