• tek amacı evlenip çocuk doğurmak olan kadına göre yine bir şeyleri başarmış olan kadındır.
    hakkında kurulacak cümleler, deyimleri * sıralamaktan öteye gidemeyecektir: "hadi yine iyisin bak beterin beteri vardır"

    zöge: ulan aslında iyi bi şey söylemiştim de neeeeyse.
  • tek başarısı o doğurulan çocuk olmak olan sözlükçüler tarafından eleştirilen güzel kadın, anne.
  • "başarı" tanımı farklı olan kişilerce eleştirilir.

    başarı nedir?
    yüzbinlerce askere kumanda ederek bir savaş kazanmak mı? kansere çözüm bulmak mı? tek bir sözü ile her şeyinden vazgeçecek bir topluluğun lideri olmak mı? microsoft'u kurmuş olmak mı? orta dünya'yı hayal edip tüm dünyada milyonlarca insan için bir çığır açmak mı? aya giden ilk insan olmak mı? kırmızı hapı* seçmek mi? bir topun peşinden koşan 22 adamdan biri olup herkese kendini izletmek mi?

    tabii ki, başka hiç kimsenin yapmadığı, yapamadığı, hayal bile etmediği şeyleri yapmak ve verilen bu örneklerdeki gibi kitleleri bu başarı öyküsüne dahil etmek çok özel ve önemli. ancak dünya tarihinde bu düzeyde başarılara imza atmış kaç insan var?

    daha sıradan işleri yaparak da başarılı olabilir insanlar. başkalarının da yaptığı işi yaparak, hatta kendisi yerine başkası yapsa sonuçta hiç bir değişiklik olmayacak işleri yaparak da başarılı olabilir kişi. "evlenmek ve çocuk doğurmak" dışarıdan baktığımızda gayet standart görünen fiiller değil mi? sanki doğuştan default olarak verilen özellikler gibi bir kadın için.. "madem doğuştan geliyor bu özellik, 'başarı' diye nasıl lanse dersiniz?!"

    her bir insan kendi yaşadığı koşulları bilir ve ona göre yapar değerlendirmesini; empati beklersek, daha çok bekleriz. çocuk doğururken yaşadığı fiziki acıyı başka hiç bir konumda yaşamayan bir insan için, dünyanın en büyük acısı o doğumdur; bunu tuhaf karşılamak, o insanı bu algılayışı sebebiyle kınamak, dalga geçmek ne saçma değil mi? ve bundan hoşlanalım ya da nefret edelim, insanların çok büyük bir bölümü kendini önemli ve değerli hissetmek ister ve kişiliği, terbiyesi buna uygunsa da bunu "benim şöyle kocam var, böyle çocuğum var" diye dile getirmekte beis görmez...
  • adamın dibidir dibi. tabii mana karışması oldu ama o anadır bi' kere. o kadar yavşağın arasından belki de en adam gibisini seçmiştir, çocuğunu yapmış vatana millete hayırlı bir evlat yetiştirmenin haklı gururunu yaşıyordur.

    anlamadığım bu insanları eleştiren kısım. sana ne yarrağım? insanların idealleri illa atomu parçalamak mı olmalı yani? tarihte bi' sürü kadın ve erkek bilim insanı var evlilikleri bok yoluna gitmiş. tamam insan neyle mutlu olmak istiyorsa olsun ama evine bakma, çocuk yapma, ondan sonra "evlilik çok rererö yea", oldu! sen bütün ömrünü laboratuvarda geçir, aile kurma sonra aile kurup mutlu olan, bununla yetinip hayattan haz alan insanları aşağıla. yok ya!

    aşın artık bunları aşın. yok futbol izleyen mal, yok sadece evlenip doğuran mal... şu içine sıçtığımın hayatında birine zarar vermeden mutlu olabilmiş insandır en başarılı insan.
    (bkz: gaza gelmek)
  • bir sirkette yukseleyim, kariyer yapayim derken yasi gecen, facebookunu kedilerle ve baskalarinin cocuklariyla dolduran evde kalmis 30 kusur yasinda teyzelerin arch nemesisi.
  • tebrik edilesi bir arkadaşımızdır. benim tek başarım damacanadan bardağa taşırmadan su doldurabilmek.
  • anneannemdir. cok da iyi yapmistir. kendi 4 cocugunu buyutup, birde onlarin cocuklarina bakmistir, hatta oyle verici oyle inanilmaz bakmistir ki bunu kimse yapmaz.

