• herkes borçlandı ve cinselliği yaşayamaz oldu. bu iki dış ve iç sosyal aksamalar, yetişkinleri kara delik gibi kendi içinde büzdü. yaklaşınca yutmaya başladılar.

    yoldan birini çevir, etinin budunun 10 katı banka borcu vardır. ışığı göremiyor millet. eskiden elden borç vardı. şimdi sistem, bankalar eliyle borcu son kullanıcıya yükledi. aldığın balon evlerden her biri aslında inşaat temelli ekonomiye hizmet ediyor. diğer tüketim araçları da yüksek vergi olarak aynı şekilde. güya devletin gelirine göre azalan borcunu vatandaş üstlendi. haliyle bi kalkan el kol oluyor.

    bir de tv ve sosyal medyadan atar gider yapmalar, ünlüler ve devleti yönetenler tarafından utanmadan yapılıyor. bunları gören vatandaş, ohooo diyor bunlar böyleyse ben neler yapmam diyor. babaaa babaa diyor. bizde niye yok diyor. gençler de bu kişiliklere öykünüyor.
  • katıldığım önerme. sebepleri sanki hep var olan ama kabullenilmeyen bir eziklik psikolojisiyle savrulan fevri sözcükler. sürekli ortamlarda kendini ispat çabaları. narsist tavırlar. (özür asla dilememe) tükürdüğünü yalayamama ve elalem ne der sonra kaygıları. geçim sıkıntıları vb. sosyoekonomik problemlerle yüklenilmiş gerginlikler. içinde yaşadığımız coğrafya. ve bence en mühimi manevi boşluk. işte bunlar hep ego.
  • japonlar'ın konuşma tarzını görmemiş kişi tespiti. adam görüntüde alayınızın tahtasını s*kerim diyor alt yazıda aşkım akşam saat sekiz civarı buluşalım mı yazıyor.
  • insanların zor yaşam koşullarına dayalı olarak stresli ve gergin olmasının yanı sıra büyük şehir kalabalığında sık sık birbirleriyle nahoş temaslara girmek durumunda kalmaları; kapitalist toplumun rekabet anlayışının doğal sonucu olarak kendini ezdirmemek için başkasını ezme düsturunun yaygın olarak benimsenmesiyle birleştiğinde ortaya böyle bir tablo çıkmaktadır.

    türk insanına özgü değildir; kavga çıksın istemekten ziyade birikmiş öfke ve huzursuzluğun kendini koruma refleksiyle bezenmesidir. biraz da insanın rahatsız olduğu şeye daha çok dikkat etmesiyle alakalıdır, zira gayriresmî rakamlarla nüfusu 20 milyon civarına ulaşmış istanbul'da her gün milyonlarca insanın kullandığı toplu taşımalarda çıkan kavgalar haber değeri taşıyacak kadar ender görülür. 20 milyon insan çük kadar şehirde kavga çıksın ister gibi davransa sonuç olarak kavga değil meydan savaşı çıkar.
  • doğru tespittir. bunu çok kültürlü bir ortamda daha rahat görebilirsiniz. avrupalıların içinde portekizli biraderlerde de benzer bir durum var.
  • hayırdır birader bir yanlışımızı mı gördün de böyle başlık açıyorsun dediğim konuşmadır. bir yanlışımızı gördüysen eveleyip geveleme direkt söyle.
  • gerginliktendir.
    herkes tahammülsüz, yorgun, umutsuz, baskı altında. bu yüzden en ufak bir şeyde birbirinin gırtlağına sarılıyor.
  • en az iki rizeli bir dialog kuruyorsa siz onları kavga ediyor sanabilirsiniz ama aslında muhabbet ediyorlardır.

    ha bir de, bir biri ardına gelen sorulara farklı zamanlarda cevaplar vermeleri var ki o hakikaten ilginç. tıpkı hindistan trafiği gibi yav. biz takip edemezken onlar anlaşıyorlar.*
  • kesinlikle katildigim onermedir. altinda calistirdigin personeline dahi yapmasi gerektigi isi anlatiyorsun. ye sir diyecek yere sen benim bir yanlismi mi gorsun neden bu kadar beni takip ediyorsun yoksa sen bana calismiyorsun yatiyormusun diyorsun sen yok benim ekmegimle oynuyorsun gibi deli zirvasi hal hareketler. bilmiyorum adnan bilmiyorum.
  • ilber ortaylı, tarihin sınırlarına yolculuk adlı kitabında türklere dair şu sözleri sarfeder;

    "...siyaset bilinci olan, ama gene de bürokratik geleneği zayıf bir dünyadan söz etmek mümkündür.
    bütün bu havalide birbirine yumrukla, levyeyle saldıran başka bir millet yoktur. yani insanlar hemen kavga ederler. sinirlidirler ve o kavga derhal fiili müdahaleye dönüşür. garip küfürler vardır. o garip küfürlerle tahrik olurlar. memleketin mahkemeleri saçma tahrik sebebi olan davalarla doludur. yani türkler saldırgan bir millettir. bu husus önemlidir. ayrıca bir özelliktir.
    sonra mesela lawrens diyor. “haydarpaşa garına git, çök diye bağır, bütün türkler çöker. ama araplar buna aldırış etmez.” beğenelim, beğenmeyelim bunlar türkler’in hususiyetleridir."

    hocanın bu sözleri doğrultusunda; kavga genlerimizde var ve bu inkar edilemez. bu enerjiyi başka şekilde kontrol altına almak daha gerçekçi bir çözüm olabilir.
hesabın var mı? giriş yap