• türkçe'ye esrar bitti şeklinde çevrilmiş olan al pacino filmi. panic kelimesinin kriz, yokluk, yoksunluk gibi anlamlara geldiği düşünülünce konusu, ki aslında bir konusu yoktur, az çok anlaşılabilir. karakterlerin çaresiz ve meczup halleri, sadakat ve sevgi unsurları çok güzel verilmiş olup oyuncluklar da bi o kadar iyidir. ayrıca çok çarpıcı diyaloglar da barındırır.
  • zönk diye biten film.
  • good help bobby and helen diye yazıyor afişin üzerinde. hakikaten işleri allah'a kalmış. allah'tan başka kimse yardımcı olamaz bu ikiliye ve bu derece uyuşturucu müptelası olan diğerlerine. iki karakter üzerinden ilerliyor film. hiçbir işe yaramayan, sokaklarda yaşayan, hayatını çaldığı şeyleri satarak idame ettiren bağımlı bobby ile hamile kalınca hemen kürtaj olan ve bundan sonra sevgilisini terk eden helen'in ilişkisi üzerinden bağımlılığı anlatıyor film. afişte de yazılan o sözden anlaşılacağı üzere hayatları yavaş yavaş kayar çiftin. uyuşturucu bağımlılığını konu alan filmlerin klişelerine bu filmde de denk geliyoruz haliyle. "bırakıyorum. artık kullanmayacağım"lar, "hapisten çıkınca bir köye yerleşelim. uzaklaşalım şehirden"ler, "bu son. bu işi halledersem zengin olacağım ve o zaman buradan kurtulacağız"lar... ama verilen sözler tutulmaz, hayaller gerçekleşmez, bağımlılıktan kurtulunamaz, haliyle dibe vurulur. uyuşturucu için fahişelik yapmaya başlar helen. öyle ki bobby'nin ağabeyi hank ile de yatmaktan kendisini alamaz. dediğim gibi film bu iki karakterin bağımlılıklarına, sevgilerine ve ilişkilerine odaklanır. uyuşturucunun hazırlanışı, uyuşturucu satıcılığı vs de es geçilmez. iğne parkı'nda hayatın nasıl aktığı da (aslında akmadığı dersek daha doğru olur) gösterilir.

    dendiği gibi sanki karakterlerin hayatları devam ederken bir kamera konmuş, bu karakterlerin belli bir zamanları çekilmiş. öyle bir atmosfere sahip bu film. senaryosu olan ama senaryosu olmadığını hissettiren filmlerden. requiem filmi gibi vurucu sekanslar, etkileyici final, müthiş bir kurgu yok. bu yüzden epey de gerçekçidir.

    al pacino döktürüyor. özellikle kriz geçirdiği o sekansta "bu elemanda gelecek var" dedirtiyor. ki coppola da zaten bu ışığı, yeteneği bu filmden önce fark edip the godfather'ın en önemli rollerinden birisini ona teslim etti ve stüdyonun bütün baskılarına rağmen kendisinden vazgeçmedi. bu filmin pacino'nun the godfather'da rol almasında epey rolü var. onun sevgilisini oynayan kitty winn de pek iyiydi doğrusu. zaten cannes'dan ödülle ayrılmış.
  • türkçemize "esrar bitti" diye çeviren kişinin esrarın anlamından bihaber olmasına rağmen çevirmenlik yapabileceğini hatta bunun ciddiye alınabileceğini göstermiştir bana. bunun dışında hem al pacino'nun hem de kitty winn'in performansları göz doldurucudur. izlenmesi gerekli filmlerden biri.
  • insanın hayatın amacını sorgulamasına sebep olan film.
  • uyuşturucu bağımlılığı üzerine requiem for a dream'i önceleyen bir film olmuş 1971 yılına ait.

    --- spoiler ---

    müptela olan çiftlerin yaşadıkları şeyler benzer. ortada zaten hayat denen bir şey yok, film uyuşturucu kullananların yaşadıkları sefaleti ve iğrençliği yeterince ortaya koyuyor. aşırı derecede zenginseniz, maddi anlamda hiç sorun çekmezsiniz, bir gün komaya girip ölürsünüz. fakat paranız yoksa, uyuşturucu da bulabilmek için her türlü şeyi yaparsınız. kız arkadaşınız para veya mal için başkaları ile yatmak zorunda kalır kitty winn gibi. al pacino da öyle başıboş serseri bir adam rolünde işte. eski bir film olduğu için amerika'nın o yıllardaki konu ile alakalı durumunu da görebiliyorsunuz.

    --- spoiler ---
  • http://www.imdb.com/title/tt0067549/

    başrollerinde al pacino ve kitty winn in yer aldığı 1971 yapımı, afişi güzel film. al pacino bu filmde haylaz bir uyuşturucu bağımlısı rolündedir. film, uyuşturucu konulu bir film gibi görünse de, aslında uyuşturucu bağımlısı 2 gencin aşkını anlatır.

    ayrıca;

    (bkz: al pacino nun her filmde sakız çiğnemesi)
  • dramaya kaçmadan çekilmiş bir uyuşturucu filmi. filmin çekildiği yıl 71, yani mekanlar gerçek. uyuşturucu müptelalığının dalga dalga yayıldığı yıllar. bunun acısı, ruhu sinmiş sanki filme.

    bir uyuşturucu dağıtım merkezini de aslı gibi göstermiş. hiç aşırılık, klişe bir nokta olmamış.

    seyredilesi bir film. sanırım tek bu filmdedir oyunculukta biri, kitty winn, al pacino'nun önüne geçmiştir.

    birbirlerini kabullenmeleri, bağlılığı aşkı bir başka şekilde anlatmış.
  • tıpkı requiem for a dream, the basketball diaries ya da tabutta rövaşata gibi belli sahnelerine bakamadığım, beni izlerken zorlayan, yoran film... onlar kadar başarılı da değil.

    enjeksiyon sahnelerinin pornografisini yapması bence en berbat yanı bu filmin ki bildiğim kadarıyla sinemada gerçek enjeksiyon kullanılan ilk film. bu sahneleri abartmasalardı ve kurgu daha sağlam olsaydı al pacino dendiğinde aklımıza gelen ilk filmlerden biri olurdu sanırım.

    son olarak tanımımı da yapayım: al pacino'nun oynadığı bobby rolüyle, "gavat nedir, nasıl olunur?" sorusuna destansı bir bir cevap verdiği kariyerinin 2. filmi.

    türkçe'ye "esrar bitti" diye çeviren akıl küpüne de selamlar sevgiler...
  • al pacino ' nun çatır çatır döktürdüğü filmdir. elbette bu filmde ona eşlik eden kitty winn de aşağı kalmamıştır performansıyla. keşke daha çok filmde görseymişiz dedirtiyor insana masum gülüşü ile...
    filme gelecek olursak klasik uyuşturuculu karamsar bunalım filmi gibi gelebilir fakat bundan biraz daha fazlasıdır iğne parkta yaşananlar. oyuncu seçimi de etkili olmuştur tabiki bunda sırıtan bir kişi bulamazsınız filmde. insanı üzen tek şey daha önce de bahsedildiği üzere zönk diye bitmesidir filmin. mutlu son yakışmazdi belki de ki beklenemez de böyle bir ortamda mutlu son. fakat insan iyi bitsin istiyor be :/
hesabın var mı? giriş yap