• https://www.youtube.com/watch?v=xdjfcoe2950 adresinden fragmanı, https://www.youtube.com/watch?v=sigjwcqhc_4 adresindense tamamı izlenebilir.
  • filmin yönetmeni recin amerikan uyarlamasını da çeken şahsın ta kendisi.hesapta poughkepsee adında bir yerleşim yeri -kasaba mı şehir mi bilemedim- civarında milleti kaçırıp kesen,aksiyonu da adım adım kameraya alan bir ruh hastasına ait cüzi miktarda film federaller tarafından baskın yapılan bir malikanede bulunuyor.resmi görevlilerle ve kurbanların yakınlarıyla yapılan görüşmeler bahsi geçen filmlerden sahnelerle harmanlanarak bir belgesel havası estirilmiş.kısmen rahatsız edici olsa da gore sahnelerin bakılmaya dayanılmayacak kadar yüksek doz olmadığını belirteyim,herşeyin baştan aşağı kurmaca olduğu da bilinmeli tabi.
  • snuffvari film ve dogma tarzi sevenlerin begenecegi film. onun disindakilerin pek isi olmasin.
    ozellikle sonu super.

    --- spoiler ---
    - kizin evi olarak artik master'inin evini benimsemis olmasi
    - master'ina asik oldugunu anlamamiz
    - roportaj verirken slave olmaya aliskin kizimiz free will'den yoksun bi sekilde ne/nasil konusmasi gerektigini anlayamamasi, yonlendirilmeyi beklemesi
    - konusma sirasinda eli olmayan koluyla kafasini kasimasi...
    --- spoiler ---
  • son zamanlarda izlediğim en tuhaf film diyebilirim.

    --- spoiler ---
    filmde anlatılmak istenen bir konu var mı tam olarak bilmiyorum, aslında bu tarz korku ve gerilim filmlerinin de çoğu zaman bir şey anlatma kaygısı gütmediğini de düşünüyorum. ancak bu sefer biraz farklı olduğunu düşünmeye başladım. aslında, filmde iki tane çok önemli sahne var. bunlardan birincisi, -ki bence en güzeli- suçsuz bir polis memurunu kendi devletinin yasalarını kullanarak öldürmesi ve ikincisi de kaçırıp, sekiz yıl boyunca işkence yaptığı kızın röportajı sırasında "i really don't understand what you want me to say?" diye samimi bir şekilde kendisinden ne beklendiğini sorgulaması. suçsuz, bir hayata sahip birini kaçırıp, kendi sosyal yaşantısıyla tüm bağını koparıp, işkenceyle bir köle haline getirmesi ve cinayet işletmesi, pseudo bir kural sistemi kurması kanımca filmin anlatmaya çalıştığı en temel şey.

    --- spoiler ---
  • türkçe altyazısı hala çıkmamış olan film.
    (bkz: yıl olmuş 2012)
  • "yaa neler neler var, kimin basina ne gelecegi belli degil, bir yigit gurbete gitse gor basina neler gelir" diye vidi vidi yapan... aman pardon konusan yasli insanlar vardir ya, iste o hissiyatla yapilmis filmlerden biri. devamini anlatirsam (ki anlaticam) ruyalariniza girer, olmadik yerde geceleri karsiniza cikip spoiler vardi keske okumasaydin diyen yaratiklar olur. bu sebeple anlasma yapalim filmi izlemeden devamini okumayin.

    yazinin basinda bahsettigim konusmalari hepiniz bir sekilde bir yerlerde duymus veya sarfetmissinizdir. bu film de "tabii olm dogru diyosun" diye tasdik ediyor sizi. siradan gorunen insanlarin aslinda manyak olabilecegi, bu devirde babaniza bile guvenmemeniz gerektigi kurgusuna sahip. yani zaten dunya capinda yeterince muzdarip olunan guvensizlik hissini harmanlayip sosyofobi uzerine sosyofobi ekliyor. gereksiz found footage ve mockumentary turunun gereksiz bir ogesi olan film neidugu belirsiz, neyi niye yaptigi belli olmayan bir caninin etrafta sectigi rastgele kisileri kesip bicmesini ve bunu kameraya cekmesini konu ediniyor.. bi dakka lan? bunlar hep gercek hayatta da var? evet var, evet gercekten boyle olaylar oluyor ama bu tarz filmlerle bunu iyice korukleyip merhaba diyen herkesi cani katil zannettirmek de varolan duruma pek yapici bir yaklasim olmuyor ne yazik ki.

    bir bakima ciddi psikolojik caresizligi ve toplumsal/yasal duzenlemelerin kirilganligini gostermesi acisindan etkileyiciymis gibi gozukse de yine ayni sebepten insanligi olumsuz etkilemeyi de basariyor. fbi gorevlilerinin anlatimlari, katilin ustaligi gibi sebepler "olm neler neler oluyor da senin haberin yok" diye ozur sunuyor surekli.

