• ideal olarak erken verilmesi gerken yemek. jürinin karnını doyurup, açlık asabiyetlerini kırmak için yapılan eylem.

    tabii doğal olarak tokken ve gevşemişken sorular da kolaylaşıyor
  • "geçen gün yine amerika'dayım"

    yahu niye her boku yurt dışı ile karşılaştırıyoruz gerçekten anlamıyorum. kültür, coğrafya, insan ilişkileri, etnisite vb bu tarz durumlarda epey belirleyici roller üstleniyor işte. bunu anlayamıyorsan bence hatayı biraz da kendinde araman lazım.

    hoşuna gitmiyor olabilir, gayet doğal. dersin ki "hoşuma gitmedi", eyvallah. ama çevirip çevirip amerika'da böyle, srilanka'da şöyle dersen biz de seninle dalga geçeriz, kusura bakmican artık.

    şimdi beni daha fazla yazmaya mecbur bırakmadan derhal amerika'da birkaç tez savunması daha izleyip karşılaştırmalı entry girmeye devam et (okuması eğlenceli oluyor).
  • mimarlık fakültesi jurilerinde de görülen gelenektir. akdeniz, bilkent fark etmiyor.

    şikayetçi de değilim. arada hocalar öğrencilerle paylaşıyor.
  • gelenek haline gelen uygulamalar var; düğün gibi. doğru olduğunu asla savunmadığımız ama yapılan şeyler.. tıpta uzmanlık alırken tez savunman da jüri için yemek verirken bitirme sınavından sonra asistanlara yetecek kadar verirsin. yapma da gör bakalım
  • abartılmadığı sürece yapılmasında beis görmediğim eylem.

    tez savunmam sabah 10'daydı. arkadaşlarımdan rica ettim çay demlediler, sabah saati olması sebebiyle masaya tuzlulardan oluşan iki tabak koydum. 12:30'a kadar tartıştığın savunmanı yaptığın ortamda ister istemez yoruluyorsun, acıkıyorsun ve dilin damağına yapışıyor konuşmaktan. masada bir şeyler bulunması o açıdan hayat kurtarıcıydı.

    masaya dansöz çıkaracakmış gibi hazırlıklar yapanlar sözüm size.
    az kendinize gelin.
  • kutlama mahiyetinde tezi savunan kişinin üstüne vazife olmuş durumdur.
  • finlandiya da adettir konsomatris çağırılır tez savunmasına.
  • akademik camianın yazısız kurallarındandır.
    lisans, yüksek lisans, doktora tez savunmalarında ayrı ayrı görülmüştür.
    uygulamanın yalnızca türkiye ile sınırlı olmadığını söylemek durumundayım. yaşanılan ülkenin/bölgenin, bulunulan kurumun/departmanın kültürüne göre gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ve şekli değişkenlik göstermektedir.
    angarya veya yağcılık olarak algılanması gariptir. uygulama her iki tarafın da gerginliğini alıp, sıcak bir ortam oluşturur, işi mülakat havasından çıkartıp "arkadaş grubu olarak bilimsel tartışma yapıyoruz." ambiyansı yaratır çoğu zaman.
  • hocalar malum bazısı yaşını almış. şeker de baş gösterdiyse tahammül sınırı düşük olduğundan mütevellit stresli her toplantıda biraz yiyecek içecek bulunması güzeldir. bununla beraber bu uygulamanın aşırıya kaçtığı durumlar var. örneğin diş hekimleri jüriyi ve hocaları yemeğe çıkarttırıyorlar. ama böyle dandik bir yerde değil. tıpta da yaptıran jürileri duydum. hocası nadir bölümlerde hocanın birinci sınıf uçak biletinden konaklamasına kadar karşılandığı durumları da gördüm. ben gezi pastanesinden bir kutu kuru pasta almıştım hocalar zahmet etmişsin diyerek teşekkür etmişlerdi. amaç izzete ikramda bulunmak zaten. karşındakini büyüğün olarak kabul ettiğinin bir göstergesi.
hesabın var mı? giriş yap