• “fear’s very useful. like darkness; like shadows… it’s queer that daylight’s not enough. we need the shadows, in order to walk.”
  • takdir edilecek olan izah edilemeyendir.
  • --- spoiler ---

    kış gezegeninde miras yoktur. ölen bireyin tüm mal varlığı devlete kalmaktadır. herhangi bir birliktelikten meydana gelen bebekler bir müddet sonra kreş diyebileceğimiz yerlerde devlet tarafından büyütülür, okutulur. hayata gelen her birey eşit şartlar altında büyür.

    --- spoiler ---

    edit: gezegen değil orgoreyn adlı ülkeye ait birşey bu. neremizle okuduysak? nobody inc' e teşekkürler.
  • kendimi çok zorlasam da, hiçbir şekilde sarmayan, bir türlü bitiremediğim nadir kitaplardandır.
  • farklı yaşantılardan, yeni yeni düşüncelerden sonra tekrar okunan; her satırı ezberlenenen, ama gene de her seferinde yeniden heyecanlandıran; arada sırada kaybolan, sonra alakasız yerlerden çıkan...

    yıllar önce bir arkadaşıma hediye olarak almak isteyip büyük-küçük pek çok kitabevi dolaşmıştım. art arda, baskısı yok, cevabı almama rağmen salakça bir umutla sormaya devam etmiştim. elbette ki bulamadım.

    bu yüzden, bir baskısına sahip olduğum için -gayrimeşru yollarla da olsa- durup durup seviniyorum.
    demek ki mutlu eden. ama bir yandan da hep hüzünlü olan.

    edit: bir yılı aşkın süredir yeni baskısı mevcut. hayırlara vesile ola.
  • politikanın yalan ve delilikten ibaret olduğunu anlatan ursulam k. le guinimin romanı. okuyun bence..
  • ikinci okuyuşta daha çok zevk veren kitaplardan olduğunu test ettim ve onayladım.
  • (bkz: genli ai)

    (bkz: genri ai)
  • yerdeniz serisinden sonra le guin kitaplarına bakıp bakıp ne okusam derken dikkatimi çeken ve böylece okuduğum kitap. belki de bu yüzden, ilk önce yerdeniz kitabındaki gibi bir gölge anlatımı dikkatimi çekti. orada da gölge ile ışık birbirini var eden (bilemiyorum bu ne kadar doğru bir tanım) kavramlar olarak ele alınmışlardı.

    kitabın yazılış tarzı ise çok hoşuma gitti. kitabın ilk yarısı uzaydan gelen genli ai'nin ağızından, onun kayıtlarından yazılmış. aslında biz de uzaydan geldik o gezegene, dünya diye bir yerden. bu gezendeki her şey bize yabancı, aynı hakkında bir şey bilmediğimiz bu yeni ve yabancı kitap gibi. bir şiftegor meselesi var ki kitabın sonunda bile ne olduğunu çözemedim. zaten bizim dünyamızdaki şiftegor meselelerini hiç anlayamam, özellikle politik olanları.

    araya gethen'e ait bazı efsaneler, oraya daha önce gelmiş bir keşif ekibinin notları giriyor bazen. bu hikayeler bazı şeyleri birbirine bağlıyor, bazen kafamızı daha çok karıştırıyor. kitabın ikinci kısmında, en azından ben böyle bir ayrım yapmayı uygun görüyorum, genli ai'nin notları ile estraven'in aldığı notlar dönüşümlü olarak anlatmaya başlıyorlar hikayeyi. o zamana kadar estraven'in kendisi muğlak bir karakter; niyetleri, kim olduğu hiç belli değil. estraven'in notları içerden bir bakış açısı sunuyor, çünkü biz de artık yavaş yavaş içerden bakmaya başlamışız. gerçekten de kitabı benimsemeye başladığımız ve karakterlerle empati kurabildiğimiz bir nokta bu. aynı zamanda genli ai'nin de estraven'le empati kurabildiği bir evre.