    sonra film bitiyor, katil yakalanamiyor. filmin boyle bitmesi bile amacli, yani "hala disarda, hala aramizda" mantigiyla toplum psikolojisini "korkutarak bastirma" yonunde basarili oluyor. disarda bu ve bunun gibi nice manyaklar var o yuzden ne yapalim? hadi hep birlikte iyice korkup merhaba diyen herkes icin ciglik atip imdat isteyelim! boylece sisteme bagliligimiz ve inancimiz artarken insanliga bagliligimiz ve inancimiz azalsin. aman ne guzel.

    film de cok dandik lan, niye bu kadar yazdim ben bile bilmiyorum. cekimleri efektleri roportajlari herseyi dandik, seyretmediyseniz beklentinizi cok yukseltmeyin yani.
  • bir seri katilin kaydettiği şiddet dolu görüntülerin montajlanmış halinden oluşan 2007 tarihli film. yani bir tür mockumentary ya da found footage. filmin içine polislerle, görgü tanıklarıyla hatta kurbanlarla röportajlar da eklenmiş. 5/10

    seri katilin görüntüleri çok kapsamlı. yani kurbanın nasıl yakalandığını, nasıl eve getirildiğini ve ne tür işkencelere maruz kaldığını izliyoruz.. aralarda da az önce dediğim gibi röportajlar yer alıyor.

    evet son yıllarda bu türden çok film var. filmimiz ise ne yazık ki bu sıralamada sonlarda yer alıyor. nedeni ise çoğu zaman sıkıcı olması. kanımca bu türden en iyi filmler: lake mungo, paranormal activity ve tabii ki şimdiden efsane olmuş v/h/s serileri.

    ancak filmde dikkatimi çeken 2 şey var. ilki, abd'de her an ortalama 20-25 civarında seri katil olduğunun açıklanması. ikincisi ise spoilerda anlatacağım filmin ilginç sonu.

    --- spoiler ---

    seri katilin işkencelerine (hem de 8 yıl) maruz kalan bir kadın nasıl olur da oraya geri dönmek ister? dahası, ona hayranlık besler ve intihar eder? filmin sonunda izlediğimiz röportajda kurban son derece şaşkın, ürkek ve eski hayatına adapte olamamış gözüküyordu. serbest kaldıktan ne kadar süre sonra bu görüşme yapıldı, bilmiyoruz. bu süre zarfında psikolojik destek aldı mı, aldıysa neden hiç etkili olmadı?

    evet filmin bu kısımları üzerinde konuşulmaya değer.

    --- spoiler ---.
  • mockumentary türündeki filmler arasında özel bir yere sahip olduğunu düşündüğüm, başarılı korku filmi. genellikle hayaletler, cadılar, efendime söylerim türlü ecinnilerin fink attığı bir alt-türde seri katil teması işlenerek -görülmemiş değil belki ama- orjinal ve daha da önemlisi başarılı bir yapım ortaya çıkmış. hikaye temel olarak 90'ların başında geçtiği için, özellikle filmin başlarında eskitme kot misali yalandan olduğu fazla bariz olan dönemin video kameralarıyla çekilmişe benzetilmeye çalışmış görüntülere aldanıp hakkında önyargılı davranmayın benim gibi. barındırdığı gerçek hayatta yaşamış seri katil göndermeleri (ted bundy, jack the ripper vs.) ve yaygın olarak the hitch-hiker, the killer upstairs ve the killer in the back seat isimleriyle bilinen şehir efsanelerine çaktığı selamlarla, ama en çok da o fevkalade rahatsız edici son on dakikasıyla izlenmesi gereken bir film. tek kelime de spoyler yazmıyorum, özellikle türün hayranı iseniz ve seri katillere özel bir merakınız varsa bir yerlerden bulun izleyin.
  • adamlar yapmis dedirten belgesel-filmdir.film acikcasi rahatsiz edici ama insani oyle uyandiriyorki okullarda izletilmesi gerektigini dusunuyorum.bir katilin ne yapabilecegini kucuk buyuk demeden her kesimden insana kiyabilecegini...
  • film ile alakalı benim aklıma takılan bir şey var. ben katilin o belgeselde ya da kamera arkasında olduğunu düşünüyorum. profilcinin de dediğim gibi katil fbı bile çalışmış olabilir. en çok dikkatimi çeken şey fbı bölge müdürünün hayranlığıydı ama belgesel ekibinden olmaya daha yatkın gibi geldi. keşke senarist bu konuda biraz daha doğrulayacak ya da yanlışlayacak ipucu verseydi.
hesabın var mı? giriş yap