• stadyumda sahanın tamamını gördüğün için dinlenen, toptan kaçan futbolcuları da gördüğün için oyun yavaş gelir, tv'de ise kameralar farklı açılardan sadece topa odaklı olduğu için ve topu da sürekli birbirlerine pasladıklarından hızlı gelir. tabi birde maçı anlatanın yorumu var.
  • en büyük fark; stadyumda seyredersen bunun bir 'oyun' olduğunu net bir şekilde anlarsın.

    televizyonda bunu ölüm kalım savaşı yapan gladyatör dövüşleri gibi sunarlar..
  • evde izlemenin konforu dışında stadyumda izlemenin her açıdan üstün olduğu versus. gerçeğin bir parçası olmak, orada olmak, anı yaşama duygusu, detaylar, özellikle gol...

    evdeki gol sevinci= x
    stadyumdaki gol sevinci= 5x
  • stadyumlar mabet olmuş ,

    ilk maçıma babam beni 7 yaşımdayken götürmüştü, o zamanlar passo vs yoktu ve giriş çıkış biraz sorunluydu, çocuk gözüyle o hayli gürültülü ve kavgalı geçen altay -fenerbahçe maçından sonra futboldan soğudum ve bir daha türkiye'de hiç maça gitmedim, sadece birkaç sefer yurt dışı maçlarına gitmişliğim vardır, onlar da hep şirket organizasyonları ile..

    oğlum 12 yaşına gelince ısrar etmeye başladı, dayanamadım, passo çıkartarak bu yıl gitmeye başladık oğlumla, 5 -6 maça gittik beraber.

    stadyumda maça gitmek neredeyse tüm gününü planlamanı gerektirir, bu da seni maça iyice hazırlar, stada yaklaşırken etrafta artan kalabalık, içeriden gelen gürültü ve stadın etrafa yaydığı enerji sizi iyice içine çeker, polis kontrolleri vs. ardından stat arkasındaki karanlık koridorlara girersin, dışarıdan duyulan ses nispeten azalmıştır, ama koridorun ilerisinde tribün girişlerinden hala ses duyulur, ister istemez sese yönelirsin, yaklaştıkça ses artar, beyaz parlak bir ışık görürsün, o parlak ışık yıllardır duyduğun "ölüm anında görülen ışık " gibidir, çok benzer, şaşırırsın, "allahım sana geliyorum " misali bir his ile girişe yönelir ışığın içine girersin, tribüne ulaştığında ise sahanın yeşili, seyircinin coşkusu ve stadın bembeyaz ışıklarla görkemli yapısı seni içine almıştır, artık o sen değilsin, sen bir bütünün parçasısın... stadyum adeta bir mabet gibidir. stadyumlar mabet olmuş .
  • bi taraftan radyo açmıştım stadda izlerken. radyo yayını 10-12 saniye kadar geç geldiği için futbol spikeri gibi olmadı ama kıyaslama şansım oldu. çok heyecanlı olduğunu söyleyemem. vatandaş ceza sahasına girmeden şut atıyor, çıplak gözle daha vururken belli kaleyi tutmayacağı. radyoda pozisyonu öyle bir anlatıyor ki sanarsın bayern sağlı sollu dizilmiş organize atak yapıyor; şut da şahane.. halbuki dağlara taşlara vurmuş adam.

    bir de tv'de paslar playstation gibi tıkır tıkır hedefine gidiyor ama nedense stadda izleyince oyun daha yavaş, çalım neredeyse imkansız gibi görünüyor. zaten görüş açın, ideal yükseklik ve yakınlıkta olmadığı sürece berbat.
  • evlenene kadar hiç stadda maç izlememiştim ve eşim evlendikten sonra bikaç kere sen de gel dedi iyi dedim gittim.baktım hoşuma gidiyo bu sefer ben basladim beni de gotur diye.artik kombinem var hicbir maci kacirmiyorum.evet televizyonda her pozisyonu daha net goruyosun ama stad her turlu daha zevkli ve heyecanli.bide gol atinca kalabalikla birlikte o mutlulugu yasamak her zaman daha guzel.
  • stadyumda izlerken özellikle "gollerin tekrarını içten içe beklediğiniz o an" bu versustaki en önemli farklardan biridir.
  • tabiki stadyumda izlemek daha güzel. hele gol olunca,tv de izlediğini sanıp golü tekrar göstermesini beklemek paha biçilemez:)
  • tv'den izlemek kesinlikle daha stresli.. statyumda, oyunun dar bir kesitini değil tamamını gördüğün için pozisyonun devamını tahmin edebiliyorsun . bir de statyumlarda çevrede manyak çok oluyor, onlara bakıp eğlenince stres kalmıyor.. statyumda ayrıca kıracak tv filan da yok..
  • stadyumda top daha yavaş gelir göze tvye göre.
hesabın var mı? giriş yap