• sanırım, insanın tembelliğindeki en büyük problem.
    yapmak istediklerini ertelemesindeki en büyük etken.
    sonuca odaklanmak.
    oldu bittiye getirmek.
    her şeyi, kafada yaşayıp bitirmek.
    ne bir adım geri, ne bir adım ileri.
    kafada öyle bir düşlemek ki, sanki hayata geçirse hepsini sil baştan yaşayacak da o yorgunluğu kaldıramayacak halde olmak.
    ya da süreci görmeden, "son"a öylesine kitlenmek ki, sürecin fazlaca zahmetli olduğunu görüp, hayata geçirememek ve kendiliğinden olmasını beklemek.
    n'asolsa önemli olan sonuç ya..
    hayır, değil.
    eminim; büyük ressamlar, dünyada kalmış tek canlı olsalardı dahi, yine aynı eserlerini koyarlardı ortaya.
    müthiş sesler, dilsiz olmazlardı.
    çünkü onlar süreçte yaşadılar.
    ondan keyif aldılar.
    sonrasına, sonuna; "birileri görür mü? beğenirler mi? pohpohlanır mıyım? para eder mi?" diye endişelenmediler.
    içten gelen'i yaptılar.

    kafamda yazıp bitirdiğim bir sürü hikaye, senaryo, çektiğim bir sürü film ve ardından yaptığım bir sürü röportaj dahi var.
    evet hepsi kafamda.
    ve kayıplara rağmen, hala müthiş bir umarsızlık. ya da korkunç demeliyim.
    kaydetmek yok.
    düşüncenin bir adım ilerisi yok.
    ve bunu göze alabiliyorum da, tembel olmamayı göze alamıyorum gibi.
    pek kıymetli rahatım kaçacak da, bok yoluna gidecekmişim gibi.
    enerji sıkışması.
    patlamayı bile bile hala sıkıştırmak.
    öleceğini bile bile yaşamamak.

    "şu hayatta ne yaptın?" diye sorsalar, önlerine kafamı koyardım.
    elimde sadece bu var. buyrun; düşüncelerimle - hislerimle - hayallerimle...
    ve bu ancak bir kelle eder.
  • bursalı alternative/rock grubu.

    http://www.myspace.com/sonucband
  • son ..
  • "whether the knife falls on the melon or the melon on the knife, the melon suffers."
  • hakan sumer'in çok odullu bir kisa filmi.
  • çünkü hayat,birinin tüm kalbi ile senin yanında olduğunu bildiğinde güzelleşiyor.
  • beklentilerin ve belirsizliklerin sona ermesi durumudur.

    'şükürler olsun' şeklinde karşılanır bazen.

    kısa sürede sonuçların ortaya çıkması mutluluk kaynağıdır.
  • bir özdemir asaf şiiri:

    bütün sonuçlar hüzündür:
    sanki bir çözüm bulunmuş,
    iş bitirilmiş,
    bir adım, atılmıştır..
    bir son, görülmüştür..
    yer, yarılmış,
    bir dağ, aşılmıştır..
    biri gelmiş, kalmış,
    armağanlar, ödüller almış,
    kazanmış ve gitmiştir..
    kimi hemen unutulmuş:
    ölünmüştür.
    kimi zaman zaman anılmış:
    bir tür dönülmüştür.

    sevmeyorum sonuçları:
    içine yaşamlar gömülmüştür,
    bir problem çözülmüştür..
    bir yere varılmış,
    oraya alışılmış,
    orada kalınmıştır..
    bir gülücükle darılınmış,
    bir öpücükle barışılmıştır..
    bir deftere yaprak yaprak yazılmış;
    dolmuştur.

    sanki biri asılmış
    bir yerde bir zamanlarda
    biri yakılmış..
    ki çok yerde, zamanda
    asılmış, yakılmıştır.
    biri kurşuna dizilmiş..
    ki çok kimse, çok yerde
    kurşuna dizilmiştir.
    romanlarda yazılmıştır
    ama neden tarihlerde
    asılanlarla, yakılanlar,
    bir de
    kurşuna dizilenler de
    vurulanları vurmuş,
    yer almış, kalmışlar belleklerde,
    sonuçları itip ertelenmiş.
    yeni sonuçlar getirmiştir.

    insan bir araç değil,
    türlü sonuçlar için..
    insan
    bir sonuç ardında değil,
    bir anlam ardındadır,
    ve de hep kendince
    amaca bir aşama'dır.

    insan bir sonuç değil bence;
    sürekli bir yaşama'dır.
    kısaca:
    sonuç varsa o insan'dır.
  • şükrü erbaş'ın bütün mevsimler güz isimli kitabında yer alan, haklı serzenişi:

    şimdi ben bunca şiiri
    yazdım da ayrılıklar mı bitti.
    kim eşiğinden çıktı da dışarı
    ben yalnızım, bunaldım
    ne olur bir ses
    diye birini ünledi.
    herkes kendi yüzünün hapsinde
    gülüyor başkasının kusuruna
    lunapark aynalarında
    tükeniş kılıktan kılığa giriyor.

    şimdi ben bunca şiiri
    yazdım da ülke mi düzeldi.
    artık evlerde vuruyorlar çocukları
    babaların alkışları arasında.
    özgür dilediğini düşünmekte herkes
    ancak ışık vermeden
    yakacaksın mumunu!
    devletin bekası için
    karakollar değilse de
    dayaklar şeffaf oldu.

    şimdi ben bunca şiiri
    yazdım da yoksulluk mu bitti.
    bir kıyısız zenginliğin büyüsünde
    koca bir halk küçüldükçe küçüldü.
    bilet bacak fal
    bilet bacak fal
    iki reklam arasında bolca hayal…
    kurtardı gemisini bu siste birileri
    varılan kıyılarda eyvah
    eyvah ki deniz bitti…
  • ne kadar dönersen dön daima dünyada en uzak mesafe götündür
hesabın var mı? giriş yap