• hazmetmesi en zor olanlardan. en zor gelenlerden söylenecek birini bulabilme umudu. ve o umudu şarkıyı her dinlediğinde biraz daha kaybetmek. "ya bu kadar çok sevmezse o" ihtimalleri gelir akla hep "o" dendiğinde yerine koyulabilecek insanlar, keşke olsa bir tek insan, umutlar..

    tabi bir de neden bu şarkıyı yapanlar kendi boyutlarında bu kadar psikopat şarkılar yapıp ağzımıza bi güzel sıçmaktalardır, kendilerinden binlerce kilometre uzaktaki biz aç kurtları şu bir avuç söz uyumundan ve müzik yığınından bu kadar çıkarımlar yapmaya zorlamaktadırlar,durup duruken..?hem de bu kadar uzakken...
    tamam tamam,biliyoruz..

    (bkz: müzik evrenseldir)
  • dünya üzerinde dostluğu en güzel şekilde anlatan şarkı budur.. aşk şarkısı değildir kesinlikle; arabasına bindiğiniz arkadaşınızdır; güvendiğiniz, inandığınız, onun yanında kendinizi huzurlu hissettiğiniz arkadaşınızdır.. o araba sizi sıkan, üzen, üstünüze gelen dünyanın tüm pisliklerinden sizi uzak tutabilen tek yerdir.. o araba huzur bulduğunuz tek yerdir, o adam huzuru bulduğunuz tek kişidir, o an huzura kavuşulan tek andır; yolculuk bittiğinde, araba evinizin önüne geldiğinde gerçeklik tekrar üstünüze tüm gücüyle abanacaktır. işte o yüzden o arabadayken bi kaza geçirmek, 10 tonluk bi kamyonun sizi ezmesi, çift katlı bir otobüsün o arabayı paramparça etmesi önemli değildir. hatta hani orada ölünmeli, o huzur anının bozulmasına izin verilmemelidir..
    ama hayat.. eve geri dönersiniz; hep o anı düşünürsünüz ama işte morrisey işin sırrını burada veriyo; vazgeçmemek lazım ne de olsa her zaman umut vardır, her zaman umut vardır...
  • kimselerin morrissey kadar iyi yorumlayamadığı şarkı. özellikle live at earls court daki there is a light that never goes out bilinen bütün versyonlarından apayrı bi şarkıdır. şarkının herşeyi morrisseyin sonunda hmmm diye iç çekişinde saklı sanki. umudun acısı daha net hiçbi sözcükle ifade edilemezdi. şarkının tüm sözlerinin özeti orda gizlidir. hangi konseri olursa olsun kesinlikle herhangi bi konser kaydının dinlenmesiyle adamı darmaduman eden şarkı, alkış sesleri, ıslıklar, özlemi duyulan hayata karşı daha bi gaza getirir, hele birinde alkışlar iki dakika sürer...
  • bu şarkının istanbul kaydı derin bir sessizliktir, unutulmaz.
  • (bkz: lux aeterna)
  • pretty girls make gravesten sonra yeni the smiths şarkısıyla grup kurma kervanına katılan grubun ismidir eeee artık vakti geldi please please please let me get what i want diye bir grup kurmaya.ama emoculuk ayrı meslek kolay gelsin diyoruz arkadaşlara sıradaki diyoruz hemen ardından..
  • eger 10 haziran 2006 morrissey konseri'nde calinsaydi eminim benim gibi pek cok kisiyi sarsila sarsila aglamakla orgazm arasinda salindiracak sarkiydi. bir dahaki sefere?
  • bu gece beni dışarı çıkar
    müziğin ve genç, yaşayan insanların olduğu yere
    arabanda giderken
    asla, asla eve gitmek istemiyorum
    çünkü bir evim yok
    artık
    beni bu gece dışarı çıkar
    çünkü insanlar görmek istiyorum ve ışıklar
    arabanda giderken
    lütfen beni evime bırakma
    çünkü o benim evim değil, onların evi, ve ben orada beklenmiyorum artık
    ve eğer çift katlı bir otobüs
    çarparsa bize
    senin yanında ölmek
    öyle cennetsel bir ölme şekli ki
    ve eğer on tonluk bir kamyon
    ikimizi de öldürürse
    senin yanında ölmek
    benim için bir zevk ve imtiyaz
    beni bu gece dışarı çıkar
    nereye götürürsen götür beni, umrumda değil
    ve karartılmış altgeçitte,
    düşündüm, aman tanrım, sonunda fırsat geldi
    (fakat sonra garip bir korku kavradı beni, ve soramadım işte)
    bu gece dışarı çıkar beni
    nereye götürürsen götür beni, umrumda değil
    arabanda giderken
    asla, asla eve gitmek istemiyorum
    çünkü bir evim yok
    bir evim yok
  • hadi gel seninle,

    başka hayatlar bulmaya gidelim. fonda the smiths, kalbimizde bir umut ve üzerimizde yaralar. hadi gel yeni yalanlar söyleyelim birbirimize. kahkahalar atalım, şarkılar dinleyelim, şiirler okuyalım.

    ve kaçarken ve terk ederken ve kaybettirirken izimizi, ve yeniden inanırken o yalanlara ve yeniden keşfederken aşkı, ve yeniden keşfederken hayatı,

    geriye dönmeyelim, geriye dönmeyelim, geriye dönmeyelim.

    çünkü yok sığınacak bir yuvamız ve burada her gün pazarmışcasına gri

    hadi gel biraz daha yumalım gözlerimizi, fonda the smiths, , hadi gel biraz daha biraz daha sevelim birbirimizi.

    there is a light that never goes out, there is a light that never goes out ...
hesabın var mı? giriş yap