• şimdi, ekselanslarının maçını izliyordum da, çok zamandır da aklımdaydı bunu yazmak, denk geldi.

    top toplayıcı çocuklardan 3 tane top alıyorlar, raketlerle artistik bir şekilde, sonra bi kontrol ediyorlar sıkıyorlar, bakıyorlar, sektiriyorlar, iki tanesini ya da birini beğenmeyip yine artistik bir şekilde çocuklara geri yolluyorlar.

    dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir turnuvaya top tedarik eden firma da herhalde aralara kötü top yerleştirmemiştir.

    hayır, neyini beğenmedin, hadi beğenmedin geri yolladın, çocuk sanki çöpe atıyor gelen topu, bir sonraki sırada yine sana geri veriyor o topu.

    neyin havası bu? tenisi de, tenisçiyi de severiz o ayrı.
  • top beğenmeme değil, top seçmedir.

    her şey tüylerde bitiyor.

    hava sürtünmesi az olsun diye genelde ilk tercih biraz daha yeni olan toptur. yeni açılan toplarda tüyler daha yapışıktır topa, daha düz bir alan sunar. hava sürtünmesi azalır.

    aynı top ile uzun süre oynayınca tüyleri kabarır. ilk servis dışarıda olursa, ikinci servis için daha garanti olan kabarık tüylü top tercih edilir.

    bu nedenle genelde bir kabarık, bir de yeni top seçilip oyuna devam edilir.
  • diğer tenisçiler genellikle üç topu eline alıp bakarken, stan wawrinka eline dört top alır, ilgi çekici oluyor.
  • bazılarında da tik gibi bir şey. şimdi isim verip rencide etmek istemiyorum (özetle kim olduğunu hatırlamıyorum) ama bir arkadaşımız kendi servis kullanacağı her seferinde cebinden bir tanesini yere atıp, fırlatılan topu eline alır bakar, cebindeki diğeriyle değiştirir, ve öyle servis kullanırdı. bir diğeri başarılı servislerde (puan aldıklarında) topu değiştirmiyor, servisi kırıldığında ise iki tane değiştiriyordu. tik yani. bir nevi batıl inanç + alışkanlık, kas ezberini harekete geçirme de var bence işin içinde.
  • ben olsam uzun uzadıya seçerim. analitik düşünce yapımım yanında şansa ve toteme inanan bir mentaletemde var doğrusu.
  • bir de hiç top seçmeyen tenisçi tipi vardır. fernando gonzalez aynen böyle bir oyuncuydu. topu beğenmemek mevzu değildi çünkü adam top düşmanıydı zaten.

    normal bir insana benzediği halde minimuma yakın hazırlık ve hareket ile öyle roket gibi servis kullanmayı nasıl başardığı hala tenis camiasının önemli muammalarından biridir.
hesabın var mı? giriş yap