• burnun o kadar yakininda gezerken, ve hatta borularla solunum sistemine bagli olan agzin icindeyken farkedilmeyen bir kokudur efendim bu. lakin ne zaman ki o ya da bu nedenden oturu agizdan cikar, havayla temas eder, o zaman kazin ayagi farkli olur.

    bu demek degildir ki sokaga tukuruldugunde ortaya bir koku cikmaktadir. yani tukurdukten sonra hic basinda beklemedim ben tukrugumun, egilip koklamadim ama tahminimce tukuruk kokusunun ortaya cikmasi icin havanin yaninda bir de ten faktoru gerekmektedir.

    ornekleyelim:

    misal, dondurma yedik. ama biraz abarttik olayi, dudagimiza burnumuza bulasti. hayvan oldugumuz icin de pecete medeniyetine yonelmek yerine, kediler gibi yalanarak temizlenmeyi tercih ettik. aha iste bu noktada, yalanma isleminden takribi 15-20 saniye sonra keskin ve eksi bir koku alacaktir burnumuz. fazla aranmaya gerek yoktur: o koku yalanmis bolgeye sinen tukuruk kokusudur.
  • ayrıca, şiddetle hapşurduğumuz kimi zamanlarda da kendisini esrarengiz bir şekilde ortama salar . . . hapşurma esnasında bir şekilde ağzımızdan gayri nizami olarak çıkan tükürüğün havaya toz zerrecikleri şeklinde karışmakta olan görüntüsü bu mal kokunun geleceğinin belirtisidir . . . bbc'nin ebübeee kokusu teorisi ile benzerlik gösterir* . . .
  • oyledir ki, yuvadan beridir tanidigim (ve sozlugu siklikla okuyan, pek de iyi bir arkadasim olan) bir kimse, orta hazirlik sirasinda nedense her zaman beni sinir etmek icin isirirdi.

    bu isirik, daha sonralari bir tukuruk kokusu yaymaya baslar ve beni fevkalade rahatsiz ederdi. bu yuzdendir ki, orta hazirlik siralarindayken surekli bir ufak sise parfum tasirdim yanimda.

    (bkz: entry e ani serpistirmek)
  • bir de, hemen (bkz: pinokyo kokusu) demek isterim, cocukluk anilarini tazelemek maiyetinde.
  • (bkz: kuku kokusu)
  • ajan smith haklı galiba diye düşünmeye yol açan bişidir... kokmayan bi yerimiz yok ki anasını satayım..
  • kusmuk kokusundan sonraki en iğrenç kokudur. diş hekimlerine sabır diliyorum. onca sene oku sonra akşama kadar tükürürk kokusu solu*.
    ha bi de şöyle bir tip vardır insanı iş hayatından soğutur. zarfları falan tükürük yağmuruna tutarak yalarda kapar, dosyaların sayfalarını parmağını ağzına götürüp bir güzel yalayıp yutup sayfayı öyle çeviririr. sonra tüm dosyayı/odayı/binayı tükürük kokusu sarar ! yazıktır ya, bari ofis ortamında yapmayın !
  • bu kokunun en iyi deneyimlenebileceği yer, alet, durum her ne ise işte, balta sapıdır. entryi daha uzun tutmak isterdim ama iğrençleşmek istemiyorum. kestik.

    yine de balta sapının nerden aklıma geldiğini belirten bakınızlar vermeden geçemeyeceğim. buyrun.
    (bkz: bir demet tiyatro)
    (bkz: zulüm odun deposu)
    (bkz: mükremin çıtır)
    (bkz: numan)
  • neden bu kadar iğrenc oldugunu anlayamadim koku*
hesabın var mı? giriş yap