• ürün tanıtan versiyonlarına vergi geliyormuş.

    umarım vergilendirme olayı sonrasında azalarak biterler.
  • peltek olup gay gibi konuşan adamların 1-1,5 ayda elde ettikleri ünvan.
  • bu fenomenlerin ne iş yaptıklarını düşünüyorum ara sıra. yani mesela hangi sıfatla üniversitelere konuşmaya yapmaya falan gidiyorlar? fenomen bir sıfat mıdır, geçerliliği var mıdır? yaptıkları şey ele gelen, dişe dokunan bir şey midir? bana kalırsa sadettin teksoy'un canavar uzmanı olmasıyla aynı inandırıcılık ve komiklikte.

    milletin ne yazıp çizdiğiyle, kimin neye güldüğüyle pek de uğraşmaya gerek yok ama abi neden bu üniversiteler "bugün sosyal medya fenomenleriyle birlikteyiz" diye konferanslar falan düzenliyorlar yav? niye bir kamyon "fenomeni" toplayıp getiriyorlar sürekli?

    bu insanlar bu kişilere ne katacak? ne anlatıyorlar abi, kafayı yicem lan. tamamen hızlı tüketim kültürünün meyvesi olan bu kişilikler bize ne verecek? ibret mi alacağız, napacağız? bugün 2 milyon takipçisi olduğuna bakmayın, yarın sıfıra inecek. o kadar da keskin bir düşüş olacak yani, azalarak bitme de olmayacak. bir gün gelecek ve tüketiciler bunları şlak diye tükürüverecekler. hani duvara sümük atarsın da kayar ya, öyle kayıp gidecekler.

    ya ne yazıyorsanız yazın, ne tespit sıçıyorsanız sıçın. takipçileri de bunları gazlayacaksa gazlasın, favlayacaksa favlasın. yani gidin ve yalaşın, gidin ve emişin, bana ne. (nihatgençmode) ama ne işiniz var amk üniversitelerinde? bunları çağıranlar da ayrı mal, açık ve net. fenomen bir meslek erbabı mıdır? bir usta mıdır, bir yetenek midir, sanatçı mıdır? anlatacak bir hikayesi mi vardır, bir başarı öyküsü mü vardır? ne bok yemeye getiriyorsunuz oğlum bunları? hayır, geyik de değil yani. gelip orda ciddi ciddi konuşuyorlar lan.

    ellerini böyle yapıp konuşuyorlar bak: foto

    herif bir şeyler anlatıyor. ne anlattığını ne bilen var ne anlayan ama konuşuyor. kelimenin tam anlamıyla boş yapıyor. işin "zorluklarından" "engebeli yollardan" falan bahsediyor... ve millet de bunu alkışlıyor, kimse de aga bu nedir demiyor. müthiş.

    yapacağınız işi sikiyim.
  • karşılaştırmalı önem değerlendirmelerinden nefret etmekle birlikte, kendilerini tam da böyle nitelemeye hazırlandığım eşhas. şöyle ki, jonas salk diye bir adam yaşamış bu dünyamızda, kendisi ilk başarılı çocuk felci aşısını bulmuş ve patentle korumayı reddederek insanlığın hizmetine sunmuş. çocuk felci virüsü beyin sapına yerleştiğinde hasta solunum yapamadığı için şu türden demir akciğerler ile yaşatılmaya çalışılıyor, ama doğal olarak hasta kısa bir süre sonra ölüyordu. şimdi durup sayısı belirsiz, milyonlarca çocuğu ve yetişkini böylesi bir kaderden kurtaran bir adamı düşünüyorum. mesela çocuk felci yüzünden benim can dostumun bir bacağındaki kaslar gelişmemiş. bir aşıyla çözülebilecek bir şey için bir ömür koşamadığınızı düşünün. sonra da jonas salk'ın insanlığa yaptığı faydayı.

    ben önce bunu, sonra da bu saçma sapan sosyal medya fenomenlerinin orantısız egolarını düşünüyorum: bana h.r. giger tasarımlarını hatırlatan, kapkara, sağından solundan pislik ve fenalık akan devasa birer ur gibiler. insan evren ölçeğinde kendi önemsizliğini hiç mi düşünmez kardeşim? örneğin çiçek hastalığının dünyadan silinmesini sağlamış kadın analarımızın (anadolu insanının tıbba yaptığı en büyük katkıyı evet, kadın analarımız yapmıştır, tıp tarihine bakınız) yanında ehemmiyetiniz ne olabilir? bazı başarılar (!) var ki, kazanmak için harcanan emeğe değmez. hayır yani, sondan eklemeli menşınlarına cevap alma garantisi için bu kadar kasmak niye? bir liyakat ölçüsü olarak takipçi sayısından daha anlamsız bir şey olabilir mi? hay, fenomen dergisinden çıkmış kristali hala saklayan orta yaşlı kimseler kovalasın sizi. o dergi var ya, şahane bir şeydi. onda dokuzu uydurmaydı, ama olsun.
  • gerizekalı insanların takip ederek ünlü ettikleri başımıza bela olan tiplerdir. hiçbir vasıfları olmadığı gibi hayatımız boyunca göremeyeceğiz paraları kazanmaktadırlar.
  • bu tiplerin kendisine hakaret edilince vs... dava açamamasını sağlayacak bir yasa tasarısı olması gerektiğini düşünüyorum ben. bunlar sayılmamalı. çünkü bi düşünün. istesen de istemesen de bunlar hayatımızı işgal ediyor tüm kalitesizlikleriyle. çat diye videosu önüme düşüyor, bakıyorum hayatımda yüklemediğim halde sözlükte bir tiktok fenomeninin son olayı tartışılıyor. ben bu çalınan zamanım için dava açamıyorum. bunun bedelini ödeyecek biri yok hakkımı arayacağım. özetle madem ki bizi böyle beynimizden heklemeye soyunmuşsunuz, bir şeyleri feda edeceksiniz. ben de açık açık sana ve seninle ilişikli herkese sövmeliyim. bunu yasal olarak kabul etmelisin. çünkü seni ben seçmedim ama sen benim sayfama zorbalıkla, bir şekilde girebilmeye soyunmuşsun.
  • toplum içerisindeki bilinçsiz ve cahil insanları online ortamda oyalayıp eğlendirirken bir süre sonra kapitalizmin kucağına düşerek elde ettiği bu ilişkiyi ilginin ötesinde taşıyıp istismar etmek üzere ticari markalarla kurduğu çıkar ilişkisiyle bazı ürün ve hizmetleri satın almak üzere yönlendiren kimse. (bkz: komisyoncu)

    yeryüzüne zerre katkıları oldugunu düşünmemekle birlikte bunları ''kanaat önderi'' olarak nitelendirip aklını kiraya vermeyi planlayanlar varsa meslihliğimi ilan edeyim, gelsin bana da secde etsin...
  • (bkz: #98276608)
  • yeşim salkım diyor ki: "bir tarkan bile bu kadar paraları bilmezken, bu influencerlar kim de bu kadar paralar kazanıyor? influencerlik yeni moda kara para aklama müessesesidir" diyor.

    ali can yildiz yayini: https://x.com/i/spaces/1eajbgkryjoxx
hesabın var mı? giriş yap