• almanya'daki türklerle karşılatırılması abestir. almanya'da bir türk olarak kuracağınız her türlü işletme denetime tabidir. verginizi verirsiniz. kayıt altındasınızdır. bu adamların kayıt altında üretim ve ticaret yaptığına, vergi verdiğine filan inanıyorsanız o zaman bilemem.
  • şu saatten sonra umurumda değil. açsınlar gürcistan, iran, ırak sınırlsarını da. olmadı afrikaya gemi de gönderelim gelmek isteyen müslüman kardeşlerimiz varsa mahrum kalmasın.

    insan psikolojisidir, çamurlu bi yerdeyseniz, çamur bulaşmasın diye dikkat edersiniz. ama bir defa çamura düşerseniz, belki yüzde 60 ınıza çamur bulaşmamıştır ama koyam götüne amk moduna girersiniz.

    edit:imla
  • millet o kadar dolu ki suriye politikasına karşı bırak suriyeliyi arapça konuşan kim olursa insanda bir gariplik oluşuyor.

    ben asıl bundan 10-20 yıl sonrası için endişeliyim. adamlar büyük şehirlerin varoşlarında kendilerine ait banliyö bile kurarlar. ülke ülke değik muz cumhuriyeti mnskm.
  • #78647719 nolu giride bahsedilenlere benim de dikkat ettiğim ve kesinlikle haklı bulduğum durumdur.

    izmir’in bir ilçesinde de mahallede açılan suriyelilerin çalıştırdığı bakkalda ne kadar arap menşeili firma varsa dükkana doldurulmuştu.

    ben de özellikle dikkat ettim, neredeyse hepsi bilmediğimiz markalar. envai çeşit hem de. atıştırmalığından içeceğine, temizlik malzemesine kadar hepsinin üzerine arapça yazılar var.

    yerli ve milli diye diye ülkeyi ithalat cenneti hâline getirdiniz, elin suriyelisi kalkıp ülkemize geliyor, yine arap malı kullanıp satıyor.

    vergi verip vermediği belli değil, hangi ürünü nereden tedarik edip sattığı belli değil, kontrol eden var mı yok mu belli değil.

    adamlar bahsedilenler gibi kendilerine birer komün kurmuşlar, aralarında para çeviriyorlar.
  • bugün öğretim görevlisi bir arkadaşla bahsi geçti bu durumun. ürünleri vergi ödemeden aldıkları için, satarken de yarı fiyatına yakın satıyorlar. devletin bu durumdan bir kazancı yok ama zaten devletin vergi gibi bir beklentisi de yok. amaç ülkeyi araplaştırıp daha sonra amerika ve israilin kucağına atmak olduğu için özellikle desteklenen bir durum. türklerin gidip bunların işyerlerinden alışveriş yapmayacaklarını bildikleri için denetleme şu aşamada beklemeyin. iyice yayılıp, büyük zincir haline geldiklerinde ve beyaz yakalılar da alışverişe başladıktan sonra, şuan normalde yapılanlar gibi bir denetleme yapılabilir tabi oluşturacakları kurtarılmış bölgelere girilebilirse. zaten bu gidişle çok değil 5 sene sonra devlet bize bahmiyir bağrışlarını duyarsınız.

    sözlük ergenlerinin aklı yetmez ama zamanında özal'ın ırak'lı peşmergelerle yaptığını, recep suriyeli araplar ile yapıyor.

    recep, turgut'un icraatından 25 sene sonra diyarbakır'da megri megri söyledi. bilal oğlan olmaz ama artık berat mı olur yoksa burak mı olur bilmem, bu defa 25 seneye kalmadan hatay'da yalelli söyler.

    türkler mi? türkleri takan yok, en türkçü geçinen parti bile arap putlarının peşine düşmüş, bu nedenle takma kafana kardeşim herkes halinden memnun, sen de ömer seyfettin'in herkesin içtiği su hikayesini oku ve bir yudumcuk da olsa bul buluştur ve o sudan iç. zaten mevsimsiz yağan bu kadar yağmurun başka açıklaması olamaz.

    bu arada ekleyeyim; hükümet tarafından suriyelilere verilen imtiyazları yetersiz buluyorum ve destekçicisi olan özel sektör girişimcisi sözlükten de çaylak sınırına takılmadan toplu suriyeli yazar alımı ve arapça harf desteği istiyorum. belki baş edemediğimiz aktrollerin hakkından bunlar gelebilir, baksana taksiciler ağlamaya başlamış bile. (bkz: ağlama melis)

    not: rica ederim ülke zaten amerika ve israil'in kucağında diye gelmeyin. bunu bende biliyorum, sadece henüz d.şşakları dışarda.
  • bize ne amk, memleket mutlu, 16 yıldır aynı adamlar iktidarda, son seçimde de kazandılar, bitti, gitti.
  • "ne yapsın lan bu adamlar size yaranabilmek için?" diyenler için söylüyorum;
    kendi ülkelerine defolup gidebilirler mesela?
    nasıl fikir ama.
  • istediklerini yapsınlar, her toplum hak ettiği şekilde yaşar.
  • türkiye devletinin fiili olarak yaşadığını zanneden yazar şaşkınlığı. olur öyle, başlarda ben de böyleydim. ama allah'a emanet gittiğimizi fark edince alışıyorsun. türkiye'de bir devlet ve hükümet yok, sadece kendine başkan diyen bir belediye başkanı var artık. ülkeyi belediye başkanı kafasıyla yönetmeye çalıştığı için türkiye cumhuriyeti'nin hem demografisine, hem ekonomisine, hem eğitim sistemine, hem ordusuna hem yönetim sistemine... aklınıza gelebilecek her şeye ama her şeye tecavüz etmiş durumda. sadece yol-köprü-hastahane yapıyor, e dedik ya belediye başkanı diye... belediye başkanının işi ne?
    bekleyin... doğu anadolu'nun kürdistan, doğu akdeniz ve bir kısım güneydoğu illerinin suriyeli eyaleti olacağını da göreceksiniz. istanbul, izmir, bursa, ankara gibi şehirler mi? hayır türk değil, oralar da kozmopolit illerimiz olacak. zirveye varacak suç oranlarını söylemiyorum bile. distopyaların vücut bulmuş hâline çevriliyor ülkemiz ve biz bunu izliyoruz elimiz kolumuz bağlı, çünkü demokrasi var yersen. bunca şeyin getireceği sosyolojik travmaların etkisini de yüzyıllarca üzerimizden atamayacağız toplum olarak. ufukta kara kara bulutlar var, güneşe dair umutlar da her geçen yıl azalıyor.
  • arkadasim sen bursa demissin ama bursa ne demis?

    recep tayyip erdoğan : % 55,48
    muharrem ince : % 31,47
    meral akşener : % 8,26

    milli iradenin karsisinda bize susmak duser.
hesabın var mı? giriş yap