• en büyük destek, köstek olmamak. tarım ve hayvancılığa destek yerine köstek olan bir sistem söz konusu olduğu için ilerleyemiyoruz. aracıyı, tefeciyi, ithalatçıyı engelleyecek düzenlemeler yaparak, yani üretimi sermayeye yem etmeyerek başlamak lazım kanımca.
    ilk yapılması gereken, meraları ıslah edip kooperatifleşmeyi teşvik etmek. sanayi ölçekli üretim istiyorsan, küçük üreticiye küçük olanaklarla bu işi yıkarak çözüm elde etmeye çalışmayacaksın.
  • çocukluğum köyde geçti ve dolayısı ile çay fındık ve benzeri işlerde çalıştım. işlerin zorluğundan şikayet etmezdim ama eş dost kolu komşu, " bak ! ne kadar zor işler! oku , oku da bu işlerlerden kurtul, sefil olma buralarda. " şeklinde telkinlerde bulunurdu. bu şartlandırma ve telkinler köylerin boşalarak büyük şehirlere göç etmesine neden oldu. evet köylerimiz boş, yaş ortalaması yüksek. 30 yıl sonra köy ve köylü kavramı sanıyorum büyük ölçüde lüks konutların yapıldığı projelerde anılacak.
  • herkes bir bihter olup kendisine behlül aradığı için. istanbul hayatında kokmuş metrobüs ile ayda 2500 lira maaş mı yoksa köy hayatında ayda 4000 lira maaş mı sorusuna bir cevap verin bakalım.
  • kendi kendime çok sorduğum bir sorudur. ankara'da yaşamam itibariyle tüm bakanlıklar etrafımda. en çok bina ve memuru olan ise gıda tarım ve hayvancılık bakanlığı. e bu kadar insan burada çalışıyorsa neden tarım bu halde.

    en son bir gün dedim ki ben bu soruyu iyisi mi tarım bakanı *na sorayım. hemen ayarladım bir toplantı, geldi. (ciddiyim)

    dedim ki: sayın bakanım, 70 milyonluk ülkeyiz, günde kişi başına bir ekmek tükettiğimizi varsayarsak, günde 70 milyon ekmek için ne kadar un, o miktar un için ne kadar buğday, o kadar buğday için kaç hektar arazi....
    demeye kalmadı, bakan sözümü kesti... dedi ben anladım sizin sorunuzu, arkadaşlar o konu üzerinde çalışıyor.

    olayın üstünden 5 sene geçti. çalışmanın da en ufak belirtisi yok, bakan'dan da iz kalmadı.

    hülasa, ülkede temel ihtiyaçlar için ne kadar kaynağa ihtiyacımız olduğu konusunda bir bilgimiz olmadığından, bunu ilgili bakan'ın bile bilmemesinden sebeple, bir arpa boyu yol alamıyoruz.

    mezkur bakan'ın bir ifadesi olduğu iddia ediliyor. tarımı çiftçinin eline bırakamayız buyurmuş. haklı. ya bunun planlamasını devlet yapacak, yahut tamamen özele verilip işletilecek. her iki halde de toprak yasası radikal şekilde değişmeli ki sonuç alınsın. an itibariyle yapılan değişiklik iyi ama yetersiz.

    ana amaç ülkedeki tarım alanını, toprağın verim ve mineral yapısını gözetip maksimum verimde işlemek olmalı. devlet yahut özel sektör ziraatçileri nezaretinde, mazot ve gübrede icabında sübvansiyon uygulanarak fiyat ayarlaması yapılmalı.

    bu nasıl yapılır? eğer halk kalkıp "ben maaşımla 2400 ekmek veya 41 kilo et alabilirken şimdi sadece 39 kilo alabiliyorum" diye baskı yaparsa olur. var mı yapan? koyun yetiştirmede bir numarayız vesselam.
  • tek ve yegane sebebi; soru başlığa cevap entrynin uçurulma sebebi olduğu kadim zamanlardan beri tarım ve hayvancılık diye iki ayrı kavram olmadığını, hayvancılığın bir tarımsal faaliyet olduğunu ve tarım kavramının bitkisel ve hayvansal üretim faaliyetlerinden oluştuğunu unutmamızdır.

    daha ne ile uğraştığını, sürekli saçma sapan üretim ve destek modelleri geliştirmeye çalıştığın sistemi tanımamanın sonucudur.
  • aaaa biyerlerde ilerliyor muyuz diye umutlandıran başlık.
  • onca sığırın arasındayken halbuki..

    çünkü bizim tarım politikamız yok. çünkü topraklarımız verimsiz. evet verimsiz, 3 tarafımız denizlerle çevrili ama toprağımız verimsiz neden çünkü tarımı bile çevreye doğaya zarar verecek şekilde yapıyoruz intansif ve sistemik olmak yerine. çünkü kendi kendimize sulak ve tarım yaptığımız arazilerin %50sini son 30 yılda kuruttuk. çünkü tarımda o kadar rant yok, sıcak para akışı çok hızlı değil, finansal akışlardan besleniyor ekonomimiz, yabancı sermayeden, dış kaynaklardan. çünkü bizim tarım ürünlerimizin katma değerini artıracak sanayimiz de yok. biz ancak onları ham madde olarak ihraç edebiliriz. çünkü biz kendi kendimize yetecek politikalar üretemiyoruz. çünkü birileri zaten yapıyor, ne gerek var ki, onları satın almak daha kolay. tembeliz çünkü. çiftçiyi, köylüyü zaten bitirdik çok şükür. çünkü çünkü çünkü... o kadar nedeni var ki. bizim 1930lardaki devletçi politikalardan sonra doğru düzgün tarım ve endüstri politikamız bile olmadı. nasıl ilerleyelim ki?
  • uc nesil onceden koylu olmsyan insan sayisi cok az. bu insanlarin coguda turkiye de yasamiyor. degisim programiyla almanyadan bir arkadas gelmisti. bavyerada saglam bi okuldaydi ama koyde yasiyorlardi. burada koy deyince yolu egitim olanagi olmayan yerler beliriyor. ver imkanlari gor bakalim koyden kasabadan kimse göçüyor mu
  • bircok nedeni var ilerleyemeyisimizin.

    halk ve ciftci hayvancilik konusunda bilincsiz , insanlarin yaptiklari isleri buyutmek gibi bir kaygisi yok genellikle bu durum da ilerleme olmamasinin asil sebeplerinden birisi.

    verilen destekler insanlara dogru anlatilmiyor belki destek bile verilmiyor veriliyorsa bile ciftciler alamiyor . hayvancilik konusu sadece köylü insanin bir ugrasiymis gibi bir algi var genclerde ve yabancilar bu alana halbuki gununuz gereklerini takip edip insanlara tesislesme imkani verecek yapilasmanin nasil olmasi gerektigini anlatan bir yol gosterici olsa cok farkli olabilir ama suan yok ve insanlar bezdi artik kacmaya calisiyorlar hayvanciliktan.

    bir ornek vereyim ciftci bir ailenin cocuyum sadece ailemin 700 kucukbas hayvani oldugu zamanlar olmus fakat suan ayni köyde toplasan 100 tane kucuk bas hayvan yok bu durumda kacisin bir simgesi.

    makinelesme ise luks gibi gorunuyor ciftci ot bicme makinesi alip birde balya makinesi alip isini kolaylastirip zaman kazanmak yerine otu tirpanla kendisi bicip sonrada otu istiflemeye calisiyor buda hem bedenen yoruyor hemnde zaman kaybettiriyor , devlet tarim araclari hususunda ciftciyd yardimci olup bunun onune gecebilir ogretici programlara katilim sarti kosularak.

    son olarak mazot fiyati , ona pek bisey yazmayacagim denizde sefa surerken alinmayan vergi tarlada alnindan neredeyse kan damlayacak ciftciden aliniyor buda külfet
  • tarım devlet politikası olmalı, yani mesela yem mi pahalı devlet yem üretmeli, nasıl mı? onca ziraat fakültesi neddn kuruldu? hayvancılık mı kötü? devletin ziraat fakülteleri bu işe de el atmalı.
hesabın var mı? giriş yap