• (bkz: askeriye)
  • carkin dislisi kivamindaki insanlardir, fazlaligi giderek torpulenir, torpulenmeyeni ya disliyi catlatir ya da kendini kirar.
  • zamane gençliği üzerinde -ki genelde lise zamanı gençliği,ilk gençlik dönemleri denebilir-farklı olmak zannı altında pirsinglenip, karalara bürünmek ya da rockerım,punkerım diyebilmek adına saçma kalıplara girmeye çalışmak,otobüslerde "sıradan" insanın oturduğu koltuklara oturmaktansa en arkaya geçip yere oturmak suretiyle "farklılığını" göstermek(bu tip kişiler halka açık mekanlarda asla normal bi insanın oturacağı gibi adaplı bi şekilde oturmazlar da.misal:bu kimselerin lugatında banka oturmak; kıç koyulacak yere ayak koyup,sırt koyulacak yere kıç koymak şeklindedir.)yollarda "çılgınım" edalarıyla bağırıp çağırarak,hop atlayıp hop zıplayarak,birbirlerinin üstüne sıçrayarak gezmek şeklinde bazı semptomlar vardır...gençliğe adım atma çağındaki insanlar için bulaşıcı olabilen,özellikle bu çağlardaki gençleri bilinçlerdirmek için okullarda cinsel eğitim dersine ek olarak hakkında ders verilmesi gereken bu durum,yakalananlarda diğerlerinden farklı olmak hissi yaratıp çaktırmadan, girmek istenilen kalıplara ek olarak "tek tip insan"kalıbına da sokar adamı...

    görüp acıdığım, yaşlıların ağzından duymaya alıştığımız "nereye gidiyor bu gençliğin hali" şeklindeki cümleyi kendi ağzımdan duyup şaşırmama ve akabinde "yoksa yaşlanıyor muyum,içim mi geçmiş ulen benim" diye biran düşünmeme sebep olan insan tipi...
  • tek tip askerlikçilerin varacağı son nokta. kiminin rüyası kiminin kabusu.

    insanlar ele ele tutuşsa
    birlik olsa
    hayat tek tip olsa....
  • sistemlerin ütopik şekilde işlemesi için gerekendir. bunu farklı şekillerde bir çok sistem dener. detay sanırım bireylerin buna onay vermesinde.
  • karşılaştığı güçlüklerde ve sıkıntılarda ortalığı ayağa kaldırmayan ve sakin sabırlı olan,yaşadığı güzel mutlu anlarda ise anı yaşayan ama tadında bırakan cıvımayan insan modelidir.bu tip insanlar artık parmakla bile gösterilecek kadar bile yoktur toplumda o kadar azalmıştır.
  • kabullenemediğimiz bir kavram. hiçbirimiz "tek tip insan" kavramını bir model olarak kabul etmiyoruz.
    peki, onlardan biri olduğumuzu biliyor muyuz?

    size kısa bir hikaye anlatayım; bu hikayenin bazı noktalarını kendinize göre değiştirebilirsiniz...

    tek tip insanın bir günü:
    saat 7:00
    uyandı, yüzünü yıka, giyin. kahvaltı yaparken telefondan / diz üstü bilgisayardan haberlere, twitter'a, instagrama bak. günün konularını, gündemi incele.
    saat 8:00
    servisi / otobüsü beklerken telefondan whatsapp'a bak, selin / berke en son saat kaçta görülmüş, onu kaçırma! önemli. sonra twitter'a göz gezdir biraz daha. kimliği belirsiz ıssız twitter hesabında yeni bir şey var mı? güzel götlü / kaslı instagram kullanıcısı yeni fotoğraf eklemiş mi? vine'da komik video var mı?
    derken servis / otobüs geldi.
    saat 8:30
    yolda facebook'a bak... eski sevgilinin profili hala kapalıymış... acaba ne yapıyordu? karıyla kızla / adamla elemanla mı kırıştırıyordu? biraz da sözlük okuyayım... badilerim ne yazmış? hmmm. bastım çok kötüyü!
    en olmadı biraz kendi kıraş oynayayım...
    saat 9:00
    işe gel, kartı okutup asansöre bin / kampüse gir, fakülteye doğru yürümeye başla.
    * asistan yine yıkanmamış, leş gibi kokuyor. müdür yardımcısı bugün çok seksi. keşke daha güzel giyinseymişim...
    - bugünkü dersten nefret ediyorum, üç saat lab mı olur ya? neyse son saatte burç'la kaçar takılırız...
    saat 9:30
    haberler, sosyal medya, çay kahve sigara, arkadaşlarla geyik derken mesai / ders başlar...
    saat 12:00
    yemek arası... acaba ne yesek? ofiste / kantinde mi yesek, yoksa çıksak mı? 15 dakika düşün, arada facebook'ta online olanlara bak...
    saat 13:30
    yemek biter, mesai / ders tekrar başlar.
    oof çok sıkıldım seansı, telefon / bilgisayar kurcala, bugün twitter'da ne yazsam? ayar mı versem, atar mı yapsam, mizah mı yapsam, egzantrik bir şey mi yazsam? hükümete mi giydirsem? karşıt görüşlülerle mi taşak geçsem?
    aaaaa saat 17:00
    olmuş!
    mesai / ders bitti... yaşasın! artık evime gideyim...
    servise / otobüse bin, yolda yine telefon kurcala, kendi kıraş oyna, ona bak buna bak... derken eve gel, üzerini çıkar, varsa evcil hayvanı besle, yoksa kendini besle, yok beslenmek istemiyorsan, en önemli açlığını gider;
    twitter, instagram, facebook, sözlük, vine, youtube, tumblr, whatsapp...
    aaa saat 1:00
    uyu. telefon baş ucunda...

    uzun bir hikaye oldu di mi? ama aslında, bu "tek tip insan"ın hayatı. bir "hayat"tan bahsederken, kısa olmasını istemeyiz değil mi?
    en kötüsü de, farkında olmadan tek tip insan haline getiriliyor olmamız. çok daha kötüsü de, bundan zevk alıyor olmamız...
  • gerçek hayatta olmayandır.

    anca romanlarda, filmlerde tiplemeler olur. sadece bir karakter özelliğiyle hikayenin akışına katkıda bulunurlar. biz de bir insanı tek bir karakter özelliği ile özetleyebileceğimiz yanılgısına kapılırız.
  • yapılmış tanımlar genel olarak sistem üzerinden yürümüş olsa da, aslında ''farklı bir yaşam'' yaşama yolunda ilerlediğini söyleyen bireylerde de gözlemlenen durumdur.

    bütün hayatını tek bir meseleye (aşka, işe, vs. ye) indirgeyen insandır tek tip insan.

    meselâ kişiyi sevmez, sevmeyi sever. sevgikoliktir, aşkkoliktir.

    ya da işkoliktir. her şeyi iştir.

    işte bu insan, tek tip insandır, bana göre.

    halbuki önemli olan nicelik-nitelik dengesini sağlayabilmek... farklı farklı şeylerle ilgilenirken dağılmamak, bunları düzenli olarak ilerletebilmek ve birarada tutabilmek.
hesabın var mı? giriş yap