• gerçekten ilginç bir film, bildiğim kadarıyla kendi türünde pek bir benzeri yok.

    olay godzilla ve bürokrasi arasında geçiyor. canavar kafasına eseni istediği anda yapıp şehri tarumar ederken siyasetçiler kanunlarda, tartışmalarda, bin bir türlü detayda boğulup her kararı çok geç alıyorlar, aldıkları kararlar da genellikle bir işe yaramıyor. filmin insanı geren kısmı yıkım sahneleri değil (nedenine bir sonraki paragrafta girerim), bu adamların karar almaya çalışmalarını izlemek.

    felaket filmlerinde olaylar genellikle birkaç karakterin gözünden anlatılır. onlarla bağ kurar, bu karakterlerle birlikte korkar, gerilir, sıçrar, güler ve rahatlarız. bu filmi tuhaf kılan, bağ kurulabilecek kimsenin olmaması. sadece bürokratlar var ve bunlarla da özdeşleşmek mümkün değil. daha çok bir karınca sürüsünü ya da robot ordusunu andırıyorlar. güvenliği için endişe edilecek karakterler olmayınca, godzilla'nın şehri moloz yığınına dönüştürmesini kesinlikle hiçbir şey hissetmeden izliyorsunuz (daha doğrusu ben öyle izledim).

    felaket filmi olarak cloverfield'in tamamen zıttı denilebilir. cloverfield, o kaosun içinde hayatta kalmaya çalışan bir grup insanın hikayesiydi, canavarı çok kısa karşılaşmalar dışında neredeyse hiç göstermiyordu. bundaysa canavarı derisinin her bir kıvrımını ezberleyecek kadar çok görüyoruz ama hikayeyi taşıyan karakterler yok.

    sonuçta beğendim mi beğenmedim mi bilmiyorum, arada bir yerde kaldım. ama farklı bir film olduğu kesin. seyredilsin derim.
  • doğal afetler, sel, deprem, tsunami, nükleer felaketler, atom bombaları, kitlesel yıkım, uzun ve belirsiz savaşlar sonucu mutlak bir mağlubiyet, kayıtsız teslimiyet ve büyük bir hezimet. ardından bu yüklerin beyaz perdede ete kemiğe bürünerek belirsizlik pek tabii korku olarak tezahür etmiş hali godzilla.

    ve 1954 orijinal “godzilla” filminden itibaren farklı yere dallanıp budaklanarak kalitelisinden gece sineması tarzına uzanan tonlarca film arasında pek çok açıdan en farklı yaklaşımlara sahip film, seriyi farklı bir zemine çeken: shin godzilla.

    yönetmen koltuğundan evangelion’un yapımcısı “hideaki anno” var ki bu çoğu şeyi açıklar nitelikte.

    aşina olmayanlar için normal işleyiş “godzilla geldi binalara vurdu, kafasına bomba atın, ne demek ölmedi, derdi neymiş, bizi mi kurtaracakmış? ha, tamam o zaman yanlış yaptık” minvalinde geçerken bu film özelinde işleyiş ise;

    “suyun ortasında kocaman bir yaratık çıktı, nerden geldiği, nereye gittiği, ne yapacağı belirsiz, ne yapıyoruz? biraz toplantı, biraz daha toplantı, basın açıklamaları, inisiyatif almaktan aciz uzmanlardan bilgi edinmeye çalışalım, hayır 57. madde gereğince ateş edemeyiz, borsaya da bak düşüyor mu, uluslararası yardım mı? e yapacak bir şey yok madem gelsinler”

    çözümleri belirsiz büyük çaplı krizler karşısında devlet şürekâsının ve bürokratik karar mekanizmalarının; politik ilgiler, kurumsal ya da bireysel itibar gibi gerekçelerle tepki vermekten aciz, tepki verebildiği zamansa bilgisel zayıflıklarla çözümü hedeflemekten çok uzak halinin bir yansıması,

    aynı zamanda çözüm üretmek adına direkt olarak kendisini ortaya koyan idealist ve toplum bünyesinden kusulmuş insanların çözüm odaklı çırpınışlarının ve çözümlerin çoğu zaman işlemekte olan sistemlerden gelemeyeceğinin, krizlerle yaşamanın, sistemin kendini yenileyeceğine inancın filmi. “godzilla”nın varlığı ile dünyaya yansımasının filmi.

    godzilla tiplemesi de sıra dışı şekilde iyi; ölmek isteyen bir zihnin yaşamak isteyen bir vücuda hapsedilmiş hali, istemsizce var olmaya çalışan, acı çeken bir zihin. “anno” aynı ekiple çalıştığından ötürü müzikler evangelion tarzı, sahne geçişleri bürokratik zinciri göstermek ister gibi fazla keskin, sürekli bir bilgi yüklemesi ve panik hali ile eksiklerine rağmen deneysel bir iş.

    japon-amerikan karakteri canlandıran aktris filmi gereğinden fazla zora sokmuş, üzücü.
  • içinde new genesis evangelion müziklerine benzer tınılarda şeyler duyduğum film. yönetmen aynı olduğu için müziklerde esinlenmiş diye düşündüm.
    basit bir canavar hikayesi üzerinden devletin karar almasını ve felaket senaryolarında neler yapıldığını, arka planda ne tarz çirkinlikler döndüğünü göstermeye çalışan güzel bir politik film bana kalırsa. godzilla ismine takılmaya gerek yok bence cok iyi bir eleştiri filmi.
  • 2016 yapımı reiwa serisi godzilla filmi. godzilla film serisinin politik altyapılı filmlerindendir. farklı bir havası vardır, klasik bir godzilla vs x izlemezsiniz. durağandır ben açıkçası sıkılarak izledim. evet godzilla'nın filmde geçirdiği son evrim, şehri mor ışınları ve saldırı çeşitleriyle yakıp yıkması serideki nadide anlardan belki ancak filmin kalanı fazla mesaj içerdiğinden aşina olunan bir godzilla deneyimi bana vermedi.

    hikaye kısmına pek girmek istemesem de yazayım: film; hükümet, bürokrasi ve felaketler karşısında bu karar mekanizmasının yavaş çalışmasını işleyen ve eleştiren satirik bir yapım.

    --- spoiler ---

    devasa amfibik bir canavar denizde belirir. ağır, yavaş hareketlerle tokyo'nun kamata bölgesinin altını üstüne getirir. yolda ilerledikçe dinazor formundan iki ayağı üstünden duran daha gelişmiş bir forma ve sonunda da godzilla'ya evrilir. hükümet ve başbakan canavara karşı hamleler almakta gecikir, godzilla son formuna erişir ve şehir merkezine doğru ilerler. jsdf tamamiyle çaresizdir. canavara karşı araştırma ve saldırıda destek veren amerika hava saldırıları ve b2 uçaklarıyla godzilla'ya saldırır. bombalamalar godzilla'da yaralar açsa da godzilla çabucak iyileşir ve radyoaktif saldırılarıyla bütün hava ekibini yok eder, ardından tokyo'yu alevler içinde bırakır. bu saldırıda üst düzey kabine görevlileri ve japon başbakan ölür. gücü tükenen godzilla dinlenmek için dormant hale geçer, saldırılara ara verir.

    amerika, godzilla'yı nükleer silahtan başka hiç bir şeyi durduramayacağını belirterek nükleer saldırıyı masaya koyar ve japonlara bu işi kendileri halletmeleri için bi iki gün süre verir. kabine bu problemle mücadele için daha önceden alanlarının en iyilerinden bir ekip kurmuştur. ekip kendi ülkelerinde bir nükleer felakete engel olup godzilla'dan kurtulmak için gece gündüz brainstorming yapar. amerikalılardan da elde ettikleri bilgileri birleştirerek godzilla'nın kökeni, enerjisinin kaynağı, gen yapısı, kendini soğutma sistemi gibi pek çok alanda bilgiye erişir. en sonunda godzilla'yı nükleer füzeye başvurmadan durdurmanın bir yolunu bulurlar. kanını pıhtılaştıracak bir materyali çimento kamyonlarına yüklerler. şehrin ortasında gücünü toplayan godzilla'ya 5-6 insansız drone salvosu düzenleyerek radyoaktif enerjisini sonuna kadar kullanıp tüketmesini izlerler. ardından kumandalı patlayıcılarla binaları godzilla'nın üzerine yıkarlar ve onu yere sererler. ardından çimento makineleriyle ağzından içeriye pıhtılaştırıcı madde enjekte ederler. ayaklanan godzilla bir iki atomic breath denedikten sonra olduğu yerde 120m lik bir heykel gibi donakalır. film "daha önceden yaptığımız gibi bu ülkeyi baştan inşaa edeceğiz, yaşasın güçlü japonya" mesajıyla son bulur.

