*

  • bir kişinin ya da fikrin yanlış noktaları temel almasından ötürü, çıkarımlarının da yanlış olacağını belirten deyim.

    halk arasında genellikle, "dengesini yitirmiş", "kontrolünü kaybetmiş" anlamında kullanılır ve bu anlam pek doğru olmamakla birlikte, bir yakıştırmadır.

    şiraze, ciltçilikte, sayfaları birbirlerine yapıştırmak için kullanılan kumaş, kağıt ya da tülbent parçasıdır. eğer şiraze düzgün olmazsa sayfaların düzgün olması mümkün değildir. bunlar birbirine yapışır ama sayfalar ve dolayısıyla ciltlediğiniz her neyse, o artık sarmal çıkılan bir merdiven gibi yamulma eğilimi gösterecektir.

    bu bakımdan," şirazesi kaymış", "dengesiz" olarak düşünülen kişilere de söylenir, bu bir yakıştırmadır, doğrudur. ama gerçek anlam, burada verdiğim ilk cümledeki gibidir.
  • dağılmak. şirazesi kayan kitabın formaları nasıl beraber duramaz yamulur, dağılırsa. şirazesi kayan insan da aynen öyle dağılmıştır, düzeni bozulmuş, dengesi kaçmış, yamulmuştur.
  • (bkz: bal kaymak)
  • bir kişinin veya bir şeyin nevri'nin dönmesi düzeni'nin bozulması veya dengesinin şaşması durumunda kullanılan kelime.
    benzer kelimeler; şirazesinden çıkmak, şirazesi bozulmak
  • kitapların sayfalarını tutan ve kitap sırtlarında bulunan ince şerite şeraze denir. bu kayarsa sayfalar dağılmaya yüz tutar. insanların da görünmeyen şerazeleri vardır. dikkat edelim de kaydırmayalım.
  • bir kişinin istemediği bir sözü, sevdiği kişiden duyması üzerine söylenen söz.
hesabın var mı? giriş yap