• bu tür eğlencelik filmleri, "skripti çok zayıf, derinlik yok" tarzı eleştiriler kasmak için izleyen bir denyo değilseniz, oldukça keyif alabileceğiniz bir film olmuş. step up zaten genel olarak dans ve müzik üzerine kurulu çerezlik bir seri. o yüzden filme dayalı beklentinizin, müzik dinleyip yeni dans kareografileri görmenin ötesine geçmemesi lazım. bu şekilde izlerseniz gayet eğlenceli işte. tabii bence serinin en iyi filmi değil. ilk film en kötüsüydü. ikinci film, robert hoffman'ın dans yeteneği sayesinde serinin zirve yaptığı nokta oldu, bu film de ikinciye yakın bir eğlence düzeyinde. hatta mümkünse sinemada izleyin. 3d olduğundan falan değil, müzikleri gümbür gümbür dinleyebilmek için. bu arada sharni vinson da briana evigan'dan sonra son derece iyi bir tercih olmuş.
  • serinin ilk iki filminde olduğu gibi yine özellikle final dansları ile izleme keyfine doruk yaptıracak seyirlik...
  • muzzam bir yapım. filmde rol alan bütün dansçılar, gerçekten teypten doğmalar. kimileri dansı sonradan öğrenir; fakat bu adamlar, dans etmek için dünyaya gelmişler. dansın evrensel dilini bu filmde görebilirsiniz. uzakdoğu'dan, güney amerika'dan, afrika'dan veya avrupa'dan... dünyanın en iyi dansçıları bu filmde toplanmış. dans koreografileri, soundtrack'ler, kıyafetler... hepsi harikaydı. bilinçli olarak ve bir amaca ulaşmak için bestelenmişti tüm bu şeyler. bu arada chadd smith'in canlandırdığı vladd karakteri olağanüstüydü. robot dansını, alışılmışın dışında bir performansla sergiledi. hayran oldum.

    --- spoiler ---

    moose'nin, msa grubunu takdim ederken ekibin yaptığı slow motion tarzı hareketler takdire şayandı.

    --- spoiler ---
  • step up 2 ye göre bi adım geri kalmış gibi.. bilmiyorum belkide yaşlanıyorumdur amma velakin ki orda daha çok arka plan vardı çalışmalar falan, arada dönen muhabbet.. ama tabi ki görsel açıdan bu daha önde.. sinemada izledikten sonra eve gelip birde bağıra çağıra tekrar izlenesidir.. bi ara salonda cidden alkışlamamak için zor tuttum kendimi..
  • step up serisinin ortak özellikleri bu filmde de vardır: uzun boylu, kaslı ve az dansçı beyaz esas oğlan ile ondan biraz daha kısa, daha iyi dansçı, uzun kumral saçlı beyaz esas kız. ve çevrelerinde çeşitli ırk ve boyutlardan çok daha aşmış yetenekli bir sürü dansçı. bir dans filminde olması gereken her şey var. (zevkli dans sahnelerine bahane yaratan klişe senaryo da buna dahil) serinin tıpkı rocky gibi yeni örneklerle devam etmesini umut ediyoruz.

    --- spoiler ---

    dansın başka tarzlarına da yer verilmiş olması takdire şayan: maskelerle gidilen klas ortamdaki tango sahnesi ile tribute amaçlı i won't dance mesela.

    alyson stoner'ın filmin büyük bölümünde sanki dansla hiç alakası yokmuş gibi takılması alkışlık.

    verilmeye çalışılan mesajlar maalesef göze çok batıyor evet, rahatsız olmasak da tespit etmeden duramıyoruz: bizim pirates ekibinin düşman samurai ekibine nazaran nasıl da daha renkli, kalabalık, ırk-dil-cinsiyet çeşitliliği içerdiğine dikkat! ayrıca yine onlar görece daha disiplinli ve bir örnek takılıyor olsa da bizimkilerin her bireyin kendi özelliğiyle öne çıktığı serbest ve "karma" tarzı hep daha fazla prim yapıyor. bu da bana rocky 4'teki abd-rusya bakış açısını hatırlattı ki finaldeki dünya şampiyonasında amerikan bayrakları bunun için sallandı gibi geldi.

    final battle'da güney kore, almanya hatırladığım ülkelerdendi ama biraz zaman ayırıp onlardan da örnekler görseydik ya, yapımcılar duysun sesimizi, step up 4'te böyle bir çeşitlilik görmek isteriz, amerikan propagandasına çanak tutmamayı başarabileceklerse şayet.

    masrafların büyük kısmını nike sponsorluğuyla hallettiklerini düşünmeden edemiyoruz, zira film aynı zamanda uzun metrajlı bir nike reklamı.