    benim ailem cocuk konusunda biraz fazla hassastir hatta anormaldir.

    annem calismak zorunda oldugu icin beni anneannem buyuttu.
    o zamanlar anneannem osmanbey'de oturuyor biz de levent'teyiz, evde ikiz dayilarim, dedem, anneannemin annesi ve iki de kanis kopek var.

    sabahlari benim duzenim bozuluyor diye annem beni uyandirip, otobusle onlara birakip her aksam da otobusle eve goturup perisan ederim cocugumu dedigi icin bulduklari ( ikisinin ortak ) yontem inanilmaz; ( bu arada annemin yaptigi baska bir delilik de soyle, yazlari anneannede kaliyorum, yalova'dayiz, annem her aksam is cikisi bize geliyor, neymis taze portakal yalova'da yokmus, birde beni sevecekmis, o vapur o zamanlar en az 4 saat, ve her sabah ise geri donuyor, deli iste)

    canim minigim ( anneannem ) sabahlari kalkip kanisleri gezdiriyor, yediriyor iciyor, evdekilerin ogle yemegini hazirliyor, hazirlanip evden cikiyor. annem iste saat 8:30'da olmasi gerektigi icin, minigin, takribi 8:00 gibi bizde olmasi lazim. bizim evin mesafesi ve gundelik rutinini dusunursek herhalde 6'da filan kalkmasi gerek. sonra aksam annem 6:30 gibi geldiginde, minigim askim, kendi evine donuyor, mesai gibi. anladin mi?
    seninkini bilemem ama bu kadinin elini opuceksin! trolluk icin filanda boyle baslik acmayacak, herkesi kendin gibi sanmayacaksin, hadi kocum.

    edit: bazi yorumlar var simdi, okusaydi basarili olurdu bilmemne, sevmez cemkirirsiniz diye yazmamistim hatta onun basari olayinda gereksiz gordugum icin ama benimki londra olimpiyatlarina katilmis bir anneannedir vaktiyle...

    budut: simdi anlasiliyor, cocukluktan gelen eksiklikler yuzunden boyle hep buralar; hayal bile edemiyor yukardakini okuyan herhalde, yazik lan.
  • ona yetiyosa dünyanın en mutlu insanı olabilir.
  • yazılanları kedikara dışında okumadım ama başlığı görür görmez bir arkadaşım aklıma geldi.

    arkadaşım işinde çok başarılı, sağlam bir karakteri var, entelektüel birikim o hoovv falan ve özgür ve bağımsız... yani bir kadında olması gereken ne varsa hepsi var üzerine çok güzel yemek yapıyor üşenmeyip...

    neyse bunun dallama bir sevgilisi oluyor (aka bir sonraki mal) adam o kaddar eziliyor ki işi, kadınlığı şusu busu üzerinden aşağılamaya kadar vardırıyor. şaşırdık mı? hayır. ikilinin bomba diyaloglarından konu ile alakalı olanı ise şu, bir gün kadına kadının başarısını kendince sorgularken şunu diyor:

    - ben bu dünyaya iki tane çocuk*** verdim, sen ne verdin? neyi başardın?

    herif iki tane sperm attırmakla dünyaya vazgeçilmez bir armağan verdiğini sanıyor pezevenk.

    işte bunu başarı olarak gören kadın da erkek de bu zavallılığın birer yansımasıdır. net.

    artı mesele çocuğu doğurmak değil, düzgün yetiştirebilmek. bu konu dahilinde bir başarı varsa o da budur. aşk bir sudur, iç iç kudur.
  • sürekli olarak

    kocasıyla yaptıklarından
    kocasıyla yapacaklarından
    kocasının sevdiklerinden
    kocasının nefret ettiklerinden
    kendisinin kocasında en sevdiği yönlerden
    kendisinin kocasından istediklerinden ve istemediklerinden

    bahseder.

    bunun hayatından kocasını çıkarın, kendi ismini yeniden hatırlaması için de zaman verin.

    dot: kesinlikle erkek versiyonu da olan tiptir.
    ayrım yapmadan her iki organizma türünden de eşit düzeyde nefret ettirilebilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap