• efenim film güzeldir izlenir. lakin mads mikkelsen hayranı iseniz, mads mikkelsen'ın dönem filmlerinden valhalla rising ve michael kohlhaas izlemiş tadı damğınızda kalmışsa aynı seviyede değil belirteyim. beklentiyi yükseltmeyin.
    şahsen michael kohlhaas filmini 6 aya yakın bekledim, beklediğime değdi ardından bu film çıkınca beklentim yükseldi lakin aynı tadı vermedi.

    ha mads mikkelsen saatlerce oturduğu yerden kalkmasa ben o filmide bayıla bayıla izlerim o ayrı husus.

    yeri gelmişken; yumurtaya can veren rabbim banada bi mads mikkelsen versen olma mı? olu olu.
  • müzikleri hostur.
  • görüntüsü berbat, efektleri iğrenç, işlenişi boktan, oyunculukları sikten, dekoru püften, yarrak gibi film.

    belliki yönetmen ya da yapımcıları sinemanın görsel bir şey olduğunu unutup bütün parayı casta yatırmışlar.

    mantıksız amk ya mantıksız işte bu filmde her şeye bir bok bulurum çünkü film boktan amk gitmiş efekt kullanmış saçma sapan. amk o efekti artık çocuklar yapıyor lan. eva green'i almış kadroya, çok severim. ama eva'ya para bayılacağına siktir git adam akıllı efekt yaptır hanzo.

    hayır eva'nın karakteri zaten konuşamıyor, oyunculuk namına bir şey gerektirmiyor resmen haşin haşin baksın diye öküz gibi para vermişlerdir eva'ya. sen danimarkalısın arkadaşım ya! ülkende hiç mi güzel yetenekli genç oyuncu yok.
  • iskandinavları seviyoruz. 2014 yılında bir iskandinav bir western çekmeye karar verir. olaylar gelişir.

    senaryoda işe yaramayan, hadi goygoy olsun diye yazılmış tek bir cümle yok. kötü adamın öldürülen kardeşinin, posta arabasında yaptığı geyik (kızılderililer karımın dilini kesmişler bla bla) bile özenle yerleştirilmiş filme. şerif, mads mikkelsen'e, "sen de onun yolundan gidiyorsun" der. finalde şerife ağzının payını verir mads abi.

    filmin ortalarında bir petrol çukurundaki ölü kuşlar gözükür. insanlar da petrolde debelenen kuşlar gibidir. petrol pompaları ile biter gene film.

    yakışıklı mı sarışın adamlara** kirli paslı kovboy kıyafetleri giydirmişler, ne de güzel etmişler. kötü adamın bordo ceketi, eva green'in hayın hayın bakması. eric cantona'nın her an hakeme dalacakmış gibi poz kesmesi. tümü bana 4x4 lük bir cast toplamışlar dedirtti.

    hikaye çok sert başlayıp aynı sertlikle ilerliyor. yönetmen seyirciye çaresizlik duygusunu öyle pompalıyor ki; filmi, bir yandan "skerim filmini bu ne lan" deyip ,bir yandan da "ne olacak acaba" merakıyla tırnaklarınızı yiyerek seyrediyorsunuz.

    drama, thriller üzerine odaklanmış gözüken iskandinav yönetmen kristian levring'i de takip etmeye başladık böylece. gözümüz üzerinde. götü kalkacak mı yoksa istikrarla devam mı edecek göreceğiz.

    özetle, filmi çok beğendim. western sevenler (western sevmeyenler de varmış gibi) kaçırmasın.
  • hafiften "once upon a time in the west" lezzeti olan film.

    bir charles bronson, henry fonda yok ama buz gibi bakan karizma mads mikkelsen var.

    epik müzikler yok ancak ud benzeri (belki de ud) bir enstrüman kullanılmış, hoş olmuş.

    1871 de petrolün değeri anlaşılmışmıydı, bilemem ama değinilmesi güzel olmuş.

    --- spoiler ---

    posta arabasındaki sahneleri muhteşem olan filmdir.

    dikkat edenler, mads in sıyırıp, temizliğe başladığında, hareketlerinin askerlere özgü olduğunu fark edecektir. bu da hoş bir ayrıntı.

    eva green tek kelime etmedi filmde, rolü icabı da edemez ama bulunması bile yeterli benim için.

    --- spoiler ---
  • filmde seçilen genel renk tonu ortamın kasvetine, yalnızlık hissine katkıda bulunmuş. bir zamanlar amerika kıtasına gelmiş sömürgeci kuzey avrupalıların oradaki hayatına üzerine eğilmek fikri fena olmamış.

    genel anlamda basit yavan bir konu ama kuzey avrupalılardan başarılı bir western denemesi.
  • filmi açarken pek umutlu değildim ancak çok beğendiğimi söyleyebilirim. yıl 2015 oldu ve bu tarz sert anlatımlı filmler gitgide artacak çünkü insanlar gereksiz dramadan ve duygusallıktan sıkıldı artık. böyle net filmleri çok seviyorum. zaten filmdeki diyaloglar ender gelişen osasuna atakları modunda.

    gayet akıcı ve izlenilesi bir western.

    bu arada filmde dilsiz rolünü dünyanın en güzel gözlerine sahip insana veren yönetmeni kutluyorum. (bkz: eva green)
  • modern zamanlarda izlediğim en iyi westernlerden. alabildiğine klişe ama kitliyor ekrana. belki de westerne hasret kaldığımızdan. türü sevenler kaçırmasın.

    eva green neden var? çünkü kadın sıçsa bokuna soğan doğranıp yenilecek kadar güzel. bu da kitleleri çeker.
  • mikkelsen aşkına seyrettiğim, danimarkalı güzel insanlar tarafından çekilmiş, danimarkalıların da oynadığı western film. yıllardan sonra western seyrettirmiş. çocukluğumda, hani tek kanallı dünyada trt her pazar mutlaka bir western yayınlardı. o kadar çok western seyretmeme rağmen vahşi batının niye vahşi olduğunu anlamama ancak bu film neden olmuştur ki bu da başarı bence. fazlası yok, eksiği yok, her şeyin kararında olduğu bir film olmuş. ve o eva green yok mu, çok güzel kadın çok ...
  • kesinlikle iyi denebilecek bir western filmi.
hesabın var mı? giriş yap