• yukarıda entrylerin çoğunda bahsi geçen baba-oğul'dan baba, seneler önce hayatını kaybetmiştir. şu anda internet kafe olarak iş yapmaktadır. evet, vakti zamanında çok harçlık heba olmuştur, ¨harika bir oyun, bayılacaksın!¨yorumlarına kanıp hüsrana uğrayan pek çok genç büyütmüştür. ancak gerçekten küfürlü konuşan, bağırış çağırış yapan müşterilerinden kibarca ayrılmalarını isteyecek derecede düzgün bir sahibi vardır.
  • bu dükkan paranın mına koyandır. baba oğul çalışırlar.
    bi aralar her gün mimkentten buraya yürüyüp disket almışlığım vardır(ki hala düşünür ulan bi zamanlar amma yürüyormuşum derim) . çektiği disketlerin yarısı bozuk çıkardı. hatta bu yüzden babamla kavga etmişti dükkanın sahibi.
  • izmir ückuyular civarında oyun piyasasını uzun süre elinde tutan bilgisayarcı. sayemizde adam oldu deyus.
  • bir zamanlar comodore64 oyunu, teknoloji geliştikçe de pc oyunu aldığım yer. gerçekten çok pahalıya satıyor ama beğenmezsem oyunu hiç ses çıkartmadan geri de alıyordu.
  • hiç de adam olmayan, hala kazıkçı hala beleşçi bilgisayarcı. sattığı oyunlara hiç güven olmayan, bozuk çıkma ihtimali binde bin olan bir isimdir kendisi. divx olayını izmir'e ilk getirenlerden biri. şükür artık yayıldı da eline düşmüyoruz.
  • 90'lı yılların sonunda hayatımın en önemli ayrıntılarından birisi olmuş bilgisayarcı.

    o zamanlar internet bile yok, amiga 500 oyunlarını buradan alırdık.

    sözlükte yazılanların aksine ben bir defa bile sorun yaşamadım kendileriyle.

    daha doğrusu kendisiyle. o zamanlar sadece baba yani cengiz bey vardı.

    ben oğlunu belki 1 veya 2 defa görmüşümdür.

    oyunlar sürgülü cam kapaklı bir dolapta ve 5,25'lik disketlerde dururdu.

    oradan alınır, x-copy ile 3,5'luk disketlere çekilirdi.

    sonra cengiz amca kendisi oyunun adını yazıp disketi sana verirdi.

    bak hatırlayınca o günlere geri gittim şimdi.

    üzerinden 20 küsur yıl geçti, göztepe stadının ve fatih kolejinin oralar hâlâ bana en çok huzur veren yerlerin başında gelir.

    yeni aldığım oyunlar elimde, yürüyerek o fatih dersanesi'nin önündeki neredeyse 90 derecelik yokuştan 14 sokağa doğru çıkardım.

    çocukluğun bir dönemi böyle geçti resmen.

    geçmişte bir zamana geri dönme şansım olsa kesinlikle o günleri seçerim.

    o kadar güzel zamanlardı.
  • çevredeki en yakın bilgisayarcının, yanlış hatırlamıyorsam izmir özel türk koleji'nin oradaki ultra bilgisayar olduğu yıllarda, başta üçkuyular, güzelyalı ve fatih koleji gençlerinin parasını sömüren, çektiği disketlerin 3 tanesinden 2 tanesinin çalışmadığı dükkan. pek fazla oyun satan yer yokken ve internet hızı dial up felsefesi ile 1 saatte 1 mp3 indirmekten ibaretken, fahiş fiyata sattığı oyunlardan dehşet kar etmiştir, bu baba oğul ikilisi. serbest piyasa ekonomisi ve teknolojinin önlenemez gelişimi, mekanın "30 metrekare alana 20 bilgisayar nasıl sığdırılır da internet kafe yapılır?" sorusuna cevap vermesini sağladı. bundan 3-5 sene önce baba öldü, oğul ise öğleden sonra dükkanı açarak yine kopardı bizim gibi eski çevre sakinlerini, nedir kardeşim bu para hırsının gözü bürümesi?
  • izmirde bildiğim en kaliteli internet kafedir..

    bağırış gürültü küfür yoktur, severim burayı..teknolojiyi takip eden yenilikçi bir yapısı vardır.. temiz ve kalitelidir..
  • nasıl yazılmamış anlamadım. tuncay abide feci bir akvaryum sevgisi ve bilgisi vardır. bu yüzden 10 yılda bir avkaryumculuk işine geri dönüp pc-lepistes, internet cafe-vatoz karışımlarını müşterilerine sunar.
  • kazıkçı ama bilgisayardan anlayan bilgisayarcı. üçkuyuların ilk bilgisayarcısıydı sanırım. quickshot joystickleri en sağlam ve çabuk tamir eden hep oydu. çektirdiğim kasedin haddi hesabı yoktur. yıllar sonra tbs computer diye bir marka yapıp satmaya başladı. kendi de babası da kıldır ama yinede öflenseler de püflenseler de yardımcı olurlar.
    buarada birçok çocuğun babası bu adamla bir nedenle kavga etmiştir...*
hesabın var mı? giriş yap