sünmek
-
eşofmanınız süner, ama siz sündükten sonra.
-
-
böyle teyzeler amcalar çocukların yanaklarını sıkarak sever ya, illa ki onların yanında "yeter sündürdün kızanın yanaklarını" diyen bir kurtarıcı melek bulunur.
sünmek lafının bende uyandırdığı çağrışım budur. hırkanın, kazağın kolu süner. donun, pijamanın lastikleri süner. ama bu fiili di'li geçmiş zaman kipinde çekince ağzın aldığı şekil, o ses, o söyleyiş tarzı komiktir. sündü. kazağımın kolu sündü. asdfgdfssa gülesim geliyo lan. herhangi birini 333 derken fotoğraf çeksem bu kadar gülmem.
hani düşündüm de, bu "sünmek" fiilini karşılayabilecek bir kelime ne olsa diye, "uzamış" "esnemiş" "eprimiş" "eskimiş"... hiçbiri sünmek fiilinin verdiği hissiyatı, tam karşılığı doldurmuyor. -
tum hareket yetenegini kaybetmek. uyuklamayi gorev edinmek. hicbir sey icin cabalayamamak. sunepe olmak.
-
kumaş, triko ve benzerlerinin yanlış yıkama sonucu deforme olması
-
çok çekiştirilen şeyler bir süre sonra sünmeye mahkumlardır.
(bkz: ironi içeren entrylerin yeşil yazılması) -
tdk'ye göre:
1 . esnekliğini yitirerek gevşemek:
"bu kumaş kolay kolay sünmez."- .
2 . kopmadan uzamak, gerilmek. -
alttan almak manasina da gelebilen kelime.
-
sünmek. (bkz: pörsümek)
-
(bkz: sündürmek)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap