3 entry daha
  • travma ve iyileşme kitabında bir yerde geçiyor. ikinci dünya savaşı sırasında her an yok olma tehdidi altında, silah arkadaşlarının ölmesi ve sakat kalmasına tanık olan amerikan askerleri yaşadıkları ruhsal sıkıntılar karşısında sürekli donup kalma, feryat etme, ağlama gibi fiziksel reaksiyonlar göstermeye başlar. bu travmatik muharebe nevrozuna bomba şoku adı verilir. bu travmayı yaşayan askerleri o dönem ahlaken sakat, korkak olarak nitelendirirler, ordudan onursuzca ihraç edilmelerini isteyenler bile olur. bazı psikoloji doktorları ise aydınlatıcı bir tedavinin utandırıcı yaklaşımlardan daha üstün olduğunu kanıtlamak amacıyla bu askerle çalışmaya başlarlar. askeri psikiyatristler ise yapay olarak oluşturulan değişmiş durumların yani hipnozun travmatik hatıralara ulaşma yolunu açmak için kullanılabileceğini bulurlar. tedavi stratejilerinden biri narkosentez tekniği yani sodyum amital kullanımı. doktorlar, sodyum amital etkisi altında geri kazanılan ve yükünden kurtulunan hatıralar şayet bilince entegre edilmemişse tedavinin başarısız olacağını gözlemledikleri halde askerleri savaşan birliğine hızlıca döndürebilmek adına bu tedaviye devam ederler. savaşın insanların zihninde kalıcı izler bıraktığını ve zihinlerini radikal biçimde değiştirdiğini göz ardı ederler. savaş travmasının kalıcı etkileri yok sayılır. psikiyatrik zaiyat raporları sümen altı edilir vesaire..
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap