• bu kadar ünlü, bu kadar bilindik olmasına rağmen kitapçılarda güncel baskısı bulunmayan, sahafların da adını daha önce hiç duymamış taklidi yaptıkları bir kitap. bulabilene aşk olsun.
  • her daim şaşırtmaya çabalayan çoğunda başaran başırılı film

    "the stuff that dreams are made of"
  • iyi bir film. ancak şöyle birşey var ki çıkacak birşeyin sürekli olarak ertelenmesi beni çok baydı. kurguda hep bir erteleme, öteleme mevcut. fakat gel gelelim karamsarlıklar, diyaloglar çok iyi yedirilmiş filme. bunu göz ardı etmemek lazım.

    sonuç olarak belli bir türün önünü açıyor film, izleyin.
  • 3 oscar'a aday gösterilen, izlemesi çok hoş ve kitabını çok sevdiğim film.

    filmde geçen kuş heykellerinden biri ise geçen günlerde ismi açıklanmayan bir alıcı tarafından new york'taki borhams müzayede evi tarafından yapılan açık arttırmada 4 milyon dolara satılmış.
  • 1530 yılında şarlken'in mühürüyle ferman yazılır. şarlken, osmanlı donanmasının batı akdeniz'deki faaliyetlerini durdurma amacıyla kullanılmak üzere malta'yı ve komşu libya kıyısındaki trablus'u tarikata (tapınak şövalyeleri) terk ediyordu. buna karşılık tarikat ona yılda bir "bir şahin"lik ödeme yapacaktır.

    bu ünlü film adını buradan alır. osmanlı'nın başında da kanuni vardır.
  • davranışlara, yüzlere ve sözcüklere yaptığı vurguyla "yaşanmışlık" hissi veren film. karakterler kendilerini çok belli etmezler, bu yüzden onları anlayabilmek için tüm hareketlerini dikkatle takip etmek gerekir.

    özellikle entrikacı femme fatale brigid o'shaughnessy karakteri ayrı bir ilgiyi hak eder. filmin başında kendisini başka bir isimle tanıtır. (kadın bir hikaye uydurur, sonunda sam spade'in ortağı öldürülür). kamera kadını yakın plan çektiğinde süslü şapkası ile gölgelediği gözlerinin odayı taradığını görürüz. tutuk konuşmaktadır, sebebi korkudan veya yalan söylemesinden olabilir. yada incelikli düşünülmüş bir baştan çıkarmanın planı da olabilir.

    filmin ilerleyen bölümlerinde; sam spade ve brigid'in her buluşmasında, kadın bambaşka ruh halleri içindedir. sam spade herşeyin farkında olmasına rağmen kadının bukalemun gibi değişmesine övgü düzmekten de geri kalmaz: "şimdi tehlikelisin işte!!!"

    sam spade karakteri de rol yapmaya alışkındır. brigid'e karşı cinsel ve duygusal anlamda birşey hissetmez. onun için önemli olan para'dır. kadının parasını almakta hiçbir sakınca görmez. sonradan brigid'le rekabet halinde olan joel cairo ve kasper gutman'la çalışmayı da kabul eder.

    filmin sonunda şahinin sahte olduğu ortaya çıkar ve sam spade kanunun tarafına geçmeye karar verir. içine girdiği entrika yumağından kendini kurtarmak için üçünü de polise ihbar eder. özellikle kadına yaptığı konuşmayla bütün kartları masaya yatırır: "meslekten birini öldürdüğünde, hiçbir dedektif katilin paçayı sıyırmasına göz yummaz. eğer seni kurtarırsam bana karşı kullanabileceğin bir koz vermiş olurum sana. günün birinde kafama bir kurşun sıkmayacağından emin olamam"

    cairo, gutman ve tetikçi wilmer'dan oluşan suç çetesi ise eşcinsel göstergelerle doludur. gutman'ın oğlu gibi gördüğü wilmer'a hitaben kullandığı gunsel sözcüğü hem genç eşcinsel erkek hem de tetikçi anlamına gelmektedir. cairo ise cüzdanımda parfümlü mendil taşıyacak kadar naif bir erkektir.
  • birbirlerini her an oyuna getirebilecek, her an bir ali cengiz oyunu oynayabilecek dar bir kadronun heyecan içinde sürükleyip götürdüğü film. bogart'ın neden bir efsane olduğu sorusunun cevabıdır aynı zamanda.

    muhatabıyla konuşurken bir yandan da usul usul sigarasını sarıp tellendirmiyor mu, hastasıyım
  • filmi bir derece daha zevkli olan kara roman. gerek kitapta gerekse filmde olaylar, sahneler arası geçişler ustalıkla verilmiş. olay örgüsü, karakterler, ruhsal geçişkenlikler incelikle işlenmiş. insan olay istanbul'a da uzansaydı keşke demeden geçemiyor tabii türkiyeli bir okur olarak ama hikaye tadında bırakılmış. ben filmi kitabı bitirmemin peşine izledim hemen, kitap yüzde 95 beyaz perdeye yansımış desem pek abartmam sanırım. ama siz benim gibi yapmayın, kitapla film arasına biraz mesafe koyun. bence seyir zevki daha yüksek olur.
  • 1941 yapımı beğenmediğim film. olaylar karmakarışık. izlemesi zor filmlerden. beklediğim aksiyonu ve heyecanı vermedi.
  • time out'un film noir türünün prototipi şeklinde tanımladığı filmdir.

    öncesinde film noir türünün özelliklerini kapsayan, benimsediği karakter yapılanmasını yansıtan birçok film bulunmasına rağmen malta şahini türün karakteristiklerini barındıran sıkı bir örnektir: öldüren kadının (fransızların femme fatale dediği kötü kadın tipi) varlığı, mafyaya benzeyen bir örgüt ve servet peşinde koşan üyeleri, kurnaz bir özel dedektif, polis teşkilatı, cinayet, ihanet...

    ardından çekilen birçok suç filminde bu özelliklere rastlanabilir. bu nedenle malta şahini film noir için prototiptir.
hesabın var mı? giriş yap