    estraven bir yan karakter gibi başlayıp çok başarılı bir ana karakter oluyor. aslında bu doğru bir tanım mı bilmiyorum, kitaptan örnek verecek olursak, nasıl ki bir kemer inşaa edildiğinde kilit taşı, yapı sağlam ve daimi olsun diye, insan kanı ve kemiğiyle hazırlanan özel bir harçla yerleştiriliyor, estraven de bu olay örgüsü içinde, gethen'i ekumen'e bağlayan kemerin kilit taşının harcını oluşturuyor.

    bu kitabın hugo ve nebula ödüllerini kazanmasının, kitabın bu kadar güçlü olmasının nedeni bu olay örgüsü ve işleniş biçimi benim nezdimde. anlatılan evren ve temanın tutarlı olması ikinci planda kalıyor hatta.

    bunun dışında kitabın yazılış amacı olan "cinsiyetsiz ve eşit bir toplum" fikri çok başarılı işlenmişti. vahşi hayvanlar gibi belirli "azma" dönemleri olan insanlar ilk başta çok primatif gibi görünüyor. belli bir dönem çiftleşip, doğurup, yeni doğanları toplulukta ana-baba kavramı olmadan el birliğiyle büyütüp o özel kemmer durumu hariç sadece ve sadece hayatta kalmak çalışmak, kesinlikle zorlu doğa koşullarına ayak uydurmak üzere oluşmuş muhteşem bir evrim benim için. ve aslında bu ilkel işleyiş şimdiki modern toplumlarda bir türlü ulaşamadığımız o eşitlik basamağını bir temel, bir zorunluluğa dönüştürmüş. ironik, yine de kitapta işlenen dualizm ile monizm sentezine (en azından ben böyle yorumluyorum) uygun bir şekilde ilkel olan aslında gelişmişliğin son basamağı ve dolayısıyla bir başı ve sonu yok. keşke bu kitap için de aynı şeyi söyleyebilseydim diyorum şimdi, ancak maalesef bir sonu var ve o sona geldiğinizde tadı damağınızda kalıyor.
  • bize toplumda dayatılan ya da çogu zaman biyolojik yapılarımızdan ötürü kaçınılmaz olan cinsel kimligimiz olmadan nasıl bir hayat sürerdik düşüncesinin temel alındıgı bir bilimkurgu romanıdır.

    --- spoiler ---

    öyleki bu gezegendeki kişiler birkaç çocugun annesiyken bazen başka bir çogun da babası olabilmektedir ve yine bu varlıklar kemmer denen bir dönemde ayın sadece birkaç gününde fizyolojik olarak cinsel bir kimlik kazanır. bu dönemin onların o sırada içinde bulundugu duygusal duruma göre şekillendiği düşünülmektedir. benim kitapta en çok ilgimi çeken şeylerden birisi de bu kemmer durumunda cinsel bir birleşme yaşayabilmek için her iki tarafında birbirini istemesi gerekliliğidir, bu yüzden de tecavüz gibi bir olay asla yasanmamaktadir.
    ancak ursula k. le guin 'i çok sevmeme ragmen bu kitabı malesef beni biraz hayal kırıklıgına ugrattı. bence cinsiyetsizliğin bir topluma katacakları ya da kaybettirecekleri biraz daha derin işlenebilirdi. mesela genli ai ve estraven'in kitabın sonlarında yaptıgı yolculuk bugün sunu yedik, hava su kadar dereceydi, su kadar yol yaptık gibi bence sıkıcı ve gereksiz ayrıntılarla doldurulacagına gethende yasayanların toplumdaki ve birbirleri arasındaki sosyal hayatlarının işleyişine biraz daha yer verilebilirdi. tabi bunun yanı sıra genli ai ve estraven'in arasındaki dostluk ve sevgililik arası ilişki çok ince ve başarılı bir şekilde anlatılmıştı, sanırım bu romanın hugo ve nebula ödüllerini almasının nedenlerinden birisi de budur...
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap