• bu kitap mimarlık üzerine derin bir araştırma yapmamı sağlamıştı. daniel burnham'ın mimarı eserlerine, chicago şehir planına hayran kalmıştım. bir fuar tasarımı için harcadıkları çaba, tasarım zorlukları, inşaat süreci gibi konular korkutucu gelmişti ama tasarlanan yapıların son halini canlandırmak tatminkâr etmişti beni okurken. neticede merak ve heyecan bana mimarlık bölümünü tercih ettirdi. mesleğimi severek yapıyorum teşekkürler larson ve burnham.
    *dizisini de merakla beliyorum.
  • film olarak duyurulmuştu, dizi olmuş. başrolde leo yönetmen scorsese. gideri var her türlü.

    haber
  • 'genelde' sadece usta yönetmenlerin filmlerinde oynayan, projelerini dikkatlice seçen, yılda ikiden fazla filmde gözükmeyen leonardo dicaprio'nun "rol almayacağı" dizi. rol alması beklenmemeli. adamın oynamayı çok istediği onca rol varken aylarca, yıllarca bir dizide rol almaz. buna da eminim. ha belki ileride "ödül dolabıma bir emmy ekleyeyim len" deyip mini bir dizide rol alabilir ama şimdilik bu dizi the devil... olmayacak. evet, seri katil hh holmes rolü, leo'nun oynamayı çok istediği rollerdendi. ben de filmin çekilmesini çok istemiştim. ama scorsese'nin bu proje için bir türlü zaman bulamadığı ve yüksek ihtimalle diğer projeleri onu daha fazla heyecanlandırdığı için the devil'ı diziye dönüştürdüler.

    kötü karar mı? bilemem. belki ortaya iyi bir dizi çıkar, ama başrolünde leo'nun, yönetmenliğinde scorsese'nin yer aldığı film projesi daha fazla heyecanlandırıyordu. gerçi roman açısından bakarsak dizi, filmden daha doğru bir karar. çünkü 2,5 - 3 saatlik bir film bile bu devasa romandaki mühim olayları işlemeye yetmeyecekti ve prestijli proje olarak tasarlandığından yüksek ihtimalle katil holmes'a odaklanılacak, merkezdeki mimar geriye çekilecekti. ama şimdi diziyle romandaki pek çok olay işlenebilir.
  • başrol-yürütücü yapımcı keanu reeves ve yönetmen todd field’ın ayrılığını, hulu/disney takip etmiş. hulu 2019’dan beri hazırladığı diziyi çektirmekten vazgeçmiş. reeves’in ayrılığının ardından jude law ve jeremy white’la görüşmüşler, hatta görüşmeler sürüyormuş ama dizi bir türlü çekilemeyince hulu bıkmış gibi görünüyor. tabii hulu’nun ayrılığında bütçe de etkili olmuştur. zira öyle ucuza çekilebilecek bir dizi değil. neyse bakalım başka bir kanal/platform diziyi satın alacak mı? belki apple, leonardo dicaprio’yla anlaşması sebebiyle diziyi alır. bekleyelim görelim.
  • erik larson'ın çok satan romanı. epeyce merak etsem de türkiye'de basılmadığı için okuma fırsatım olmadı. şimdi filminin çekileceği ve çok önemli bir karakterini leonardo di caprio'nun oynayacağı söyleniyor. bu vesileyler birilerinin aklına gelir de türkiye'de de kitap yayınlanır umarım.

    edit: kitap, türkiye'de de "beyaz şehirdeki iblis" adıyla basılmış.

    http://www.ilknokta.com/…beyaz-sehirdeki-iblis.html
  • başrolü keanu reeves'e teklif edilen hulu dizisi. ilk iki bölümü de todd field yönetecekmiş. leonardo dicaprio ve martin scorsese projenin yapımcıları.

    --- spoiler ---

    keanu reeves is in talks to head to the world’s fair in 1893.

    deadline understands that the matrix star is in negotiations to star in hulu’s series adaptation of the devil ın the white city, the big-budget take on erik larson’s 2003 book.

    the devil in the white city tells the true story of two men, an architect and a serial killer, whose fates were forever linked by the chicago world’s fair of 1893. ıt follows daniel h. burnham, a brilliant and fastidious architect racing to make his mark on the world and henry h. holmes, a handsome and cunning doctor who fashioned his own pharmaceutical “murder castle” on fair grounds – a palace built to seduce, torture and mutilate young women. the story takes the viewer on a tour of murder, romance and mystery in the gilded age.

    --- spoiler ---
  • erik larson'ın kaleme aldığı muhteşem bir eser. larson bu romanında (aslında kitap, kurmaca olmayan kitap olarak da geçiyor) bir mimarla bir seri katilin hikâyelerini anlatıyor. özetlemek gerekirse: 1800'lerin şikagosu'ndayız (chicago). burnham adlı yaşlı avukattan döneme damgasını vuran eyfel kulesi'yle yarışıp bu kulenin görkemini aşacak bir mekân yapması isteniyor. burnham da büyük bir fuarın hazırlıklarına başlıyor. larson beş yıllık uzun dönemi anlatıyor. mimarların (12 mimar) hepsine alan açıyor, fuarın yapılışında yaşanan bütün zorluklara, ortaya çıkan yangınlara, yıkımlara ve fuar yapılırken hayatını kaybeden işçilere sıkça değiniyor. eserin bu bölümü ayrıntılarıyla yorsa da ve bazen "bu denli ayrıntıya ne gerek var? şu karakterin/ayrıntının ana öyküyle alakası yok," dedirtse de fuarın yapılışını, dönemin amerikası'nı muazzam bir şekilde yansıtıyor/anlatıyor. amerika'nın kapitalizminin, eğlence sektörünün, görkem merakının ve kibrinin temellerinin şikago'da atıldığını alttan alta ifade ediyor larson. şimdiki amerika'nın izini 1800'lerin şikagosu'nda bulmak mümkün.

    kitabın merkezindeki 2. kişi ise seri katil h. h. holmes. larson, holmes ile burnham'ın yaşantılarını paralel kurguyla (bir bölüm burnham'a, takip eden bölüm holmes'a yer veriliyor) aktarıyor. ama holmes'a daha az yer verildiğini söylemek mümkün. bu yüzden hayal kırıklığı yaratabilir. zira bazen burnham'ın fuar için mücadelelerine 10 sayfa ayırdıktan sonra holmes'a 3-4 sayfa ayırıp tekrar burnham'a dönebiliyor yazar. diyebilirim ki, larson mimar burnham'ı, arkadaşlarını, şikago'yu ve fuarın yapılışını enfes bir şekilde anlatmış ama holmes'da aynı başarıya erişememiş. gene de şu haliyle de holmes'lu bölümler etkileyici ve sinir bozucu. neticede 200'den fazla kişinin katiliydi holmes.

    bakalım filmi çekilecek mi, çekilecekse scorsese yönetecek mi ve leonardo dicaprio seri katil holmes rolünde inandırıcı olabilecek mi? aslında rol tam da leo'luk. zira holmes yakışıklı, etkileyici, kadınları anında kendisine âşık edebilen, hoş bir centılmın şeklinde tanıtılıyor. öyle altından kalkılamayacak bir rol de değil. scorsese'ye güvenim tam olduğu için iyi bir uyarlamaya imza atacağını düşünüyorum, ama romanın çarpıcılığına erişebilecek bir film olacağını sanmıyorum. çünkü romanı etkileyici (zaman zaman sıkıcı) kılan şey ayrıntılara verilen önemdi. kitapta bütün karakterler ve ayrıntılar filme taşınırsa ortaya 8 saatlik bir film çıkar, dolayısıyla farklı ve daha az ayrıntılı bir uyarlama film ortaya çıkabilir. gerçi film hakkında konuşmak için erken. zira bu filmin scorsese'nin sıradaki filmi değil, ne zaman çekileceği belli değil. ama çekilirse leo'yu seri katil rolünde izlemek keyifli olacak. zira aktör genelde bu türden şeytani karakterleri oynamıyor.
  • 1893 yilinda chicagodaki the columbian exhibition zamaninda gecer. dekor olarak o zamanin luks semtlerinden olan hyde park ve university of chicago kullanilmistir.
  • martin scorsese yönetecekmiş filmini.
    2,5-3 saat arası süresi olacak demektir bu.
    yine oscar muhabbetlerine konu olur, caprio gene oscar alamaz filan.
    en erken 2017'de gösterime girer diye tahmin ediyorum.
    gerçi henüz imdb'ye düşmemiş detaylar ben onedio'dan öğrendim.

    http://www.imdb.com/title/tt0959300
hesabın var mı? giriş yap