• özellikle erişkinlere de hitap eden ve 90'ların kalitesini erişkin yaşamımıza da taşıyan çizgi dizilerde de artış söz konusu..

    "son yıllarda çok iyi çizgi dizilerin yayınlandığına tanık oluyoruz. aslında ‘’büyükler için çizgi filmler’’ olarak niteleyebileceğimiz rick and morty, bojack horseman, bob’s burgers gibi zamanın ruhunu yakalayan yapımların sayısı daha da artacak gibi duruyor.

    bahsettiğimiz dizileri konuşmadan önce tabii ki başta; 1989’dan beri bizi eğlenceli dünyalarına konuk eden, gelmiş geçmiş en ünlü çizgi dizi the simpsons’a ve onun açtığı yolda yıllarca başarıyla ve kendi tarzlarından asla ödün vermeden ilerleyen inanılmaz bir eleştiri anlayışıyla bir dönemi kasıp kavuran south park’a ve benim için amerika’yı ve amerikan sistemini en güzel eleştiren dizi olan family guy’a teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunmalıyız. bu diziler hala belirli bir kitleye hitap etmeye ve tavırlarını bozmadan her hafta ofansif mizahlarına devam ediyorlar ve uzun yıllar da devam edeceklerdir.

    yeni jenerasyon çizgi dizilere geçmeden önce aslında tam olarak bir ara form diyebileceğimiz mtv’de yayınlanmış beavis and butt – head’den de bahsetmeliyiz. yukarıda saydığım yapımlar kadar popüler olmasa da beavis and butt – head’de oldukça etkileyici bir yapımdı. sanırım çizgi dizi için yapılan en iyi tanımlama şuydu: ‘’yaşamları medya, özellikle de televizyon kültürü üzerine kurulu olan bu muhteşem ikili, 20. yüzyıl medyasının onlara sunduğu ikonları, değerleri bir şiddet savunusuyla alaşağı ederken bir yandan da güdümlendikleri medya kültürüne eklemlenir, medyanın bir parçası olarak yalnızca yıkan, reddeden ancak sorgulamayan bir yeni yetmeler kuşağının temsilcisi olurlar. özellikle video kliplerin aptallığını izleyicinin gözünün içine sokarcasına eleştirirler. ancak bu eleştirel duruşta şiddet imgelerine, çıplak kadına, pornografiye, kofluğa ve boşluğa övgü vardır.’’

    ve koltuğu rick and morty’e devredene kadar bilimkurgu parodide 1999’dan beri animasyon dünyasında bu boşluğu matt groening’in futurama serisi. futurama da kendi kitlesine hitap eden çok iyi bir yapımdı ama rick and morty kadar geniş kitlelere yayılamadı.

    zamanın ruhunu yakalamış, zekice yazılmış çizgi diziler: rick and morty, bojack horseman, bob’s burgers ve diğerleri

    peki büyükler için çizgi dizi yapmanın mantığı ne? son yıllarda rağbet gören çizgi dizilerin yazının başında saydığımız atalarından farkları ne?

    öncelikle yetişkinlere yönelik çizgi filmlerin hayatın içinden hikayeler anlatmakta belki de birçok filmden avantajlı olduğunu hatırlamakta fayda var. çünkü dekora, efekte ihtiyaç bırakmayan çizgi dünya maddiyat açısından da çok daha özgür. konu bazen banliyöde yaşayan bir aile, çılgın bilim insanları, ünlü atlar veya süper gizli ajanlar gibi çok farklı karakterler olabiliyor.

    (bkz: rick and morty)

    çılgın bir bilim insanı ve onun saftirik torununun birlikte atıldıkları derinlemesine sorumsuz ve harika uzay maceraları esnasında başlarından geçen maceraları anlatan bir çizgi dizi. hatta bana göre bir çılgınlık. dizi kökenini korku – bilimkurgu geleneklerinden alıyor ve sürekli kült isimlere yapımlara ‘’selam çakıyor.’’ hayalet avcıları, david cronenberg, nosferatu, freddy kreuger… biraz önce söylediğim gibi rick and morty bir çılgınlık, hatta deli işi ve diziyi sürekli şu modda izliyorsunuz: ‘’gönderme var!’’ dizi, tüm bu göndermelerin yanında çağımızda insanların bana göre en büyük uğraşı olan varoluşunu anlamlandırma çabasına da muhteşem şekilde değiniyor. bir bölümde morty, ailenin istenmeyen çocuğu olduğunu öğrenen ablası summer’ı karşısına alıp ona muazzam varoluşçu tirad atmıştı.

    ”oradaki benim mezarım. serüvenlerimizden birinde rick ve ben bütün dünyayı mahvettik. o yüzden o gerçeklikten vazgeçip bu gerçekliğe geldik. çünkü bu gerçeklikte dünya mahvolmamıştı ve bu gerçeklikte biz ölmüştük. buraya geldik öteki benliklerimizi gömdük ve yerlerine geçtik. her sabah, summer, çürüyen cesedimden 18 metre uzaklıkta kahvaltı ediyorum. ben kardeşinden daha iyiyim. sana “kaçıp gitme” dediğinde güvenebileceğin bir versiyonuyum. kimse kasten var olmaz, kimse bir yere ait değil, herkes bir gün ölecek. gel de tv izleyelim.”

