• (bkz: olsa da yapsak)
    bu nasil derttir arkadas. biri kalkip sabah sevgilisine, yimirta hasliyor, kucuk kucuk kaselere, receldi, baldi, marmelatti koyuyor. seramik kirmizi puantiyeli bi' demlikte cay demliyor. zeytini guzelce yikayip, yag, limon, kekik, pul biberle masaya koyuyor. peyniri kesip, ustune uc bes ceviz koyuyor. domtez, hiyar, sivri biber kesiyor. iki (2) kisilik servis aciyor. usenmeyip firina gidip sicak ekmek aliyor. yiyorsa kizartiyor.
    insan olanin cani cekiyor.
    yazik lan bize.
  • sevgilinin en çirkin halini görmek için bi fırsattır.... sabah su içmemiş insan ağzı*, gözleri yumuk yumuk, saçları dağınık bir sevgili... hayatım kalksana dediğinizde "yae tamam biraz daha uyuyacamzzdkfh" diye belli olmayan seslerle konuşmalar falan...
    bir de poğaçalı ağzıyla çay bardağının kenarında tane bırakıyorsa o ilişkiyi sorgulayın derim ben...

    kız milleti dediğin bir de yüzerken kulaç atarken çirkin oluyor zaten..buruş buruş. şaka len şaka yirim... hatta öperim o ağzı ben..ama ağzının değdiği bardaktan içmem yeminim var..oh bebek yeminim var...
  • günün en önemli öğününü sevgiliyle paylaşmaktır. eğer sevgiliye kahvaltı hazırlamak size zor geliyorsa dışarda yapılabilir. işte asıl nokta bu; eğer sevgiliyle kahvaltıya dışarı gideceksiniz mutlaka iyi bir yer seçmelisiniz.

    benim gibi okuldan dolayı haftasonu dışarı çıkan bir bireyseniz, muhtemelen sevdiceği pazar günü kahvaltıya götüreceksiniz. size tavsiyem paranıza kıyıp özsütte komple kahvaltı ısmarlayın. benim gibi menemenin 2 lira çayın 50 kuruş olduğu sakarya çay evini tercih ederseniz o sevgili sizi terkeder...

    mesela şöyle bir şey olur;

    içeri girdiğiniz anda 80-100 arası saçları 2 numara erkek görürsünüz (sıcak banyodan yanakları al al olmuş). evet bu "çarşı iznine" denk geldiğinizi gösterir. uzun zamandır erkek içinde yatmış 80 tane adamın içine; güzeller güzeli sevgilinizi koyarsanız bir anda kurtlar vadisi sessizliği alır ortamı. bütün kafalar size döner. hele benim gibi saçı başı birbirine karışmış onlara göre komik görüntüye sahipseniz yandınız... kıza kesikler bi yandan, birbirlerini kollarıyla dürtüp kaş hareketleriyle sizi gösterip gülmeler bi yandan... ayrıca hiçbir garson önceliği sizin gibi alter gençlere vermez. onların gözünde asker garibandır. ilk yardım edilesidir. sizden 15 dakka sonra gelen er ve erbaşın siparişi getirilir... size "abi inan boş tavam yok" denir. kollektif bir şekilde sindirirler sizi. öyleki bakışlardan rahatsız olup yanındaki kadını deli gibi sahiplenirsiniz (adamlar da haklı lan bişey diyemezsin). "kızım belini açma", "kızım sesli gülmesene" diye hayatı ona da zindan edersiniz... o ortam adeta trt3teki halkalı şeker programına döner, tgrtdeki mehmetçik izlencesi olur. sevgilinin o programdaki lerzan mutlu pozisyonuna düştüğünü sizin de olsa olsa doktor bilal konumunda göründüğünüzü ise söylememe gerek yok herhalde sevgili sözlük okurları.

    kısacası komple kahvaltı için en iyi adres özsüttür lan yapmayın etmeyin...
  • hazırlanan kahvaltıyı hızlı yedi diye kavga çıkaran kızlarla yapılmaması gerekir.
  • pazar sabahı siz pirelerinizi uçuşturmakla meşgulken sevdiceğiniz bitaneniz sizi uyandırmamak için sessizce dolaptan kot t-shirt'ünü alır ve parmak üstünde odadan çıkar. salonda 10 saniyede giyinip önce süpermarkete gider reçel, peynir, sucuk,bal kaymak, kola alır, sonra evin yanındaki bakkaldan yumurta alır (çünkü siz o bakkalın yumurtasını seversiniz) ve son olarak da fırına uğrayıp çıtır çıtır simitleri alır. kahvaltıyı hazırlar, odaya gelir, yanınıza sokulur, minik minik öper önce, siz gözlerinizi yavaş yavaş açarken de yumuşacık sarılır size. kalkarsınız, yüzünüzü yıkayıp salona geçersiniz, sevgiliniz koltukta gazete okur sizi beklerken, kirli sakalına dağınık saçlarına bakarsınız, koşarsınız yanına kocaman sarılırsınız, çayı demlersiniz ve siz de bir gazete kaparsınız. çay demlenir, sofraya oturursunuz afiyetle kahvaltınızı edersiniz. "canım söz haftaya ben erken kalkıp sana kahvaltı hazırlayacağım" dersiniz ama her pazar aynı senaryo tekrar oynanır. hiç gocunmaz sevgiliniz, "bir kere de sen hazırla" demez, her pazar aynı şefkatle sizi güne uyandırır. böyle bir şey işte.. rumelihisarında veya emirganda yapılan kahvaltıları aramazsınız bile. siz bu kadar sevilince, ve bu kadar sevince..
  • pazartesi sendromununu atlatmak için en güzel yöntem. şöyle ki;
    sabah işe gitmek üzere uyanılır lakin haftasonu sevgiliyle görüşülemediğinden ve günün pazartesi olmasından dolayı içerilerde tarifsiz bir sıkıntı vardır. "ulen, iş güç beklesin, bu hafta da patrondan sonra gidip başlayalım pazartesiye" denir. hemen iki sandviç hazırlanır, taksiye atlanıp sevgilinin kapısına gidilir. bir büfeden de taze portakal suyu sıktırılır. bu arada olaydan bi haber sevgilinin bir miktar dikkatini çekmek için, sokak boyu yerlere şu fosforlu yıldızlardan serpilir. lakin o yıldızlar benim serpmemin akabinde sokaktan geçen çöpçüler tarafından, muhtemelen küfürler eşliğinde temizlenir. sokağın başında pusuya yatılır ancak sevgili normal saatinden 15 dakika gecikmiştir. acaba daha mı erken çıktı, arasam mı düşünceleri arasında sonunda sevgili sokağın başında görülür. elde bardaklar ve sandviçler sevgilinin önü kesilir. o an ki şaşkınlık ve mutlulukla karışık gözdeki parıltıyı görünce ilk başta pazartesi sendromu silinir. durakta otobüs beklerken kemirilen sandviçler ve portakal suyu ise dünyanın en muhteşem kahvaltısına dönüşür. sevgilinin kahvaltı ederkenki bakışları ise paha biçilemezdir.
  • gerekli malzemeler:

    -yedişer adet zeytin
    -bir miktar koyun peyniri
    -bir miktar inek peyniri
    -bir miktar kaşar peyniri ya da dil peyniri
    -birer adet biberli yeşil zeytin
    -iki adet kafana göre haşlanmış yumurta* (cıvık çıkarsa tabağa döküp üzerine kekik biber tuz filan serpiniz)
    -dilimlenmiş üzerinde yağ gezdirilip haşhaş tohumu serpilmiş salatalık
    -birkaç dilim ekmek
    -bir miktar bal
    -bir kap halis muhlis zeytinyağı (üzerine kekik ve kırmızı biber serpilmiş)
    -sınırsız demleme çay
    ve
    -bir adet sevgili

    not: kahvaltıyı kimin hazırlayacağı sorun değildir, zaten sorun varsa sorun var demektir.
  • en güzeli kahvaltıyı birlikte hazırlamaktır. biri ekmekleri kızartırken diğeri menemeni yapar. yemek sonrası çay eşliğinde gazetelere bakılır, enteresan haberlerle ilgili yorum yapılır, geyik çevrilir. sevgiliden uzakken en çok özlenen şeylerden biridir.

    ağlamak istiyorum ulan.
hesabın var mı? giriş yap