• şimdi hz. adem'e literally (:)) yazılı sayfa indiğini kasdedip kasdetmediğini merak ettiğim sahih hadisler var. * şimdi hz. adem'in ilk insan (homo sapienslerin ilki misal) olduğuna inanma durumunda, yazının da şimdiki bilinen emarelere göre yaklaşık, en az birkaç yüzbin yıl daha eski bir icat veya imkan olduğunu kabul etmek zorunda kalıyoruz, bilinen en eski yazılar ki onlar da piktograma dayalı, ilkel, resim yazı sistemleri, alfabeleri, 5, bilemedin 6 bin yıl öncesine gidiyor.

    şimdi yazı öyle, sayfa kelimesi de taş tableti ima etmiyorsa kağıdın da kullanımını ilk insana götürüyoruz demektir, bence açıklanması gereken mevzular var.
  • "sahâif" ile aynı anlamda kullanılarak "sayfalar" demektir, fakat bununla birlikte bazı peygamberlere gelen ve ilahi emirleri bildiren küçük kitapçık anlamı da taşır.
  • yazının bulunmasından önce adem'e 10 tane gönderildiği iddia edilerek beni benden alan kavram. he sayfa olarak değil de mp3 olarak falan inmişse o zaman olur tabi...
  • sayfa demektir. sahife olarak da yazıldığı görülmüştür.
    sahafların çarşısı bile mevcuttur
    (bkz: sahaf)
  • (bkz: sayfa)
    (bkz: sahifa), sahif, sahaf
  • sayfa(sahife) kelimesinin çoğulu.
    ebu zer tarafından nakledilen zayıf bir hadise göre bir kaç peygambere o zamanın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde verilmiş sayfalardan bahseder. insanlık açısından şu an elimizde hiç birinden eser yoktur.
    bu sahifelerin büyüğü bilindiği üzre kitaplardır.
  • kur’an’da suhuf kelimesi önceki peygamberlere allah tarafından gönderilen kutsal metinleri (tâhâ 20/133; en-necm 53/36-37; el-a‘lâ 87/18-19), kur’an’ın kendisini (abese 80/13; el-beyyine 98/2-3) ve insanların amellerinin ilâhî kayıtlarını (et-tekvîr 81/10) ifade etmek için kullanılmıştır. önceki peygamberlere indirilen kutsal metinler “ilk sahîfeler” (tâhâ 20/133; el-a‘lâ 87/18) veya “ibrâhim ve mûsâ’nın suhufu” (en-necm 53/36-37; el-a‘lâ 87/19) diye isimlendirilmiştir. kur’an’da geçen zübür kelimesi (âl-i imrân 3/184; eş-şuarâ 26/196; fâtır 35/25) “kitap” mânasındaki zebûrun çoğulu olup suhuf ile aynı anlamdadır. ancak zebûr kelimesinin hz. dâvûd’a indirilen kitabın ismi olarak kullanımı yaygınlık kazanmıştır (lisânü’l-?arab, “zbr” md.). kaynaklarda yer alan ve zayıf olduğu kabul edilen bir rivayette ebû zer el-gıfârî’nin allah’ın resullerine kaç kitap gönderdiği sorusuna hz. peygamber 104 cevabını vermiş, bunlardan on sahîfenin âdem’e, elli sahîfenin şît’e, otuz sahîfenin idrîs’e, on sahîfenin ibrâhim’e verildiğini, ayrıca tevrat, incil, zebûr ve kur’an’ın indirildiğini belirtmiştir (taberî, târî?, ı, 312-313; zemahşerî, vı, 360). ibn hazm tevrat, zebûr ve incil’in ibrânîce, hz. ibrâhim’e indirilen suhufun süryânîce olduğunu söyler.

    kaynak: tdv islam ansiklopedisi
  • kelime olarak sayfanın çoğuludur.

    dindeki yerine gelirsek; kitap (kuranı kerim, incil, tevrat, zebur) ehli dinler dışında, allah’ın sayfalar olarak yolladığı vahiylere denmektedir.

    hz. adem’e 10 suhuf
    hz. şit’e 50 suhuf
    hz. idris,e 30 suhuf
    hz. ibrahim’e 10 suhuf indirilmiştir.
hesabın var mı? giriş yap