• açıkcası hayalkırıklığı yaratan bir film olmuş*, özellikle yakın zamanda daha önce de bi hulk filmi çekildiğini düşünürsek. hikaye olarak ne kadar vasat olduğunu geçersek, filmde insanların aklında soru işaretleri bırakan bir çok nokta, detay var. filmde edward norton oynamış ama ha oynamış ha oynamamış, yapacak bir oyunculuk yok zaten. liv taylor desen o da aynı, kaşı gözü için filme koyulmuş. öylesine bir film olmuş işte...

    hayır o değil de daha önceki hulk gayet güzeldi kanımca, neden yenisini çekme gereği? o filme yeni bir şey eklemiş mi eklememiş. üstüne bir şey kurmuş mu kurmamış.

    ilk hulk filmi oldukça etkilemişti beni, bundaysa izlemeden önce neysem izledikten sonra da oydum. tamam paracıklarımızı almak istiyorlar ama biraz da hakketmeleri, üstünde uğraşmaları lazım.

    kısaca özetlersek; olmamış...
  • vasat bir film. kadro kağıt üstünde güzel ama ortaya çıkan şey b film ayarında. tabi bunda louis leterrier adlı vatandaşın payı ne kadardır düşünmek lazım, ama hakkını verelim ilk yarıda faveladaki gündüz vakti kovalamaca sahneleri şahaneydi. ama gene de hadi hikayeyi geçtim aksiyonunundan bile tat alamadığım bir film oldu. çizgi romanlara yakındır değildir onu fanboylar yorumlasın, ben sinemama bakarım arkadaş. sinema adına gece yarısı çıkan atv filmlerinden farkı yok.
    halbuki beri yanda ang lee'nin ve bütün kadronun çılgın attığı the hulk varken, peh.
  • tim roth ve william hurt'lu kadrosuyla kalite çıtasını yükselten; edward norton ve liv tyler'la da gişeye oynayan; ilkinden daha içime sinen bir marvel çalışması.
    dövüş sahneleri de güzel; heyecanı da dozunda! daha ne ister ki sıradan bir sinema izleyicisi!
  • sinemaya cıkan en son filmin sonuna baktıgımızda muhtemelen gelicek projeler hulk vs iron man tadında olucaktır ki eger cıkarsa tadından dört kose olcagımız kesin.
  • marvel studios'un ikide iki yaptığı filmdir. çizgi roman uyarlamaları konusunda son derece kötü bir sicili olan marvel kendi stüdyolarında çektiği ikinci filmle de geleceğe dair umut verdi. üstelik bu çekilen iki film de benim en hoşlanmadığım iki marvel karakterine ait.

    --- spoiler ---

    film bir anlamda risk alarak hikayenin giriş bölümünü kısa süreli bir introya sıkıştırarak direkt gelişmeden başlıyor. yani bruce banner'ı hulk'a dönüştüren deney ve öncesi hakkında filmin başlarında fazla bilgi alamıyoruz. bu açıdan eleştiremem çünkü ilk hulk filmi, her ne kadar bir bağlantı olmasa da, buna çok geniş yer ayırmıştı, ayrıca filme gidecek kitlenin büyük bir çoğunluğu bruce banner'ın nasıl hulk'a dönüştüğünü biliyor olsa gerek. aynı şeyleri tekrar tekrar göstermenin bir anlamı yok, daha önce iron man'de giriş bölümünü neredeyse filmin tüm ilk yarısına yayarak bir hata yaptılar zaten.

    filmin hikayesi bruce banner hulk'a dönüştükten sonra öfkesini kontrol altına almak ve ordudan kaçmak için brezilya'ya gittikten haftalar sonrası ile başlıyor. banner burada aynı zamanda mr. blue adında birinin de yardımıyla sorununa çözüm aramaktadır. mr. blue ile yazışırken mr. green lakabını kullanması şaşırtıcı olmasa gerek. banner'ın çalıştığı soda şişeleme fabrikasındaki sodalardan birinin içine kanının karışması ve bu sodanın amerika'ya gönderilip stan lee tarafından içilmesi sonucu (evet, stan lee'siz marvel filmi olmaz) general ross banner'ın brezilya'da olduğunu öğreniyor ve yakalaması için bir tim yolluyor. böylece hulk'la ve müstakbel abomination'la (emil blonsky) tanışıyoruz. blonsky ve ekibi hulk tarafından darmadağın ediliyor, bu da blonsky'nin hulk'a karşı diş bilemesine ve sonucunda abomination'a dönüşmesini sağlayacak deneylere razı olmasına yol açıyor. bu olayın ardından banner amerika'ya geri dönüyor ve betty ross'la karşılaşıyor.

    bu arada belirtmem gerek, normalde liv tyler hayranı değilimdir ama bu filmde aşık oldum kendisine, hafiften sophie marceau'yu andırdığı için olabilir. bu bir araya gelişin ardından mr. blue ile buluşuluyor ve mr. blue'nun samuel sterns olduğunu görüyoruz, nam-ı diğer leader. burada bir ayrıntı verelim leader hulk'ın fiziksel kuvvet & zeka denkleminde tam zıttıdır, en azından ilkel hulk'ın. radyasyon hulk'ın gücünü ne kadar arttırdıysa leader'ın da zekasını o kadar arttırır. fakat halen filmin esas kötüsü abomination, ve müthiş bir hulk & abomination düellosu izliyoruz. bu noktada abomination'ın hulk'tan güçlü oluşu ama hulk'ın duygusal durumuna göre gücünün artması başarılı şekilde yansıtılmış. ayrıca "hulk smash" repliğinden sonra ayağa sıçramamak zor oldu açıkçası. yalnız dikkatimi çeken bir şey, iki marvel studios filminde de baş kahramanın güçlerine benzer güçlere sahip olan kötü karakterler kullanılmış. iron man'de iron monger, hulk'ta abomination. dövüş sahnelerine heyecan getirmek amacıyla yapılmış bir numara olsa gerek. oyunculuklara da söz yok. edward norton'u benim size anlatmama gerek yok, liv tyler beklemediğim kadar çekiciydi, dünün oranjı tim roth ise bugün abomination olmuş şehri yıkıyor. ayrıca televizyonun hulk'ı lou ferrigno'yo da ufak bir rol verilmiş.

    aslında eksisi bol bir film.. peki ben neden bu kadar övüyorum? cevabı dört temel sebebe bağlı; shield, tony stark, super soldier serum ve avengers. daha filmin açılışında nick fury ve shield isimleri geçiyor. banner'ı bulunması için shield teknolojisi kullanılıyor, shield logosunu bile görme şerefine ulaşıyoruz. ross, blonsky'ye ii. dünya savaşı sırasında kullanılan süper asker serumundan bahsediyor. süper asker serumu yani super soldier serum demek captain america demek. aslında filmde cap'in de görünmesinin planlandığını duymuştum ama onu göremiyoruz ne yazık ki, kalkanıyla yetinmek zorundayız. fakat üzülmeye gerek yok, filmin finalinde tony stark'ı yani iron man'i general ross ile konuşurken görüyoruz. burada stark ross'a "ekibi topladıklarını" söylüyor. ekip = avengers. kısaca ne iron man hulk'ın ne de hulk iron man'in başlangıcıdır, ikisi de the avengers'ın başlangıcıdır fakat kronolojik olarak iron man daha önce gelmektedir.

    çizgi romanlarla alakasız olanlar benim neden bahsettiğimi ve neden bu kadar heyecan yaptığımı anlamamışlardır muhtemelen. şöyle özetleyeyim, çizgi roman uyarlamalarının hakları farklı stüdyolardayken crossover yapmak imkansızdı. fakat marvel filmleri kendi stüdyolarında çekmeye başladığı için hulk filminde iron man, iron man filminde nick fury görebiliyoruz. ayrıca herhangi bir telif sorunu olmadığı için shield, super soldier serum gibi marvel dünyasına ait öğeler filmlerde kullanılabiliyor. son iki filmin finalinde nick fury ve tony stark'ın ağzından marvel bir avengers filminin haberini veriyor. daha önce de söylediğim gibi avengers marvel evrenindeki popüler karakterleri (captain america, thor, iron man, hulk vs) bir araya getiren bir organizasyondur. neyse, hala anlamadıysanız en azından güzel bir şeyden bahsettiğimden emin olabilirsiniz.