    --- spoiler ---

    bu tarzı sevenlerin flashdance, fame, grease'i de sevmiş olduklarını tahmin etmek güç değil ve aynı kitleye, film değil ama gerçek hayattan takip etmekten zevk duyacakları bir aktivite olarak http://www.redbullbcone.com/ tavsiye edilebilir. red bull'un sponsorluğunda düzenlenen dünya şampiyonalarının bir de harika belgeseli olup, 2009'daki istanbul film festivalinde yer almıştır.
  • ilk ikisini izlemedigim serinin ücüncüsü.
    sinemada degil evde izledim, sirf müzikleri ve danslari daha keyifli dinleyebilmek ve izleyebilmek icin sinemayi tercih ederdim ama olmadi. senaryosuna bisey diyemicem, gercekten tirt, hatta esas oglan olmasa olurmus, adamin dansin d'sinden haberi yokmus gibi bi izlenim birakti. ama moose bi o kadar muhtesemdi, onun sahnelerini zor bekledim. tüm danslari keyifle izledim. hatta tüm battleleri kazanacaklarini bildigim halde, sonuncusundan sonra önce onlar kadar sevindim, alkisladim, calan müzikle kalkip dans ettim ve bir zafer purosu yaktim * ve sonra oturup hayatima küfrettim.
  • az önce izlediğim güzel dans filmi. serinin en iyisi olan ikinci filmle biraz kıyas yapmak gerekirse: step up 2'ye göre daha iyi görsel çeşitlilik sağlanmış ancak bence müzikleri o kadar güzel değildi. ikinci filmdeki müzikler kesinlikle olağanüstüydü. çok farklı tarzlarda dansların gösterilmesi çeşitlilik ve seyirciyi ekrana bağlama açısından çok güzel olmuş. ama koreografiler sanki ikinci filmden biraz daha basitti. gerçi dikkatimi çeken olay bu filmde dans sahnelerini kesmeden tek seferde çekmişler sanki ve o yüzden aşırı zor hareketler kullanmamayı tercih etmişler ki bence bu daha iyi olmuş. çünkü sahnelerin kesilmesiyle özellikle ikinci filmin final sahnesinde bariz hatalar oluşmuştu. böylece bunun önüne geçmişler. senaryo üzerine de çok fazla şey söylemeye gerek yok. zaten bu filmi izleyecekseniz danslardan zevk almak için izlersiniz. ben de böyle yaptım ve çok da keyif aldım. bu arada ikinci filmin oyuncularından kimilerini tekrar görmek güzeldi. ama latin güzeli missy'ye sadece bir sahnede yer vermeleri ağıza çalınmış bir parmak bal gibiydi.**
  • pazar günü keyif amaçlı izlenebilecek güzel bir yapımdır. serinin ilk iki filminde olduğunda konudan ziyade içerisinde dans figürlerı ile mest etmiştir.
  • yönetmenliğini serinin ikinci filmi step up 2 the streets'i de yönetmiş olan jon m. chu'un yaptığı 2010 yapımı step up 3d ilk iki filmin biraz gölgesinde kalıyor. filmi yapanların karşımıza zaten muhteşem başyapıt çıkarmak gibi bir dertleri yok bu malum. haliyle bizim beklentimiz de zaten bu değil fakat ilk iki film hangi klişeyi nerede kullanması gerektiğini ve bunu uygularken mümkün mertebe iyi kareografilerden oluşmuş danslarla birlikte sağlam bir soundtrack nasıl ortaya kayabilirim bunun derdine düşmüştü ve umduğunu gişede ve seyircide layıkıyla bulmuştu.

    step up 3d ise kendini dramatik yönden fazla ciddiye alıyor ve klişe üstü klişe durumlarda seyircisini koltukta bir o yana bir bu yana döndürerek danslar nerede, müzikler nerede dedirtiyor.

    onun haricinde kesinlikle izlemesi son derece keyifli, moose'un bizzat başrole yerleştiği eğlenceli bir film.

    filmde tabii ki en çok sevdiğim kısımlar; finalde müthiş bir kareografi ve görsellikle bezeli kalabalık dans sahneleri ve moose ile camille'in frank sinatra'nın i won't dance şarkısı eşliğinde tek plan çekilmiş nostaljik dans sahneleriydi.
  • serinin ilk filminde tyler'ın koruyucu ailesinin bakımını üstlendiği çocuklardan biri olan camille'in bu filmde moose'la birlikte yeniden ortaya çıkışı serinin tamamen birbirinden bağımsızmış gibi görünen filmleri arasında bağ kurması açışından hoş bir ayrıntı olmuştur. ilk filmde küçük bir kız olan camille'i canlandıran oyuncu daha sonra bu filmde ve 5.filmde moose ile ortaya çıkmıştır. bendenizin ise yıllllaaaar sonra yahu şu ilk film nasıldı bir bakıp hatırlayayım dediğimde tesadüfen fark edip enaaaaa bu camille o camille ya la dediği ayrıntıdır.
hesabın var mı? giriş yap