109 entry daha
  • tolkien varken bi karşılaştırma yapılmamalı. tolkien o korsun kenara yaparsın karşılaştırmanı.
  • martin zahmet edip seriyi bitirseydi meraktan ölme riskinden kurtulurduk
  • "objektif olarak" tolkien'den başka bir şey değil yazan, yazma düşüncesi üzerinde ikileme düşen herhangi birinin gözümde 5 yaşındaki tatlı yeğenimden farkı olmayan karşılaştırma.

    edit: karşılaştırma şuna benziyor; rowling evin tek kızı olarak hayal gücünü kullanarak ilkokul 3.sınıf ödev kompozisyonu yazarken, martin ergenliğin getirdikleriyle masturbasyonu keşfederken, tolkien elf dili hakkında konferans veriyor.
  • harry potter benim için lord of the rings ve game of thrones dan çok daha özel çünkü ben harry potterla birlikte büyüdüm. okuduğum ilk roman felsefe taşıydı lan. ama yazarları kıyaslamak gerekirse tolkien ağır basar gibi geliyor. bunun sebebi rowlingin ilk kitaplardaki vasat yazarlığı. kadın resmen çocuk kitabı gibi başlayarak romanlaştırdı seriyi. felsefe taşıyla ölüm yadigarlarının dilini, yapılan tasvirleri vb.. incelerseniz farkedeceksiniz. martini okumadım ama daha seriyi bitirmeden kitapların ekrana aktarılması benim gözümde onu biraz ticari kaygı güden bir yazar haline getirdi. yarattığı dünyayı ise harry potter ve lord of the ringse göre daha küçük buluyorum. tolkien ise yazdığı eserlere bakılarak rahatlıkla en verimli yazar sayılabilir bence. ayrıca eserinin içinde bambaşka bir dil barındıran başka bir yazar var mıdır bilmiyorum.
  • hepsini ayrı ayrı seviyor olmama rağmen tolkien'in bu karşılaştırmaya dahil edilmesi tamamıyla yakışıksız.

    tolkien ile karşılaştırılması bir an için düşünülebilecek insanlar olsa olsa robert jordan ve ursula le guin olabilir. onlar da dediğim gibi yalnızca bir an için karşılaştırılabilir.
  • rowling benim için ayrı noktadadır. bi' aralar oldukça sıkı potterhead'dim, hogwartsta okumak istiyordum felan geçti tabii. karanlık bir dönemdi.
  • ooh, beş sayfa entry yazılırken kimsenin de çıkıp "kadınların fantastik eserlerle pek içli dışlı olmamasına rağmen" lafına cevap vermediği karşılaştırma olmuş, sözlük feministleri uyuyor muydu, onların işini de biz yapacaksak ohoo?

    (bkz: ursula k. le guin) (allah çarpar.)

    (bkz: marion zimmer bradley)

    (bkz: susanna clarke)

    (bkz: suzanne collins)

    (bkz: jo walton)

    (bkz: margaret atwood)

    (bkz: erin morgenstern)

    (bkz: mary doria russell)

    (bkz: madeleine l’engle)

    (bkz: stephenie meyer)

    (bkz: anne rice)

    (bkz: veronica roth)

    (bkz: laini taylor)

    kendi alanı fantastik edebiyat olmadığı halde fantastik edebiyata da göz kırpan kadın yazarları, büyülü gerçekçilik türünün yazarlarını sıralamadım bile, hatta yazdığı kitaplar hakkında bir fikrim olmayan, adını sanını bilmediğim yazarları bile ordan burdan bakıp da yazmadım, koskoca bir dünya külliyatı var, uzakdoğulu bilim kurgu, fantastik edebiyat yazarları falan var daha, hatta türk yazarlara bile hiç girmedim ki yabani dergi'yi okuyor musunuz bilmem, öykülerinin çoğunu kadın yazarlar yazıyor be, bu kadınların çoğunun kıyıda köşede kalmış yayınevlerinden bastırdıkları romanları falan da var, el insaf.

    hatta siz popüler kültür sayesinde türün en bilindik yazarlarını cinsiyetçi cinsiyetçi "kim daha iyi, kadın yazar da pek yok bu alanda gerçi..." diye karşılaştırırken; yaratığın adı mı, yoksa onu yapan doktorun adı mı diye hep karıştırdığınız frankenstein bile bir kadın tarafından yaratıldı, hatta kaybettiği bebeğinin arkasından yazdığı ağıdı yıllar sonra bile okuyup izliyor, belki sadece popüler kültür öğesi olarak biliyor ve frankenstein'ın kimin adı olduğunu hala karıştırıyorsunuz, n'aber?

    (bkz: mary shelley)

    hatta hepinizi ortaokul, lise sıralarında fantastik edebiyata başlatan ejderha mızrağı'nı bile bir kadın yazdı ulan pes, hepiniz oradaydınız.

    (bkz: margaret weis)

    tanım: bir karşılaştırma. hepsinin türü fantastik edebiyat olan üç yazar arasında, kalıcılık konusunda hiçbir öngörümüz olmadan yaptığımız naçizane karşılaştırma. sanmıyorum ki popüler kültür bu üç yazarın da yarattığı kitap serilerini film ve diziler aracılığıyla hayatımıza sokmasa yine de bu üç yazar bu denli sevilir, bilinir ve hatta karşılaştırılırdı. kişisel deneyimim, rowling'in dünyasının sinemaya yansımasına gönül bağı hissetmek, martin'in dünyasının televizyon dünyasındaki izdüşümünü büyük bir sevgiyle takip etmek ve tolkien'in dünyasına komple her alanda şapka çıkarmaktır ama kalıcılığı bile belli olmayan, biri hala devam eden, diğerinin de yazarının bitirip bitirmeme konusunda sıkıntıları olduğu, yani biraz cukkayı gördükçe ekmeğinin yenildiği serilerin orta dünya'nın yanında biraz halt ettiği de yadsınamaz bir gerçek, üzücü ama evet.
  • tolkien açık ara kazanır ama rowling ve martin hala yazıyor, yeni kitaplarını okuma heyecanı da önemli bir avantaj. aynı dönemde yaşayıdığım kitapları basıldıkça sıcak sıcak okumuş olduğum için ikisinin de bende ayrı bir yeri var.
    yeni favorilerimden biri de ann leckie. onun da hakettiği yerlere gelmesini canlı canlı izleme keyfini yaşayacağım.
  • tolkien döver; dövmeden önce de "siz hepiniz ben tek" der.

    şakası bir yana, hepsinin yeri ayrıdır; ama tolkien'in yeri benim gözümde apayrıdır.
84 entry daha
hesabın var mı? giriş yap