    --- spoiler ---

    the incredible hulk daha iyi bir film olabilirdi fakat ang lee'nin versiyonuna oranla benim görmek istediğim hulk'a yakın olması ve avengers filmine iyi bir temel hazırlaması nedeniyle 7/10 puanı hakketmiştir.
  • hulk'a yin dersek, the incredible hulk da yang'dir. felsefi bir giriş oldu ama öyle. her iki film de birbirini tamamlıyor. ang lee'nin yönettiği ilk filmde bruce banner'ın hulk'a dönüşüm sürecini, elizabeth ross ve babasıyla ilişkilerini, general'in kafasından geçenleri öğrenmiştik. ilk filmde bruce'u güney amerika'da bırakmıştık, bu filmin başında da brezilya'da buluyoruz. olaysız geçen gün sayısından uzun süredir ortalarda sorunsuz dolaştığını anlıyoruz. bruce görmeyeli kilo vermiş, edward norton'a benzemiş*norton her zamanki dinginliğinde bruce'un çaresiz yüz ifadesini, sinirlenmekten ve heyecanlanmaktan kaçınan tavırlarını harika aktarmış. bundan iyisi olamazdı. bruce brezilya günlerinde kendi halinde takılırken fabrikanın dilberi martina ile de uzaktan uzağa kesişmekte. martina'yı canlandıran melez afetin adı débora nascimento'ymuş, her eve lazım. gün gelir ve bruce ufak bir hata yapar. şişelerden birine damlayan kanı, stan lee'nin canlandırdığı yaşlı amcamda değişime neden olur ve general bruce'un peşinden brezilya'ya yol almaya başlar. yanına da tim roth'un oynadığı psikopat bir askeri alır. bu arada bruce tedavi yöntemlerini araştırmakta, bu sırada da mr. blue kod adlı biriyle uzun uzun yazışmaktadır.
    ilk filmde bruce'dan hulk'a dönüşüm süreci anlatıldığı için, filmimiz direk aksiyona giriyor. bruce ve general arasındaki takibe odaklanırken, general'i arka plana atarak emil blonsky adlı psikopat askeri filmin kötü karakteri olarak ön plana çıkarıyor. tedavisi için gerekli bilgilere ulaşması gereken bruce, yavuklusu betty'i bulmaya çalışıyor. betty bu arada serpilmiş, gençleşmiş, olmuş sana bir elf kızı. buradan güzeller güzeli, gönlümüzün sultanı liv tyler ablamıza selamı bir borç bilirim.
    marvel'in iron man'le birlikte piyasaya soktuğu filmle benzerlikleri de var. ironman'deki gibi bu filmde de kahramanın kötü tarafıyla savaşını izliyoruz. nasıl iron man'de stark'ın icadının kötü ellere düşmesini izliyorsak, burda da bruce'u etkileyen ışımanın oluşturduğu abomination'la savaşına tanık oluyoruz. filmin son bölümünde şehirde yaşananlar tam bir görsel şölen.
    bruce'a önerim kedi alsın, sinirlendikçe sevsin, yatışır. ama betty'le sevişememesine nasıl bir çözüm bulur onu bilemiycem. herşey bir yana liv tyler gibi bir güzellikle dudak dudağayken ve kız da seni istiyorum diye gözlerinin içine bakarken sevişememek ne pis birşeymiş lan. allah düşmanıma bile vermesin.
  • 2008'de yeniden ve yeniden çekilen film.edward norton,marvel kökenli filmlerde,sırf ama sırf çizgi romandaki haline benzesin diye kıçırık aktör kullanmamanın doğru seçim olduğunu ispatlamış oldu yeni bruce banner olarak.

    --- spoiler ---

    ama ne gama ışını ne metrelerce zıplama ne de çimen yeşili,fosforlu yumruklar gereken ilgiyi görememiş filmde.son sahnede yangın söndürmek için alkış tutmalar falan görsem de; havada donup radyasyonu toplayıp zumzuğu* koyunca herifi çernobil doğumlu hale getirip mutantoğlunun burnundan gergedan kıçı çıkarmaması ayrı üzdü beni..olsun..(bkz: yayinda ve yapimda emegi gecenlere rep)

    --- spoiler ---
  • bruce banner'ı bir nevi dr hyde gibi anlatan film. banner'ın içindeki hulk'la yaşadığı çatışma, psikolojisinin hulk'tan ne kadar etkilendiği ve ne gibi zorluklar yaşadığına değinerek hulk'tan daha bir 'film'dir, daha bir zordur, daha bir güzeldir.
  • sıkı başlayan ve beş dakika süren film
    kafa iyiyken bile olmadı..

    dr.ross'u yerim o ayrı, varsın deccal'e döniim

    yerim
  • çok garip filmdir. hulk kendi kendine değil kaza sonucu oluşmuyor muydu yahu? sonra etrafındaki hayvanlar da gama ışınlarına maruz kalıp mağaralarda yaşıyordu hani. neden kendisi üstünde denesin ki? önceden ayağı sakat olduğu için mi? saçma. bazı hataları kenara bırakırsak aslında film harika başlıyor ama sonra çok saçmalıyor. çok daha iyi çekilebilirmiş. ama ne olursa olsun oyunculuklara laf yok.. zira aksyon sahnelerine de..sıkmadı baymadı, ama yanlıştı.
hesabın var mı? giriş yap