    (bkz: bojack horseman)

    o, hem bir at hem de 90’ların favori komedi dizi yıldızı. huysuzun teki olsa da pırlanta gibi. ama hakiki pırlantadan çok, ucuz bir taklidi. kendinden nefret eden, viski ve başarısız ilişkileri nedeniyle içine düştüğü karışıklığı gidermeye çalışan, 90’lı yıllarda herkesin favorisi olan aile sitcomu horsin’ around’un efsane yıldızı bojack. bojack horseman’da popüler kültüre çok sağlam göndermeler yapsa da onun da asıl derdi varoluşçuluk. bojac’i yalnızca ”düşmüş bir eski ünlü” olarak izlememek gerekiyor. bojack aslında hepimizden bir parça taşıyor. başarısız olacağını hiçbir zaman düşünmeyen, kendi hayatının yaşanabilecek en iyi hayat olduğuna inanmayı seven, başkalarının hayatlarını eleştirirken çok cömert davranan fakat kendisiyle yüzleştiği zaman karşı karşıya geldiği gerçeklere katlanamayan biri. yani aynanın karşısına geçtiğinde biraz kendini tanıyan akıllı bir insanın kendisine asla itiraf edemese de içten içe emin olduğu gerçekler.

    mr. peanutbutter’ın da söylediği gibi: ”evren acımasız umursamaz bir boşluktur. mutluluğun anahtarı anlam aramak değildir. kendini önemsiz saçmalıklarla meşgul etmektir. ve sonra ölürsün.”

    (bkz: bob’s burgers)

    tüm bireylerinin bir şekilde problemli olduğu ve varoluşsal sorunlarla bezeli ortalama bir amerikan ailesinin küçük çaplı bir burger lokantası işlettiğini düşünün. bu aileye ufak espiriler, göndermeler, mizansenler ekleyin. ortaya bu çizgi dizi çıkıyor. doğal, abartılı komiklikten uzak, insana hoş vakit geçirten ve bir şekilde kendini özleten bir uslubu olan bir çizgi dizi.

    kült çizgi diziler kendi kitlelerine ulaşmaya devam ederken yukarıda belirttiğim zekice yazılmış ve kurgulanmış çizgi diziler çok daha geniş ve niş bir kitleye ulaşıyor. bunun sebebi de zamanın ruhunu yakalamış olmaları.

    ek dergi’den yigilante kocagöz bu dizilerin zamanın ruhunu yakalamasını şöyle açıklıyor: ”kıvrak zekaya sahi insanlarla hayatlarımız ne ölçüde kesişir tartışılır, ancak özellikle son on yılda popüler kültürde zekasıyla ön plana çıkan karakterlerin sayısı yükseliş gösteriyor. zeki dedektifler, yetenekli doktorlar ve çılgın bilim insanları edebiyat ile sinemada her daim mevcuttu ama internetin yaygınlaşması ve kültürel tüketimin ivmelenmesi ile bu karakterler çok daha sık karşımıza çıkar, hayatlarımıza girer oldular… yüksek zekanın sosyal patolojiler doğurduğu karakterlere hep alışıktık, ancak patolojisi üzerinde mutlak hakimiyet kurma iddiasında olan, sosyal başarısızlığı daha iyisini yapamadığı içi değil entelektüel bir toplum nefretine bağlayan (ve seyirciyi de bu konuda şüpheye düşüren) bir profil bize sunulan. sherlock’un ikinci sezonunun ilk bölümünde kendisini ve tüm benzer damardan karakterleri niteleyen “işlevselliği yüksek sosyopat” (ing. high functioning sociopath) tanımlaması sayesinde çoğu seyirciye rahat bir nefes alma imkanı tanır; zira senelerdir ekranda görülen ama tam olarak kategorileştirilemeyen bir profil artık (karakterin kendisi tarafından da olsa) kategorisini bulmuştur.”

    zamanın ruhu değişti. devir yigilante kocagöz’ün tanımladığı insanların devri. zamanın ruhunun değişmesinde tabi ki en önemli şey gelişen teknoloji ve internet. son yıllarda facebook – zuckerberg, elon musk, snapchat – evan spiegel gibi isimler dünyanın en güçlü insanları konumunda. artık dünyanın en güçlü insanları somurtkan yaşlı insanlar değiller. basit bir tabirle; garajlarında çalışırken geliştirdikleri start up’larıyla bu insanlar büyük bir güce sahip oldular ve zamanın ruhunun değişiminin en büyük örnekleri konumundalar. zamanında nerd diye yüzlerine bakılmayan bu insanlar artık birer fenomen konumundalar. aynı şeyi tüm internet için de söyleyebiliriz, ve aslında zekice kurgulanmış bu çizgi dizilerin bu kadar çok tutmasının en temel sebebi de bu: kim ne derse desin, internet geeklerin ve nerdlerin elinde ve bu kitle de doğal olarak kendi ilgi alanlarını muazzam kullanan ve onların dertlerini kendilerine dert edinen yapımları tutmaya devam edecek."

    kaynak:filmloverss
  • erişkinlere değil gençlere hitap eden dizilerdir, yetişkinlere gerçekten hitap edebilen yapımlar için tabii ki de japonya'ya bakmak gerekir.

    (bkz: satoshi kon)
    (bkz: mamoru oshii)
    (bkz: shinichiro watanabe)
hesabın var mı? giriş yap