    --- spoiler ---

    trivia: shin; yeni, evrim geçirmiş demek. filmin başındaki shin yenilenmiş, yeni godzilla manasında.

    bu film seriye tam reboot yapan ilk filmdir. 1954 yılındaki orjinal godzilla filmiyle hikaye olarak bağlantısı yoktur. bu filme göre godzilla ile japonlar 2016 da tanışırlar.

    godzilla bu filmde, rekoru 108m ile elinde bulunduran 2014 yapımı godzilla filminden daha uzundur (118m).

    filmde 328 aktör/aktrist rol almıştır. çoğu sahne, toplantı odalarında geçer.

    film 2011 japonya depremi ve fukişima nükleer faciasını temel alır.
  • godzilla'nın şehri yakıp yıktığı sahneler çok güzeldi ama böylesi bir canavarı ağzına beton dökerek etkisiz hale getirmeye çalışmak? bir an için "godzilla türkiye'de" izliyorum zannettim.
  • bildiğimiz godzilla'ya ve "canavar" filmlerine tam ters açıdan yaklaşan ama gene de aynı epik havayı yakalayabilen bir film olarak pek eşi benzeri yok. neredeyse tamamen bürokrasi üzerinden yürüyor film ancak buna rağmen filmi sonuna kadar heyecan içinde takip ediyor insan. bunu sağlayan da hideaki anno ki zaten arada neon genesis evangelion-vari sahneler de var. özellikle son sahnesini düşününce devamının gelmediğine üzüldüm.
  • izlediğim ilk godzilla filmiydi. oldukça beğendim öncelikle bunu söyleyeyim.

    godzilla'nın nasıl oluştuğuna dair mantık çerçevesinde bilgi verdiler.
    bunun dışında film müziklerini çok beğendim. kurosawa filmlerini anımsattı.

    ayrıca japon kültürüne dair bilgileri de çaktırmadan arada verdiler.

    --- spoiler ---
    çağırılan 3 profesörden bilgi istendiğinde içlerinden bir tanesi; kesinliği ispatlanmamış görüntüler hakkında yorum yaparsam saygınlığıma gölge düşer dedi.

    göreve gelen başbakan amerika'dan tokyo'ya atom bombası atmasını istemek zorunda kalıyor ve şu sözleri söylüyor. tarihe bu şekilde geçeceğimi hiç düşünmemiştim
    --- spoiler ---

    shin godzilla'nın sorunu içindeki nükleer'in erimesiydiydi. ışın saçarak güç harcadı ve enerji toplamak için dinlenmeye geçti. böylece japonlar olaya bilimsel yaklaşarak sorunu ve çözümü bularak alt etmeyi başardılar.

    filme puanım 10/10
  • --- spoiler ---

    kentsel donusume kendi imkanlari icinde destek veren godzilla'ya yapilan orantisiz guc kullanimi ve akabinde godzilla'nin da bu duruma seyirci kalnamasi durumu.
    haliyle kentsel donusum icin gelince sonu da beton pompasi ile oluyor canavarcigimizin.

    --- spoiler ---
  • icinde en az 189362 tane neon genesis evangelion cagrisimi kesin barindiracak film. (bkz: hideaki anno)

    fragmani bile ilk evangelion bolumunden benzerliklerle dolu. (bi tomar tankin tufegin ateslenmesi, bes para etmeyen helikopterler, vs. arada bi sinirinden tek elle kursun kalem kiran asker de gormek isteriz.)
  • gayet steril bir hideaki anno filmi. her sey bir anno filminden beklenecek sekilde ilerliyor. adamin animatorluk ve yonetmenlik kariyeri boyunca kullandigi butun imgeleri barindiriyor. spesifik olarak soylemek gerekirse, neon genesis evangelion'un ilk rebuild filminde ramiel ile gojira'yi yer degistir, bitti. gojira'nin saldiri bicimi bile ayni neredeyse. fakat soyle soyleyeyim, gojira'ya hakettigi ta$agi eksiksiz veren bir dehsetlikte yapmislar yikim sahnelerini.

    live-action evangelion cekse ya en az 2-3 yil surecegini ya da tutmayacagini bildigi icin halihazirda populer ve bilinen gojira'yi bu emeline alet etmis anno efendi. edecegi de film cikmadan cok once belliydi zaten.

    bir suru burokrasi masturbasyonu da var icinde. film bu acidan standart bir gojira filminden farkli, aksiyondan ziyade daha psikolojik bir film. farkli devlet kademelerinin ve yetkililerinin birbirleriyle cebellesmesi diz boyu. bu adamda burokrasi feti$i var kesin bak. mesela film boyunca gordugunuz adamin ortalarda rutbesi degisince yine altta ismini rutbesini yaziyor. bu acidan filmden ziyade belgesel gibi de biraz.

    neon genesis evangelion sevenler izlerken ayilip bayilabilirler buna da. ben tatmin oldum.*
hesabın var mı? giriş yap