• ağaç, orman halinde görülmesi çok nadir olan, zor yetişen sağlam bir ağaç. kesimi kesinlikle yasaktır. bir şimşir ağacı keserseniz hay halinize. orman yönetmeliği sizi de yakar beni de. sanırım yüzyıllık küçük bir şimşir ormanı doğu karadeniz'de bulunmaktadır ve şu sıralar tam üzerinden bir yol veya başka bir proje geçmek üzeredir.
  • odunu cok kiymetli agac. simsir agacindan elde edilen kasiklar gercekten sert ve puruzsuz olur. eger bu kasiktan kullanacaksaniz, dikkat etmeniz gereken seyler; kasigi yemek pisirirken tencerenin icinde birakmamak, arada karistirmak, cevirmek vs icin kullanmak, isiniz bitince bekletmeden ilik suyla ve sabunla yikamak, asla ve asla makineye atmamak, bir de kurudugunda imkaniniz varsa zeytinyagi ve pamuk kullanarak yaglamak ki omru uzun olsun. acik havada kurumaya, nefes almaya birakarak uzun zaman kullanabilirsiniz. agac organik bir urun oldugu icin, her eve ugun degildir, simsir gibi zor ama guzel bir agactan elde edilen kasik da her vev uygun degildir, simsiri hakediniz.
  • işlemesi çok keyifli sanki macundan yapılmış gibi homojen bir gövdesi var.
    sadece eğe kullanarak pürüzsüze yakın yüzey elde edebilirsiniz. talaşının tadı cevize göre daha az aromatik. uçuştukç göz yakıyor.

    hayatınızda yapacak başka hiçbir şey yokmuş gibi zımparalayınca ne olacak merak ediyorum.
    bu aralar merak ettiğim şeyleri denemeye çalışıyorum. o yüzden sanırım hayatımda başka hiçbir yokmuş gibi zımparalayacagım. farklı numaralarda üç kere. sonra başa dönerim. ustalık eserim şimşir olacak sanırım. ama mukemmel olmayacak. yani olmaz sanırım. eger sadece zımpara ile mukemmel olunsaydı ohooo. çok güzel olur ama kesin. zaten agırlıgını hissediyorsunuz. ustalık eseri dedimde yalan lan daha kaç gündür ağaç deliyorum ki sanki. çıraklık sonu diyelim ona. hah şimşirden ustalık olmadığı da iyi oldu. yok şimşir gerçekten güzel ama mesela nehri geçmek için iki altın lazım olsa şimşir verseniz kabul ederler mi? etmezler.
  • veraset anlayışına 1. ahmet'in ekber ve erşet sistemini getirmesiyle birlikte en büyük ve en akıllı kardeş tahta geçecekti. böylece taht kavgalarının önüne geçilecek huzur sağlanacaktı. sıra bekleyen tüm kardeşler kafeslerde yıllarca bekletilirdi, hatta üçüncü osman'ın 51 yıl beklemişliği vardır. bu kafeslere şimşir denirdi. halk dilindeki adı kafesti.
  • şimşirgillerden, yapraklari her mevsimde yeşil kalan, taşlık, çorak bölgelerde kendiliğinden yetişen veya bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, odunu sarımsı renkli ve çok sert olan, 1 - 5 m yükseklikte bir agaççık. şimşir tarağı meşhurdur.
  • dallari yilda ancak bir iki yaprak verir, buyumesini izlemek omur alir*, sabir isidir.
  • bahçe bitkisi olarak ve maki boyutunda olanlarına alışmış şehir insanları için, küre dağları'nda insan gövdesi kalınlığında ve upuzun ağaç şeklinde olanlarını görmenin son derece şaşırtıcı olduğu bir ağaç cinsi (aslında ağaç mı bitki mi karar vermek güç, ortamına göre davranıyor anlaşılan) odunu çok sağlam olduğundan, şimşir sopa iyi bir yürüyüş batonu olarak kullanılabilmektedir trekkinglerde. *
  • yaklaşık 5 senedir bir tanesine evimde büyükçe bir saksıda bakıyorum. aldığımda 30 cm civarıydı şimdi ise 50 cm civarı bir boya sahip. ne kadar yavaş büyüdüğünü varın siz düşünün. görünümü güzel ama bütçeniz yetiyorsa hazır büyümüş olanlarından alın çünkü yukarıda yazıldığı gibi büyüdüğünü görmeye ömür yetmez. bir de ormanları varmış kim bilir kaç senede orman oldu. kesip tahta kaşık yapılırsa yazık olur. yetiştiren bilir.
  • bir şimşir ustası der ki, türkiye'de işlenebilen şimşir ağaçları genelde 3 metre boyunda, 4-12 santim çapında olmakta, devlet kontrolünde satılmakta ve de kişibaşı yıllık kota olan 3 metreküp şimşirin metreküp fiyatı 6.000 lira.
  • kastamonu'daki, koruma altında bulunan küre dağları milli parkında ve loç vadisinde çokça bulunan ve yöresel kaşık yapımında kullanılan değerli bir ağaç türü.
    loç vadisinde yapılması planlanan hes nedeniyle koruma altındaki bu ağaçlara büyük zarar verilmiştir.
hesabın var mı? giriş yap